Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybetmesine yol açan maden faciasına ilişkin olarak 28 kamu görevlisinin yargılandığı davada, savcı mütalaasını sundu. Savcı, sanıkların "Görevi ihmal ve kötüye kullanmak" suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Bazı sanıkların maden ocağını bir kez bazılarıysa birden fazla kez denetlediği belirtildi. Birden fazla denetimde bulunan kamu görevlilerinin ise zincirleme suç işledikleri iddiasıyla cezalarının artırılması istendi.
13 Mayıs 2014’te meydana gelen maden kazasında 301 işçi hayatını kaybetti. Kazanın ardından başlatılan adli süreçte, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ve İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Sonraki süreçte 3 sanık tahliye edildi. Yargılama sürecinde tutuklu sanıklardan Can Gürkan’a 15 yıl hapis cezası verildi, Ramazan Doğru 22,5 yıl, Akın Çelik ve maden mühendisi Ertan Ersoy’a ise 18 yıl 9’ar ay hapis cezası verildi. Diğer tutuksuz sanıklar da çeşitli hapis cezaları aldı. Şirketin patronu Alp Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 37 sanık ise beraat etti.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, "Olası kastla insan öldürme" suçundan ceza alan Can Gürkan ve diğer 3 kişinin, "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan cezalandırılmalarını istedi. Bunun üzerine sanıklar, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Can Gürkan’a 20 yıl, mühendisler Efkan Kurt ve Adem Osmanoğlu'na ise 12,5 yıl hapis cezası verdi. Yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç ise beraat etti. Daha önce beraat eden Efkan Kurt ve Adem Osmanoğlu, bu yeni kararla 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
28 KAMU GÖREVLİSİ HAKKINDA DAVA AÇILDI
Soma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, ihmali bulunan 28 kamu görevlisi hakkında 25 Aralık 2023’te dava açıldı. Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık avukatları bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu belirterek, yeni bir bilirkişi raporu talep etti. Şikayetçi aileler ise davanın "Görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla açılmasının yanlış olduğunu, benzer olayların diğer illerdeki davalarını örnek göstererek olayda birden fazla ölüm ve yaralanma olduğu için mahkemenin ağır ceza mahkemesine sevk edilmesi gerektiğini savundu.
Savcı mütalaasında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu görevlilerinin 2009-2014 yılları arasında maden ocağını denetlediğini fakat 13 Mayıs 2014’te meydana gelen olaydan sonra maden ocağında iş sağlığı ve güvenliği yönünden tespit edilen eksiklikleri görmediklerini belirtti. Sanıkların görevlerini layığıyla yerine getirmediğini ya da ihmal ettiklerini vurgulayan savcı, sanıkların "Görevi ihmal ve kötüye kullanma" suçlarından cezalandırılmalarını istedi.
DURUŞMA 29 NİSAN’A ERTELENDİ
Savcı, maden ocağını birden fazla denetleyen kamu görevlilerinin zincirleme suç işlediklerini belirterek, cezalarının artırılmasını talep etti. Duruşma sonrasında şikayetçi avukatları, mütalaaya karşı savunma hazırlamak için hakimden süre istedi. Mahkeme, taraf avukatlarının mütalaaya karşı savunma hazırlaması için duruşmayı 29 Nisan'a erteledi.
Duruşma sonrası madenci aileleri adına basın açıklaması yapan Avukat Murat Kemal Gündüz, mahkemeye emsal niteliğinde iddianameler sunduklarını belirtti. Gündüz, daha önce Zonguldak Kozlu maden faciası ve İstanbul Beşiktaş’taki gece kulübü yangınındaki kamu görevlilerinin yargılanmasına dair örnekleri dile getirdi. Bu davaların emsal alınarak, Soma’daki kamu görevlilerinin de ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerektiğini savundu.
Avukat Gündüz, savcılığın mütalaasında sanıkların ödüllendirildiğini öne sürdü. Mütalaada, tüm kusurlara rağmen sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesi uyarınca "Görevi kötüye kullanma" suçundan ceza istenmesinin, sanıklara ödül verilmesi anlamına geldiğini ifade etti. 301 kişinin ölümüne ve 162 kişinin yaralanmasına yol açan facianın, ihmaller nedeniyle gerçekleştiğini belirten Gündüz, mevcut mütalaanın sanıkların zaman aşımına girmelerine olanak tanıyabileceğini vurguladı. Bu nedenle kararın istinaf aşamasına taşınacağı duyuruldu.