Urfa'nın Haliliye ilçesine bağlı Mevlana Halid Camii İmamı Mehmet Şükrü Dörtbudak’ın kadınları ve çocukları hedef aldığı ortaya çıktı. Dörtbudak konuyla ilgili konuşmalarının görüntüsünü, sosyal medya hesabından paylaştı. Bunun üzerine tepkiler gecikmedi. Başta Muharrem İnce olmak üzere birçok önemli isimden tepki geldi. '#Sapık' etiketi binlerce Twitter kullanıcı paylaşım yaptı.
Bakın çok açık konuşuyorum! Ant olsun ki;
— Muharrem İNCE (@vekilince) August 29, 2022
Cumhurbaşkanı olduğum gün, “Çocuğun kolu, göğsü, her tarafı açık. Ondan sonra pedofili suçtur. Pedofiliyi sen körüklüyorsun” diyen sapıkları, bu sapıkları millete imam diye yutturan sapık severleri gökyüzüne hasret bırakacağım!
Vergilerinle bunun maaşını ödüyorsun. Kendini 'bu toprakların asıl sahibi' olarak görüyor. Ülkenin en az yarısının katlinin vacip olduğunu düşünüyor. İstediği konseri festivali yasaklatabiliyor. Sapık dersen cezaevine girme ihtimalin var. https://t.co/r1zJ88emOv
— hakan demir (@suyorumcusu) August 29, 2022
Tamam,
— Aydın Keleşoğlu (@aydin_kelesoglu) August 30, 2022
bu tip insanların sapık olduğunu anladım da, fakat anlamadığım şu;Bu insanlar nasıl imam oluyor veya nasıl imamlıkta duruyor? Devlet bunları neden hâlâ görevden almayıp maaş vermeye devam ediyor?
Devlet kaçakcıyı, hırsızı, tecavüzcüyü sapıkları mı koruyor?
Bu nasıl düzen? pic.twitter.com/fkoQLgF8m7
İslamcı sapık. https://t.co/V7kWWv4fiQ
— Candan Badem (@CandanBadem) August 29, 2022
NE SÖYLEMİŞTİ?
İlgili görüntüde Dörtbudak, kadınların tayt giymesiyle ilgili şunları söyledi:
“Geçenlerde hanımla beraber dedik ‘Çarşıda biraz alışveriş’ yapalım. Ama yola çıktık ne çıkalım, yani çıktığına bin pişman oluyorsun. Gözünü yerden kaldırmayacaksın ancak kafana ne çarparsa önüne duvar mı geliyor? Kadın mı geliyor? Kim geliyor çarpacaksın yani. Kız çocuğunu görüyorum, zavallı eğitilmemiş, ana-baba öğretmemiş. Bacağında bir tayt, ince, ten rengi, başında da başörtüsü. ‘Kızım yazık günah değil mi? Niye ayağına bir pijama, bir etek giymedin?’ dedim. ‘İşte pijamam var’ dedi. Onu pijama zannediyor, onu örtü zannediyor. Bütün vücudunun hatları, avret yerinin her tarafı ortada belliyken, daracık ve sımsıkı olan, ten renginde olan, vücudunun her şeyini belli eden bir şeyi Allah aşkına söyleyin giysi olabilir mi, örtünme olabilir mi?”
Dörtbudak, başka bir açıklamasında ise çocuklara elbise giydirilmesi nedeniyle pedofili suçunun arttığını savundu.
Dörtbudak, “Aile olarak, ana-baba olarak, reis olarak, çocuklarımızı iyi eğitmek, İslama göre giyim kuşamlarını, namazlarını, ibadetlerini, Kuranlarını… Bayram vesilesiyle görüyoruz sokaklarda, kız çocuklarına giydirdikleri elbiseler. Aman yarabbi. ‘E çocuktur.’ Çocuktur var mı? Çocuk kendinden alıştıracaksın. Çocuğun kolu, göğsü, her tarafı açık, atlet gibi elbiseler, mini etek bacak açık ondan sonra pedofili suçtur. Pedofili akımı sen körüklüyorsun. Sen insanların gözüne tahrik edici şeyler ortaya koyarsan, batının getirdiğinden giysiyi, edebi, ahlakı aileye koyarsan, çoluk çocuğuna yaşatırsan tabii ki toplum bozulur, tabii ki pedofilik suçlar da artar. Tavşana kaç diyoruz, tazıya tut diyoruz. Önce suçu, eylemi oluşturacak ortamları yok etmek lazım” ifadelerini kullandı.
"İSTİSMARI MEŞRU HALE GETİRMEKTEDİR"
Cumhuriyet'te yer alan habere göre Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Avukat Hediye Gökçe Baykal, Dörtbudak’ın kadınları ve çocukları hedef alan açıklamasını Cumhuriyet.com.tr’ye değerlendirdi. Baykal, İmam Mehmet Şükrü Dörtbudak’ın açıklamalarıyla pedofiliyi meşrulaştırdığını söyledi.
Baykal, “Açıklamayı bir ‘kamu görevlisinin’ yapması durumu daha da vahim hale getiriyor. Her şeyden önce çocuklara karşı cinsel istismar suçlarında fail ile empati yapmak yapılan en yaygın hata. Bu hatayı, çocuklara karşı işlenen bir cinsel suç için ‘Önce suçu, eylemi oluşturacak ortamları yok etmek lazım’ diyen Dörtbudak’ın açıklamasında da görüyoruz. Bu görüş; cinsel istismara gerekçe yaratmak ve meşru hale getirmektir. Ancak unutulmamalıdır ki hiçbir gerekçe bu eylemi meşrulaştırmayacağı gibi eylemi meşrulaştırma hatası da suçun işlenmesinin önünü açar. Toplumdaki gericiliğin bir tezahürü olarak ortaya çıkan cinsel istismar suçları, çocuğun kapalı bir toplumda sessiz kalacağını, yaşadıklarını yakınlarıyla bile paylaşmayacağını kabulle çıkıyor. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak çocuğun cinsel istismarı suçunun da kadına karşı şiddet suçları gibi politik olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Baykal açıklamasının devamında, “Devlet görevlisi sıfatını taşıyan kimseler tarafından yapılan bu tür açıklamalar, maalesef bu suçların politik olduğu gerçeğini destekliyor. Çocukların insanca koşullarda, refah içinde büyüyebileceği bir yaşam hayali kuruyoruz, bu hayali gerçekleştirmek için de mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.