"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,4904 %-0.01
36,5862 %0
3.177.919 %0.689
2.926,42 0,21
Ara
İşçi Haber Gündem Osmanlı saraylarını süsleyen sedef sanatını bugüne taşıyorlar

Osmanlı saraylarını süsleyen sedef sanatını bugüne taşıyorlar

Sedefkar Hilmi Emekli, 16 sanatçıyla kurduğu atölyesinde Osmanlı saraylarının sedef motiflerini gündelik eşyalara işliyor Sedef Atölyesi kurucusu Emekli: ”Sedef sanatı saray mimarlarının şekillendirdiği kadim bir sanat. Üst düzey mimarların çocukluk dönemlerinde uğraşmaları ve ahşabın içinde, mimari gelenekle matematik ve geometri desteğiyle kullanmaları bu sanata müthiş bir değer katmıştır” ”Ekip olmadan sedef sanatını dünyaya taşımak imkansız. Bunu yapmak son dönemde bize nasip oldu. Ekip olarak tasarım birimi, mobilya fileto, testereciler, sedefkarlar birlikte hareket ediyoruz. Daha hızlı ve güzel üretimler yapma fırsatımız oluyor”

İSTANBUL (AA) MEHMET KARA Sedef kakma ustası Hilmi Emekli, 30 kişilik ekibiyle kurduğu 5 atölyede, Osmanlı sarayı sedef sanat üslup ve motiflerini, geleneksel teknikler kullanarak evlere ve hediyelik eşyalara işliyor.

Sedefkar Emekli, imamlık yaptığı dönemde başladığı sedef kakma sanatını 30 yıldır sürdürüyor. Bu sanatı dünyaya taşıma misyonuyla hareket eden Emekli, bu amaçla kurduğu 5 atölyeden biri olan, Kağıthane Belediyesi tarafından restorasyonu yapılan Karakol Koğuşunda, 16 kişiden oluşan sanat ekibiyle çalışıyor.

Tarihi mekanda kurduğu Sedef Atölyesi'ndeki ekiple Osmanlı saraylarındaki sedef sanatının yanı sıra dönemin; mobilya ile gündelik ve süs eşyalarında yer alan motiflerini klasik yapım tarzlarına sadık kalarak günümüze taşımaya başlayan Emekli, ortaya çıkardığı ürünlerle kısa zamanda hem Türkiye'den hem de dünyadan ilgi görmeye başladı.

Emekli'nin kurduğu atölyelerde şimdiye kadar Çamlıca Camisi, Ataşehir Mimar Sinan Camisi, Zonguldak Merkez Camisi, Ankara Ahmet Hamdi Akseki Camisi, şu anda Levent'te yapımı devam etmekte olan Barbaros Hayrettin Paşa Camisi gibi 100'ün üzerinde caminin kapıları, kürsüleri, Kur'an mahfazaları, rahleleri de sedefle süslendi.

Sedef atölyesinin eserleri Katar, Kuveyt, Dubai ve Amerika'da da birçok camiyi süsledi.

"Sedef yüzyıllardır camileri, kutsal yerleri süsledi, artık evleri de süslüyor"

Emekli, atölyeyle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, "saray sanatı" olarak nitelendirdiği sedef işlemeli mobilya ve süs eşyalarındaki motif, teknik, renk ve tarzın kadim bir kültürel zenginlik olduğunu söyledi.

Bu sanatı canlandırmak için 20 yıldan fazla bir süredir çaba gösterdiğini belirten Emekli, "Sedef sanatı saray mimarlarının şekillendirdiği kadim bir sanat. Üst düzey mimarların çocukluk dönemlerinde uğraşmaları ve ahşabın içinde, mimari gelenekle matematik ve geometri desteğiyle kullanmaları bu sanata müthiş bir değer katmıştır. Yüzyıllarca Osmanlı'da camileri, tekkeleri, kutsal yerleri sedef süslemiştir." diye konuştu.

Sedefin yaklaşık 300 yıldır dini mekanların dışında evde ve gündelik hayat içinde de kullanıldığını anlatan Emekli, bu durumun sedefi, yaşamın sanatsal bir parçası haline getirdiğini ifade etti.

Hilmi Emekli, sedefin bu geniş kullanım alanının 20. yüzyılda biraz azaldığına dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Camilerde, Kur'anı Kerim muhafazalarında, rahlelerde, mihrapta kullanılan sedef daha sonra mobilyada, silah kabzasında, takunyada ve her türlü ev eşyasında kullanılmaya başlıyor, artık evleri süslüyor. Yakın tarihte İkinci Abdülhamid dönemi ve sonrasında oldukça sıkıntılı bir döneme giriyor çünkü pahalı bir malzeme ve yatırım yapmak zor. Bu yüzden temin etmekten ziyade tamirle uğraşılıyor."

"Ekip olmadan sedef sanatını dünyaya taşımak imkansız"

Sedef sanatının Osmanlı döneminde kalabalık ekiplerle itinayla yapıldığını aktaran Emekli, bu kapsamda "kurumsal bir yapı oluşturduklarını" kaydetti.

Sedef Atölyesi'nde kalabalık bir ekiple çalışmalara aralıksız devam ettiklerini anlatan Emekli, "Birey olarak sedefi gerçek manada tanıtmak zor. Ekip olmadan sedef sanatını dünyaya taşımak imkansız. Bunu yapmak son dönemde bize nasip oldu. Ekip olarak tasarım birimi, mobilya fileto, testereciler, sedefkarlar birlikte hareket ediyoruz. Daha hızlı ve güzel üretimler yapma fırsatımız oluyor. Dünyanın her tarafına kapı ve farklı eşyalar üreten bir kurum haline geldik. Sedef sanatını geleceğe taşımak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Hilmi Emekli, aynı zamanda camileri sadelik temelli bir güzelliğe kavuşturmak için de sedef sanatını kullandıklarını, Çamlıca Camisi'ndeki bazı sedef çalışmalarını da ekip olarak yaptıklarını belirtti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *