"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5799 %0.08
36,3726 %0.96
3.290.299 %-1.39
2.915,21 -3,00
Ara
İşçi Haber Gündem Son dakika Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş açıklamalar

Son dakika Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Mushafı'nı Takdim ve Tanıtım Programı'nda açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

'HER İKİ EMİR İNSANA BİLMEDİĞİNİ ÖĞRETENDİR'

Kur'an-ı Kerim'in ilk emri 'oku' ayeti, onu takip eden ikinci hatırlatması da 'yaz' telkinidir. Rabbimizin biz kullarına okumayı ve kalemle yazmayı öğretmesinin elbette bir sebebi vardır. Her iki emir insana bilmediğini öğretendir. Bizlere varlığın, ilmin ve hikmetin kaynağını işaret eder.

Medeniyet ve kültürümüzde yazının kendisi öylesine kıymetlidir ki, büyüklerimizin üzerinde yazı bulunan herhangi bir kağıdın bile ayaklar altında kalmasına rıza göstermediklerini hatırlıyoruz.

Yazıya geçirilen eser Kur'an-ı Kerim olduğunda ise insanların hem gözünü hem gönlünü okşayan nüshalara çıkmaktadır. İstanbul Mushafı da bu geleneğin zirvesi olmaya talip çalışmadır. Rabbim Hüseyin Kutlu hocamızdan razı olsun.

Tarih farklı medeniyetlerin yükselişine ve düşüşüne şahitlik etmiştir. Dünyanın son birkaç asrına ise Avrupa ve Amerika merkezli Batı medeniyetinin damga vurduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Bu süreçte kölelik, katliam, sömürü, istismara kadar uzanan boyutları vardır.

Batı medeniyeti dünyayı sanat, kültür, sinema, dizi, müzik, resim, sporuyla yani modern tabiriyle yumuşak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiştir. Burada teknolojinin bizatihi kendisiyle muhteviyatın ayrımını iyi yapmak gerekiyor. İnternet, sosyal medyayı kullanmak herkesin hakkıdır. Şayet içeriğini siz üretmiyor, dilini siz yönetmiyorsa kısa sürede sizi gönüllü şekilde esir alan silaha dönüşür.

'EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ HİÇ ŞÜPHESİZ İNANÇ'

Benzer örnekleri tüm iletişim araçları, medya mecraları için vermek mümkündür. Bu mecranın yeni bir faşizm araçlarına dönmeye başlaması dünyayı tehdidin kucağına itmektedir. Dünya yeniden ırkçılığın, İslam düşmanlığının, ötekileştirmenin yükselişe geçtiği bir döneme girdi."

Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma, hatta tek başına iktidara gelme seviyesine ulaşmaları üzüntülü ve kaygı verici tablodur. Müslümanlar olarak en büyük gücümüz, imkanımız hiç şüphesiz inanç, iman, birlik ve beraberliğimizdir.

'MİMARİMİZİ YENİ BİR BOYUTLA TEKRAR İHYA ETTİK'

Medeniyetimizin zengin birikimini ihya etme kabiliyetimizi harekete geçerek önyargı, itham, dayatma; hatta saldırıların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum. Elbette yüzümüze tokat, ayağımıza çelme, canımıza kast edene, haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz.

Devletimizi güçlendirerek, ekonomimizi geliştirerek, siyasi ve sosyal birliğimizi tahkim ederek mücadelemizi sürdüreceğiz. Asıl mesafe kat etmemiz gereken yumuşak güç alanları sanat, kültür, akademi, medya, sporu ihmal etmeyeceğiz.

Bu anlayışla biz de ülkenin temel altyapı eksikliklerini tamamladıkça, özgürlük ve demokrasi taleplerini karşıladıkça vaktimizi ve enerjimizi bu alana daha çok vermeye başladık. Mimarimizi yeni bir yorumla tekrar ihya ettik. Mimar Sinan Camii'ni inşa ederken bu anlayışla hareket ettik. Büyük Çamlıca Camii, Ankara'daki yaptıklarımız ve şimdi Barbaros Hayrettin Paşa Camii'ni inşa ederken bu anlayışla hareket ettik.

Birileri rahatsız olabilir, varsın onlar rahatsız olsun. Onlar rahatsız oluyor diye o izi sürmekten geri duramayız. Televizyon dizileri, müzik, sinemaya kadar özgün sanat içeriklerimizle dünyaya açıldık. Bilim insanlarımız, sanatçılarımız, edebiyatçılarımız, sivil toplum temsilcilerimiz başarılarıyla takdir topluyor.

İstanbul Mushaf'ını da medeniyetimizin yeni inkışafı, sembolü olarak görüyorum. İnşallah bunun devamı gelmeli. Hüseyin Kutlu hocama, emeği, gayreti, eseri için özellikle teşekkür ediyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Leylei Kadr'in alemi İslam'ın birliğine, beraberliğine vesile olmasını diliyorum."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *