Suriye'nin Halep kentinde, din adamı Ebu Abdullah Hasibi’nin türbesine yönelik saldırının ardından halk, özellikle Alevi kesimlerinin önderliğinde büyük protestolar düzenledi. Söz konusu protestolarda, Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) tarafından göstericilere ateş açıldığı bildirildi. Geçici hükümet ise olayın eski bir videoya dayandığını ve yakın zamanda yaşandığına dair yapılan yanlış açıklamalara tepki gösterdi.
Suriye'nin farklı kentlerinden yüzlerce kişi, Halep'teki Ebu Abdullah Hasibi türbesine yapılan saldırıyı protesto etmek için sokağa döküldü. Protestolarda özellikle "Aleviyye" ve "Ya Ali" sloganları öne çıktı. Hama, Humus, Lazkiye, Tartus illeri ve Ceble ile Banyas ilçelerinde halk, türbeye yapılan saldırıyı kınayarak, mezhebi inançlarının savunulması gerektiğini dile getirdi.
Ebu Abdullah Hasibi türbesine yapılan saldırıyı protesto etmek için sokağa döküldü
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), protestoların şiddetle bastırıldığını ve göstericilere HTŞ üyeleri tarafından ateş açıldığını bildirdi. Göstericilerin büyük bir kısmı, cihatçı grupların mezhebi inançlarına yönelik saldırılarını protesto ediyordu. Ancak güvenlik güçlerinin sert müdahalesi, protestoların hızla büyümesine neden oldu.
Suriye'deki geçici hükümetin İçişleri Bakanlığı, sosyal medyada yayılan türbe saldırısına ilişkin görüntülerin eski bir videoya ait olduğunu belirtti. Bakanlık, videoların yakın tarihe aitmiş gibi gösterildiğini ve amacın, Suriye halkı arasında fitne çıkarmak olduğunu vurguladı. İçişleri Bakanlığı, Halep'teki dini mekanların korunması için çalışmaların devam ettiğini ve eski videoların yeniden yayımlanmasının toplumda huzursuzluk yaratmayı amaçladığını belirtti.
Protestoların büyümesinin ardından Suriye yönetimi, Humus ilinde 18:00 ile 08:00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı ilan etti. Güvenlik güçleri, göstericilerin sayısının artmasıyla birlikte daha sert önlemler almaya başladı. Bu gelişmeler, Suriye’nin zaten hassas olan iç durumunu daha da karmaşık hale getirdi.
Protestoların Arka Planında Neler Var?
Halep'teki türbe saldırısı, sadece dini bir mekanın hedef alınmasından ibaret değil. Aynı zamanda mezhebi ve siyasi çatışmaların da derinleşmesine yol açtı. Alevi toplumu, özellikle HTŞ'nin egemenliğindeki bölgelerde, sürekli bir tehdit altında olduğunu hissediyor. Protestoların büyümesi, bu toplumsal gerilimin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Suriye'deki bu gelişmeler, halkın cihatçı grupların yönetimine karşı gösterdiği direncin arttığını ve bölgedeki toplumsal yapının daha da kutuplaştığını gösteriyor. Özellikle mezhebi temele dayanan çatışmaların, Suriye'nin geleceği açısından tehlikeli sonuçlar doğurabileceği öne sürülüyor.