"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Hafif yağmur
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,4465 %0.3
36,3182 %0.04
3.102.745 %-1.573
2.837,00 0,00
Ara
İşçi Haber Gündem Takipsizlik ya da beraat kararı alan KHK'lılar Meclis'te gündeme geldi!

Takipsizlik ya da beraat kararı alan KHK'lılar Meclis'te gündeme geldi!

Haklarında beraat veya takipsizlik kararı alınan KHK'lılar görevlerine iade ve iade-i itibar talep ederken konu Meclis'e taşındı.

15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY terör örgütü tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişiminin ardından  20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen Olağanüstü Hal sonucunda Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) binlerce kamu görevlisi görevinden ihraç edilmiş ve haklarında soruşturma başlatılmıştı.

İhraç edilen kamu görevlilerin birçoğu hakkında terör örgütüne üye olma, üye olmasalar bile bilerek ve isteyerek yardım etme vb. suçlarından haklarında soruşturma ve/veya kovuşturma başlatılmıştı. Soruşturma ve kovuşturmaların ardından birçok kamu görevlisi hakkında ya takipsizlik kararı verilmiş ya da açılan davalar sonucunda sanıklar beraat etmişti. 

Beraat eden ya da haklarında takipsizlik kararı verilen kamu görevlileri soruşturmaların ardından görevlerine geri dönemedi. 

İstinaf Mahkemesi’nce verilen bir istinaf talebinin reddi kararında; ceza soruşturma ile idari yargı incelemesinin farkı anlatıldı. Kamudan ihraçların “(terör örgütlerine) üyelik”, “(terör örgütleri ile) iltisak ya da irtibat” gerekçelerine dayandırıldığı anımsatılan kararda, idari yargının ceza yargılamasından farklı olarak “suç ve suçlu bulunma halleri” aramadığı, kamudan ihraç edilen kişinin, göreve iadesini haklı kılan bir neden olup olmadığını denetlediği belirtildi.

OHAL Komisyonu tarafından alınan kararda, "Ceza yargılamasının ilgi alanında bulunmayan iltisak ve irtibat; yani yapışıkmış gibi birlikte hareket etme, gönüllü şekilde tabi olma, eylemlerini bir grubun, örgütün ya da yapının işaretleri, talimatları, yönlendirmelerine göre gerçekleştirme, kendi davranışlarını bireysel iletişim yoluyla ya da yazılı ve görsel basın, sosyal medya paylaşımları üzerinden gelen mesajları dikkate alarak, belirleme hali de kamu görevinden çıkarmanın hukuki gerekçeleri arasında sayılmıştır. Bu nedenle ilgililer hakkında ceza yargılamasında üyelik suçlamasıyla açılan soruşturmada ve davalarda takipsizlik ya da beraat kararı verilmiş olsa dahi idari yargı yeri, irtibat ve iltisak unsurları yönünden de işlemi incelemek zorundadır.” maddesi olması ise beraat ya da takipsizlik alan KHK'lıların işlerine dönmelerine engel oldu. 

Beraat eden ya da haklarında takipsizlik kararı verilen kamu görevlileri kanun önünde aklandıklarını ifade ederek eski görevlerine geri dönmeyi istiyor. Yaşadıklarının haksızlık olduğunu belirten KHK'lılar iş bulmakta zorluk çektiklerini, maddi sıkıntı yaşadıklarını belirterek hukuk önünde masum olduklarını ve işe iadelerinin yapılması gerektiğini talep ederek birçok mecradan yetkililere sesleniyordu. 

Gelecek Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, KHK'lıların sesini Meclis'e taşıyarak sorunun büyük bir sosyal yaraya dönüştüğünü belirtti. 

''Karartılan hayatlar konusuna el atılmalıdır'' diyen Şahin, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

KHK mağduriyeti önemli bir sorun. KHK mağduriyeti büyük bir sosyal yaraya dönüşmüştür. Bizim bu konudaki bakış açımız çok netti. Suçluyla suçsuz ayrılmalıdır, kurunun yanında yaş da yanmamalıdır. Yargı organının suçsuz dediği kişiler kesinlikle görevine iade edilmelidir. Ayrıca yapılan yargılamalar adil yapılmamıştır. Gazete aboneliği gibi, dernek sendika üyeliği gibi, bankaya para yatırma gibi devletin yasal olarak müsade ettiği kriterlerden dolayı sonradan masum insanlara ceza verilmesi adaletli değildir, hakkaniyetli değildir. Bu yargılamalar adil değildir. Türkiye bu gerçekle yüzleşmek zorundadır. Hem adaletin gereği olarak yüzleşmek zorundadır, hem de devletin geleceği açısında yüzleşmek zorundadır. Suçlu ile masum birbirinden ayırılmalıdır. Karartılan hayatlar konusuna el atılmalıdır. KHK mağduriyeti adaletli bir şekilde çözülmelidir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *