'Eğitim Sendikalarıyla Buluşma' programında konuşan Cumhuriye Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, müfredata ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Özel'in açıklamaları şöyle:
"Eğitim sendikalarının yöneticileri var. Emekli öğretmenlerin de temsilcileri var. Ben iki emekli öğretmenin çocuğuyum. Sadece eğitimdeki sorunları değil, ne yapardık kısmını da gölge kabinemizde aldığımız kararları da kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Kısa, orta ve uzun vadeli bir program yapılması ve ulusal bir mutabakat aranması bekleniyor. Dünyanın gelişmiş pek çok ülkesinin önemli farklarından biri, ulusal bir mutabakatla eğitim müfredatı oluşturulması ve iktidar değişince bunun değişmemesi.
"ANAYASA İÇİN SÖYLENEN PIRILTILI SÖZLERİ MÜFREDAT İÇİN DE DUYMAK İSTİYORUZ"
Anayasa yapma konusunda sürekli bir çağrı var. Anayasa için söylenen pırıltılı sözleri müfredat için de duymak istiyoruz. Bu, ulusal bir meseledir. Buradaki temel hedef 'kendine göre' nesil yatıştırmak olunca sıkıntılar başlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, en çok değişen bakanlık haline geldi. Ak Parti'nin milli eğitim bakanlarını dinlediğimde yılların muhalefet partisi iktidar olmuş gibi hissediyoruz."
"BU TEKLİF, ATANAMAYAN ÖĞRETMENLERİN DİPLOMALARINI ÇALMA ADIMIDIR"
Konuşmalarının devamında Özel, öğretmenlik meslek kanunu teklifi hakkındaki tartışmalara da değinerek şu ifadelerde bulundu:
"Yine birden bu kanun Meclis gündemine getirildi. Yeterince tartışılmadan dayatma şeklinde geçirilmeye çalışıldı. Meclis'teki direnişle ekime kadar ertelendi. Ekim ayına kadar zamanımız var. Bizlere ve sizlere düşen yapıcı öneri ve katkılarla bu teklif için iyi bir kamuoyu oluşturmak. Bu teklif, atanmayan öğretmenlerin diplomalarını çalma adımıdır.
'Atanamayan öğretmen' diye bir söylem ürettiler ve bu teklif yasalaşırsa gerçekten onları kusuru olan öğretmenlere çevirip diplomalarını çalacak.
"SON DERECE GÜVENLİ BİR ALANDI"
2014 yılında bir gece yarısı bir torba yasa içinde özel okul öğretmenlerinin taban maaşını elinden aldılar. Özel okulda çalışan öğretmenler açısında kamuyla kıyaslama olduğu için son derece güvenli bir alandı. 2014'te lobicilik faaliyetlerinin temsilcisi olan milletvekilleri bakanı ve cumhurbaşkanını ikna ettiler ve bir gece yarısı teklifiyle taban maaşı elinden aldılar.
"BÜTÜN ÖĞRETMENLERİMİZE BUNU DİKKATLİCE DÜŞÜNMELERİNİ TAVSİYE EDİYORUM"
2002 yılında alınan en düşük öğretmen maaşı 635 liraydı ve 20 çeyrek altın satın alıyordu. Bugün en düşük öğretmen maaşı 41 bin TL ve 9,5 çeyrek altın alabiliyor. AKP döneminde öğretmene verilen en düşük maaç ayda 10 çeyrek altın kaybetmiş. Bütün öğretmenlerimize bunu dikkatlice düşünmelerini tavsiye ediyorum."