Fahri (Geçici) Kur'an Kursu öğreticileri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yılda iki kez düzenlenen KPSS ve DHBT sınavlarıyla istihdam edilmektedir. Ancak, öğreticilerin yaşadığı mali ve sosyal hak eksiklikleri dikkat çekiyor.
Fahri Kur'an Kursu Öğreticileri Özlük hakkı olamadan hizmet veriyor
Bu öğreticiler, aylık 8-9 gün sigorta, asgari ücretin çok altında maaş ve yarım yatan sigortalar nedeniyle SGK prim borçları ile karşı karşıya kalıyor. Hiçbir özlük hakkı olmadan hizmet vermek durumunda kalan bu öğreticilerin, 2013-2018 yılları arasında kadroya alınmamaları, yüksek puanlarının heba olmasına neden oldu. 2018 sonrası yapılan az sayıda alım ise, ortaöğretim ve ilahiyat önlisans kontenjanlarının kapatılmasıyla sınırlı kaldı.
Kadrolu ve sözleşmeli olarak atanan öğreticilere stajyer eğitimi vermekte olan fahri öğreticiler, tecrübeli olmalarına rağmen kadro ve özlük haklarından mahrum kalıyor. 11 yıldır her seçim döneminde kadro sözü verilmesine rağmen, Cumhur İttifakı’nın 2018’deki taahhüdü yerine getirilmedi.
Öğreticilerin, emeklilik hakkı ellerinden alınıyor!
Fahri öğreticiler adına kadro ve özlük hakları için acil çalışma yapılması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, öğreticilerin görevde olup olmama şartı aranmadan, sadece SGK prim günleri dikkate alınarak emek ve tecrübe kadrolarının verilmesi talep ediliyor. Aylık sigorta ödemelerinin geçmişe dönük 30 gün üzerinden yatırılarak emeklilik hakkı sağlanması gerektiği ifade ediliyor.
Öğreticilerin, 9. yargı paketine dahil edilerek kadrolarının verilmesi talep ediliyor. Her kurumun tecrübeli eleman çalıştırmasına karşın, Diyanet bünyesinde yıllarını hizmete adamış, liyakatli ve vefakar fahri öğreticilerin de kadroya alınması gerektiği savunuluyor.
Saadet Partisi, Fahri Kur'an Kursu Öğreticileri için Çağrıda bulundu!
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Fahri Kur'an Kursu öğreticilerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çalışkan, bu açıklamada Fahri Kur'an Kursu öğreticilerinin sorunları başta olmak üzere; öğreticilerin geçmiş ve gelecek hakları hakkında birçok konuya dikkat çekti.
‘’Fahri Kur'an Kursu ÖğreticilerinİN aldıkları ücret, geçimleri için yeterli değil!''
Çalışkan, Cumhurbaşkanı'nın "Bu topraklardan dinî değerleri söküp alırsanız millet de kalmaz, devlet de" sözlerinin, bu öğreticilerin mevcut koşullarıyla çeliştiğini vurguladı.
Çalışkan, "Zor koşullarda çalışan bu insanların aldıkları ücret ne geçimlerine yetiyor ne de emeklilik için umut beslemelerine izin veriyor" dedi.
Aldıkları ücretin yaklaşık 10 bin lira civarında olduğunu belirten Çalışkan, bu miktarın asgari ücretin neredeyse yarısı olduğuna dikkat çekerek, "Bu durumu bir çalışana reva görmek, içler acısı bir kayıtsızlık örneğidir" ifadelerini kullandı.
‘’Emekliliklerinde zorlukla karşılaşacaklar!''
Fahri (Geçici) Kuran Kursu öğreticileri, yalnızca 8-9 gün sigorta primlerinin yatması nedeniyle emeklilikte zorluklarla karşılaşıyor. Emekli olsalar bile, çok düşük bir emekli aylığı alıyorlar. Çalışkan, bu öğreticilerin kadrolu çalışanlarla aynı görevleri yürütmesine ve stajyerlerin eğitimini vermesine rağmen ikinci sınıf insan muamelesi gördüğünü vurguladı.
Çalışkan, "Bu durumun acilen düzeltilmesi ve kadro taleplerinin yerine getirilmesi gerekmektedir" dedi. Tasarruf tedbirlerinin yoksul ve garibanı ezmekten başka bir işe yaramadığını ifade eden Çalışkan, birçok öğreticinin sözleşmelerinin feshedildiğini ve zor koşullarda işsiz kaldığını belirtti.
"Zaten 10 bin lira gibi düşük bir ücretle hayatlarını sürdürmeye çalışan bu insanlara hak ettikleri maaş ve kadro verilmemesi, kış şartlarında görevlerinden uzaklaştırılması, büyük bir mağduriyet yaratmaktadır" diye ekledi.
‘’Yeterli öğretmen ataması yapılmıyor!''
Ücretli öğretmenlerin de benzer sorunlar yaşadığına dikkat çeken Çalışkan, "Eğitim camiasının beklentilerine rağmen yeterli öğretmen ataması yapılmıyor" dedi. Sayıştay'ın raporuna göre, okullarda 75 bin öğretmen açığı bulunduğunu ve 20 aydır atama yapılmadığını hatırlattı.
Öte yandan, mevcut 85 bin ücretli öğretmen açığı, ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılıyor. Çalışkan, "Ücretli öğretmenler, hastalanınca maaş kaybı yaşıyor, izin aldıklarında ücretleri kesiliyor. Bu durum, insan sömürüsüdür" ifadelerini kullandı.
Son olarak, taşeron işçilerin de yaşadığı sorunlara değinen Çalışkan, "Kamuda aynı işi yapan taşeron işçiler, kadrolu işçilere göre daha düşük ücret alıyor. Seçim öncesi vaatlerin yerine getirilmesini bekliyorlar" diyerek, bu tür uygulamaların devletin onuruna yakışmadığını belirtti.