Pınar Gültekin, 2020 yılında Muğla’da, Cemal Metin Avcı tarafından hunharca katledildi. Avcı, Pınar Gültekin'i canlı canlı yakarak öldürüp, cinayet sonrası delilleri yok etmek için kardeşi Mertcan Avcı’dan yardım istemişti. İlk mahkeme, fail Avcı’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermiş, ancak Yargıtay'ın kararına göre bu ceza "haksız tahrik" indirimiyle 23 yıla düşürülmüştü.
Şefika Gültekin, kararı veren Yargıtay’a tepki göstererek, "O kadar büyük bir acı ki, bu kararı kabul etmek çok zor. Bizimle adeta dalga geçiyorlar. Kızım canlı olarak yakıldı. Herkes, kızımın nasıl öldüğünü biliyor. Kararı verenlere yazıklar olsun. O kadar öfkeliyim ki, bu kararı kimse kabul etmemeli" diye konuştu.
Şefika Gültekin, karara ilişkin duygularını şu şekilde dile getirdi:
“Bu kararla birlikte Türkiye’yi terk etmeyi düşünüyorum. Katile indirim yapılırsa burada yaşamam imkansız. Kadın cinayeti davalarına vicdanlı hakimler bakmalı. Bu tür kararlar katillere cesaret veriyor. Bu davada çok büyük acı çektik. Kimse bizim çektiğimiz acıyı yaşamasın.”
Kadın cinayetlerinde en ağır cezaların verilmesi gerektiğini belirten Şefika Gültekin, "Adalet istiyoruz. Her gün 2-3 kadın öldürülüyor ve katiller serbest bırakılıyor. Bu durumu kabul edemiyorum. Haksız tahrik indirimi gibi kararlar, sadece katillere cesaret verir. Adaletin er geç yerini bulmasını istiyoruz" diyerek, Yargıtay kararını tanımadıklarını vurguladı.
anne gültekin: ARTIK MERHAMET VE VİCDAN KALMADI
Yargıtay’ın verdiği karar sonrası büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını söyleyen Şefika Gültekin, "Bu kararı veren hakimlerde merhamet ve vicdan kalmamış. Kadın cinayetlerinde en üst ceza verilmeli. Yeterince canımız yandı, artık adalet istiyoruz. Bu ülkede kadınlar her gün öldürülüyor ve katiller dışarıda. Kesinlikle bu kararı tanımıyoruz. Bu davalara başka hakimler bakmalı." şeklinde konuştu.
Aile, adaletin en kısa zamanda yerini bulmasını, kadın cinayetleriyle mücadelede daha güçlü bir duruş sergilenmesini bekliyor.
Kaynak: Evrensel