"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8672 %0.21
37,2194 %-0.33
3.685.607 %-2.339
3.228,55 0,40
Ara
İşçi Haber Gündem Nihal Olçok Oda TV'ye konuştu, 15 Temmuz sonrasını cahilliye putperestliğine benzetti

Nihal Olçok Oda TV'ye konuştu, 15 Temmuz sonrasını cahilliye putperestliğine benzetti

15 Temmuz darbe girişiminde hem eşi Erol Olçok'u hem de oğlu Tayyip Olçok'u kaybeden Nihal Olçok, Oda TV'ye demeç verdi. Olçok, 15 Temmuz sonrasını cahilliye putperestliğine benzetti.

Odatv yazarı Ayşe Baykal, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi eşi Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'u kaybeden Nihal Olçok ile bir söyleşi gerçekleştirdi. 

Olçok, kendisine sorulan "Son zamanlarda sosyal medya hesabınızdan 15 Temmuz’la ilgili çarpıcı paylaşımlar yapıyorsunuz. Diğer taraftan da gerek Tayyip Bey’e, gerek AK Parti hükümetine yakın bir isimsiniz. Tepki alıyor musunuz Tayyip Bey’den veya siyasi cenahtan?" sorusunu  "Arada 1-2 kişi aradı ama, bir uyarı gelmedi" ifadeleriyle yanıtladı. 

Olçok "Tayyip Bey, Nihal Hanım paylaşım yapmayın, dese, dinler misiniz?" sorusunu ise "Dinlemem" diye yanıtladı ve şunları söyledi:

"Dinlemem. Benim paylaşımlarım siyasi değil, ben iki can kaybetmişim. Haklı olarak da, görmezden gelinen konularla ilgili can çekişiyorum."

CAHİLİYE PUTPERESTLİĞİNE BENZETTİ

Nihal Olçok, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaşanan süreci 'cahiliye dönemi putperestliğine' benzeterek şunları söyledi: 
“Hayatın içinde olmaya, hayata katılmaya çalışıyorsun; çünkü yasın bir yerde bitmek zorunda. Ama bir tabela görüyorsun, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, 15 Temmuz Meydanı gibi… Türkiye’nin bir ucunda 15 Temmuz Dönercisi, İstanbul’un bir sokağında 15 Temmuz Büfesi görmek gibi... Bunlar bana cahiliye dönemindeki putperestliği hatırlatıyor. Bilirsin, putperestlik de aslında iyi niyetle başlamıştı. İnsanlar uzun yolculuklar ve ayrılıklardan dolayı Kâbe’nin etrafındaki taşlardan yanlarında götürürlerdi. Bir müddet sonra o taşlara -estetik amaçlı niyetin iyi amaçlı olduğunu düşünüyorum- şekiller vermeye başladılar. Sonra onlar suret oldu, suret olunca siret oldu, yani kalplerine işledi. Ve tapınmaya başladılar. Ondan sonra taş ağır gelmeye başladı, yük oldu. Daha sonra bunu daha hafif ve fayda getirecek malzemelerden yapmaya başladılar. Mesela ekmek hamuru ve helvadan putlar yapmaya başladılar. Sonra aynı putları acıkınca gıda olarak kullandılar. Ve yaptıkları putlardan beslenir hâle geldiler. İşte dönerciyi büfeciyi gördüğümde aynı bunu hissettim. Ve birçok şeyi idrak edemediğimizi gördüm…”