Özel Haber-Damla Eroğlu
Sosyal medya, çağımızın dijital hastalıklarından biri olarak ön plana çıkıyor. Günümüzde artık her yaştan insanın sosyal medya platformlarında hesapları var. Hatta doğmayan çocuklar için bile sosyal medya hesapları açılıyor ve kullanıcı adları satın alınıyor. Durum böyle olunca da sosyal medya hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor.
Yediğimiz yemeği, dinlediğimiz şarkıyı, kıyafetimizi hatta evimizi sosyal medyadaki diğer kullanıcılarla paylaşıyor ve onların beğenisine sunuyoruz. Paylaşım çılgınlığı artık yaş tanımaz bir hale geldi. Küçük yaştan itibaren çocukların ellerinden oyuncaklarını ve kalemleri aldık ve onlara dijital oyunları verdik. Küçük çocuklar artık sokaklarda ve pazarlarda ‘Bana oyuncak al’ yerine ‘Bana telefon al’ çığlıkları atıyor. Sosyal medya çılgınlığı artık bir bağımlılık ve yaşam biçimine dönüştü. Durum böyle olunca sosyal medyanın kötü yanları da artmaya başladı.
TÜRKİYE'DE SOSYAL MEDYAYA YAŞ SINIRI MI GELİYOR?
Özellikle sosyal medyadaki uygunsuz içerikler ve hakaretler sınır tanımaz bir hale geldi. Bu içeriklere artık çocuklarda erişebiliyor. Sosyal medyada olmayan yaş sınırı nedeniyle hükümet harekete geçti ve çocuklara sosyal medya yasağı getirmeye hazırlandı.
Geçtiğimiz haftalarda açıklama yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medyadaki paylaşımlardan en çok etkilenebilecek olan yaş grubunun çocuklar olduğuna değinerek, bu konuda bir çalışmaları olduğunu belirtti.
Dünyadaki örneklerine değinen ve bu konuda çok fazla uygulamanın olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, "En riskli ve en ihtimam göstermemiz gereken grup çocuklar. Sadece çocuklar ve gençler değil, toplumumuz için de sosyal medya çok sık kullanılıyor. Dünyada bu konuda çok fazla uygulama var. Konu, çocuklarımızın gerçekten kendi kararlarını objektif olarak verebilecekleri bir yaşa gelmeleridir. Dünyada bu yaş 13 ve 16 olarak tartışılıyor. Biz de 16 yaşın altındaki çocuklarımızın sosyal medyaya girmemesini istiyoruz. 2025 yılı içinde bir düzenleme yapmak için çalışmamız var." açıklamasında bulundu.
![](https://www.iscihaber.net/uploads/upload-image/2025/2/173895393956-image.jpg)
13 VE 16 YAŞ GRUPLARINI KAPSAYAN SINIRLAMA YOLDA!
Bakan Uraloğlu’nun açıklamasının ardından Türkiye’de çocuklar için sosyal medyada yaş sınırı getirileceği tartışılırken bir açıklama da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’tan geldi. 16 yaş altı çocukların sosyal medya kullanımlarında sınırlama yapacaklarını ve bununla ilgili iki yaş aralığını kapsayan çalışmaları olduğuna değinen Bakan Göktaş, ‘’Yaş sınırı noktasında kademeli bir düzenleme üzerinde çalışıyoruz. 13 yaşa kadar olan çocuklarımız için ayrı, 13-16 yaş grubunda olan çocuklarımız için de ayrı olmak üzere 2 farklı kademe olarak çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” dedi.
Bakanların açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da sık sık üzerinde durduğu sosyal medyanın olumsuz etkileri nedeniyle, sosyal medyaya yaş sınırının yakın bir zamanda gelebileceği düşünüldü. İstanbul Fatih’teki sur cinayetinin ardından sosyal medya platformları Discord ve Roblox’taki içeriklerin ve paylaşımların müstehcenlik içerdiği ve cinsel istismara yol açtığı sebep gösterilerek bu iki platform hakkında erişim engeli kararı alındı. Roblox platformu Ağustos ayında, Discord ise Ekim ayında kapatıldı.
![](https://www.iscihaber.net/uploads/upload-image/2025/2/1738953974644-image.jpg)
SOSYAL MEDYADAKİ SINIRLAMAYA AİLELER NE DİYOR?
18 yaş altının sosyal medyayı özgür kullanmasının onların psikolojisini olumsuz etkilediğine dikkat çeken bakanlar, yakın bir zamanda sosyal medyaya yaş sınırı gelebileceği sinyalini verdi. Peki, sosyal medyaya gelen yaş sınırı bir işe yarayacak mı? Aileler, sosyal medya kullanımında ne gibi önlemler alıyorlar? Anne ve babalar, sosyal medyadaki yaş sınırına nasıl bakıyor?
Sosyal medya platformlarındaki sınır tanımaz müstehcen içeriklerin ve olumsuz paylaşımların çocukları etkilediğine değinen yetkililer, bu platformlara yaş sınırı getirmeye hazırlanıyor. Sosyal medyadaki yaş sınırıyla ilgili yeni gelişmeler yaşanırken, toplumda ayrılıklar yaşanmaya başladı. Kimi aileler, çocukların sosyal medya kullanımındaki kısıtlamaların doğru olmadığını savunurken, kimi aileler ise bu kararı destekliyor. Sosyal medyada 13 ve 16 yaş aralığındaki çocukları kapsayacak olan yasağın doğru bir hareket olacağını düşünen anne Elif Gönen, ‘’Çocuklarımızı zaten dışarıda korumakta zorlanıyoruz, bari sosyal medyada koruyalım. Bu yaştaki çocukların ellerinde telefon yerine kalem ve defter olmalı. Benim de çocuklarım var ve onlara elimden geldiğince telefon vermemeye çalışıyorum’’ dedi.
![](https://www.iscihaber.net/uploads/upload-image/2025/2/1738953972242-image.jpg)
KISITLAMA ÇOCUKLARA ZARAR VERMEZ, YARAR SAĞLAR
Sosyal medyada olan kötü insanların çocukları kolay manipüle edebileceğini düşünen ve bu konuda çocuklara erişim kısıtlaması kararını doğru bulan Gönen, ‘’Başta instagram olmak üzere artık birçok platformda çocukların sosyal medya hesapları var. Derslerinden, arkadaşlarından daha çok buralarda zaman geçiriyorlar. Kimlerle konuştuklarını, mesajlaştıklarını bilemiyoruz ve takip etmekte zorlanabiliyoruz. Bu konuda bir kısıtlamanın olması çocuklara zarar vermez tersine yarar sağlar. Biz anne ve babalar olarak da çocuklarımızın yararına olan şeyleri isteriz’’ açıklamasında bulundu.
Sosyal medyanın tehlikeli bir yer olduğunu ve sosyal medya nedeniyle çocukların başkaları tarafından kolay kandırılabileceğine dikkat çeken Elif Yılmaz, ‘’Her gün haberlerde, programlarda görüyoruz. Küçük çocuklar, başkaları tarafından sosyal medyada çok kolay bir şekilde kandırılabiliyor. Görmediğimiz, duymadığımız daha birçok olay vardır. Sosyal medyadaki yaş sınırı kararını doğru buluyorum ve umarın yakın zamanda hayata geçer’’ ifadelerini kullandı.
![](https://www.iscihaber.net/uploads/upload-image/2025/2/1738953991447-image.jpg)
Sosyal medyayı reşit olanların kullanması gerektiğini ve reşit olmayan çocukların ise belli kısıtlamalarla kullanmasının onların yararına olacağına değinen Yılmaz, ‘’Küçük çocuklar neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veremez. Onların doğru olarak bildikleri şeyler aslında onlara zarar veriyor. Çocukların en çok zarar gördüğü ve olumsuz etkilendiği yer ise sosyal medya. Sabahtan akşama kadar ellerindeki telefon ve bilgisayarlarla saatlerini geçiren çocuklarımızın nelere maruz kaldığını bilemeyiz. Çocukların belli kısıtlamalarla buralara girebilmesi en doğrusudur. En azından liseye kadar çocukların telefon kullanımı aile kontrolünde olmalı. Ne izleyecekse, neye bakacaksa benim yanımda baksın. Böyle daha çok korurum’’ dedi.
Aileler, sosyal medyadaki tehlikeye dikkat çekerken, çocuklar ise yaş sınırlamasına tepki gösteriyor. Bakanlıklar tarafından yapılan son açıklamalara göre, sosyal medyada 13 ve 16 yaş gruplarını kapsayan çalışmaların ileri bir tarihte hayata geçeceği öngörülüyor.