Cinayetin ardından ilk kez mahkemeye çıkarılan ve tutuklu sanık olan Mehmet Selim Atasoy, duruşmada olay günü Salim Güran ile yaptığı görüşmeye dair çarpıcı açıklamalar yaptı.
"BİZİM KÖYDE BİR ÇOCUK KAYBOLMUŞ"
Mehmet Selim Atasoy, o gün saatini hatırlamadığını ancak Salim Güran’ın kendisini aradığını belirterek, "Salim beni aradı, ‘Ne zaman tarlaya geliyorsun?’ dedi. Ben de ona ‘Yemek yedikten sonra geleceğim’ dedim. Yemekten sonra Tavşantepe ile Batı Karakoç arasındaki tarlaya gittim. O sırada Salim ve oğlu R.A., tarlada çalışıyordu. Kendisinin tarlasında sulama yapıyorduk. Bir süre sonra tekrar yukarıya doğru çıktım, güneş batmaya yakın bir saatti. Orada biraz oturduktan sonra Salim’in telefonu çaldı. Bir süre telefonla konuştu, ardından biraz yürüdü. Ardından ‘Bizim köyde bir çocuk kaybolmuş, yanındaki el fenerini al, köye gidelim’ dedi" diye konuştu.
-O sırada Salim oğlunu arayıp, ‘Senin bir şeyin düştü, sınırın sonunda, taş sınırında’ demiş, oğlun o konuda bir şey söyledi mi?
-Salim bir cihaz getirip telefona bağlıyordu. Elektriği kaçak yapmak için. Ondan sonra taşın altına koyuyordu. Kendisi kaçak yaptığında, ‘Biri geldiğinde bana söyleyin’ diyordu. Köye girdiğinde Salim arabayı evin önüne çekti, kalabalığa girdi. O da ‘Ben eve girip üstümü değiştireceğim’ dedi
-Jandarma tutanağına göre, oğlunuzun ‘Öğleden sonra geldiğinde Salim’in bacakları ıslaktı’ diye bir söylemi var”
-Öyle bir şey yok
-Aramanızda, Kürtçe olarak ‘Ağabey, derenin yanında o tekeri ne yaptıysam açamadım’ demişsiniz
-Salim iş dışında, başka herhangi bir konuda ne oğlumdan ne benden başka bir şey istemedi. Ben suçsuzum, masumum
"KEYİF İÇİN BU KIZ ÖLDÜRÜLMEZ"
Dana sonra tanık olarak dinlenen Yüksel Güran'ın kardeşi Yasemin Gül, olay gününü anlattı. Gül, "Haberim yok, yeğenim ‘Narin kayboldu’ deyince, eşimle birlikte köye geldim. Biz onun sağ olduğunu düşünüyorduk. Hep bir umudumuz vardı. Basından gelenlere konuştu. ‘En azından mezarı olsun’ dedi. Olay günü evdeydim. ‘Narin'in cesedi bulunmuş.’ Hemen televizyonu açtım. Eşimi aradım, o da işten çıkıp hemen geldi. Ben hemen köye gittim. ‘Saçmalamayın, köyde çocuk mu kaybolur?’ dedim. Jandarma bana bunu dedi, ‘Narin görmemesi gereken bir şey gördü ki Salim öldürdü’ dediler, ben de ‘Hayır’ dedim. ‘Ablan öldürdü’ dediler, ben ‘Kesinlikle öyle bir şey yapmaz’ dedim. ‘Keyif için bu kız öldürülmez’ dedim. Kadınların olduğu kavgada Maşallah Kürtçe ‘boynun devrilsin’, ‘Gözün kör olsun’, ‘Allah belanı versin’ gibi beddualar etti. Ben balkona çıktım, öyle baktım onlara. Narin’in ölüm şoku ve kavganın şokundaydım. Annem ‘Dışarı çık, hava al’ dedi. O sırada jandarma geldi" diye konuştu.
"Maşallah o bedduayı kime yönelik söyledi" sorusuna Yasemin Gül, "Ben bilmiyorum, kime yönelik ‘Allah belanı versin’ dediğini bilmiyorum. Kızı da ‘Biz nereden bilelim’ dedikten sonra ben balkonun üzerine çıktım" dedi.