İstanbul Avcılar'da pes dedirten olay! Bir ev 5 ayrı kişiye satıldı.
2019 yılında inşaat halindeyken emekli öğretmen Gülseren Karakaya tarafından satın alınan evin alıcıları bitmedi. Emekli öğretmen evi satın aldıktan sonra kendisine çıkmasını söyleyen diğer müşteriyle yıkıldı.
O olaydan 6 ay sonra ise bir başka satıcı evi almaya geldi.
Aradan geçen bir süre sonra müteahhit İrfan T.'nin evi yakınına araba karşılığında sattığı da ortaya çıktı.
Her müşteriye farklı miktarlarda evi satan müteahhit, ortalıktan kayboldu.
Emekli öğretmen suç duyurusunda bulundu. Emekli öğretmen başından geçenleri anlattı.
'Burada nasıl yaşarım' dedim, 'camlara naylon çekeriz, kalırsın'
“2019 yılında bir evimi sattım, Avcılar’dan ev almak istedim. Dolaştım, bir inşaatın önünde dururken bir adam geldi. 'Burada çok güzel bir daire var isterseniz orayı görebilirsiniz' dedi. Zorla beni yukarıya çıkardı, çok beğendim. Aradan birkaç gün geçti ben yine ev aramaya başladım. Bu adam beni aradı, 'gelin görüşelim evi beğenmişsiniz. Konuştuk 500 bin dedi', ben de 'veremem o kadar ancak 400 bin verebilirim' dedim. Aradan 1-2 gün geçti, bizi aldı oturduk ve 400 bin TL’ye anlaştık. Hemen inşaat başlayacaktı. Ama geliyorum gidiyorum inşaat aynı duruyordu. Oturduğum evi sattım vaktim doldu, çıkmak zorunda kaldım. Sözleşmede 5 ay içinde biteceği yazıyordu. Ama 6 ay geçti hiç ilerleme yok. Ev ne oldu diye sorunca ‘gel, ev buldum sana’ dedi. Ama inşaatın içinde kapı, pencere yok 'burada kal' dedi. 'Burada nasıl yaşarım' dedim, 'camlara naylon çekeriz, kalırsın' dedi.
İnşaata gezmeye gelirken başka alıcıyla karşılaştığını belirten Karakaya, “İnşaata bir gün oğlumun arkadaşıyla gittik, yaşlı bir çift vardı. ‘Daire mi aldınız?’ diye sordular ‘evet’ dedim. ‘Hangisi?’ deyince onlar da ‘denize bakan dubleks’i deyince, ‘biz aldık’ dedim. Onlar da noterden onaylattıkları satış sözleşmesini gösterdi, şoke oldum. Müteahhidi aradım, o da diyor ki ‘hocam onlar yalan konuşuyor.’ 'Ellerinde sözleşme var' dedim, 'yok başka daire verdim onlara' dedi. Sonra bir yere götürdü, onları oradan da başka yere götürdü.”
Kapılar takılana kadar başka bir inşaatta 9 ay yaşadığını anlatan Karakaya, “Kapılar takılır takılmaz hemen eşyamı içeriye attım. Sonra bir gün kapı çaldı. Birol bey diye biri geldi, 'bura benim daire' dedi. ‘Nasıl sizin olur?’ dedim, o da sözleşmeyi çıkarttı. Ondan da 250 bin TL almış. Alt kattan ev satmış, orayı da başkalarına satıp anlaşmayınca benim evi satmış. Sonra ben yerleştim 60 bin TL masrafı kendi cebimden ödedim. Sabri beye satmış, Birol beye satmış, bir de bana satmış. Ben 2,5 sene oturduktan sonra araba ve cüzi bir para karşılığında evi Erdal K.'ye satmış. Bu bir oyun. O da gidip evi Akif A. diye birine satmış. Şikayet edince biz de avukatlarımız aracılığıyla savcılığa şikayette bulunduk. Şu anda ev toplamda 5 kişiye satılmış. Tapuyu elinde bulunduran adam da sürekli kapı zilini çalıyor, annem Alzheimer hastası sürekli korkuyor, sürekli beni tehdit ediyor, şikayet ediyor. Korkudan kapıyı kimseye açmıyoruz.” diye konuştu.
Firma ve şahsın dolandırıcı olduğunu, yapılan başka inşaatlarda farklı mağdurların olduğunu anlatan avukat Büşra Tacar ise “Gülseren Karakaya gibi davalı dolandırıcı firma hakkında birden çok mağdur müvekkilim bulunmaktadır. Firma sahte ilan ve afişlerle, yaşlı ve emekli kesimdeki insanların duygularını sömürerek ellerindeki birikimlerini alıp, ortadan kaybolmaktadır. Daireyi gösteriyor, anahtar teslim yapacağını söylüyor. Öncelikle belli bir kaparo istiyor, sonra aralarında noter onaylı satış sözleşmesi yapıyorlar. Paranın kalan kısmını ise borcum var, inşaat durdu gibi bahanelerle istiyor. Bu firmanın Avcılar’da birden çok faaliyet alanı olduğu için bundan ilk başta şüphelenmiyorlar, bu şekilde parayı alıp birden fazla kişiye satıyor. Tapuyu bir hafta sonra, bir ay sonra, anahtar teslim yapacağım diyerek oyalama sürecinde birden fazla kişiye satıyor. Biz de Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk.” dedi.