Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), basın özgürlüğü ve düşünceyi ifade etme hakkına yönelik ihlalleri gündeme getiren bir açıklama yaptı. Cemiyet, son bir hafta içinde yaşanan gözaltılar, tehditler ve medya sansürüne tepki göstererek, iktidara Anayasa'ya ve Basın Kanunu'na uygun hareket etme çağrısında bulundu.
TGC'nin açıklamasında, gazetecilerin halkın doğru haber alma hakkını savunması gerektiği vurgulandı. "Gazeteciler, mağdurun ve güçsüzün sesi olmalıdır" denilen açıklamada, gazeteciliğin halkı bilgilendirme amacını güttüğü, bu nedenle her türlü sansürle mücadele edilmesi gerektiği belirtildi. Ancak son dönemde, iktidarın medya üzerindeki kontrolünü artırarak halkı bilgi yoksunluğuna sürüklediği ifade edildi.
Devlet Bahçeli'nin Tehditleri
TGC'nin açıklamasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 26 Kasım 2024 tarihinde yaptığı tehditler de yer aldı. Bahçeli, Halk TV ve diğer medya organlarının patronlarını tehdit ederek, “Zamanı geldiğinde burunlarından fitil fitil getireceğiz” dedi. Bu açıklamanın ardından, gazeteciler Roza Metina, Ahmet Sümbül, Erdoğan Alayumat, Bilge Aksu gibi birçok gazeteci gözaltına alındı.
27 Kasım 2024 tarihinde RTÜK, Halk TV, Flash Haber, Tele 1, Sözcü TV, Kanal D gibi medya kuruluşlarına ciddi yaptırımlar uyguladı. Bu kanallara %3 idari para cezası ve yayın durdurma gibi cezalar verildi. TGC, medya özgürlüğüne yönelik baskıların devam ettiğine ve bu durumun demokrasiye zarar verdiğine dikkat çekti.
TGC, açıklamasında, gazetecilerin keyfi gözaltı ve tehditlere maruz kalmasının demokratik bir ayıp olduğunu belirterek, yurttaşların haber alma hakkının engellenmemesi gerektiğini vurguladı. Cemiyet, iktidarı bir kez daha Anayasa ve Basın Kanunu'na uygun davranmaya, gazetelerin can güvenliğini sağlamaya çağırdı. Ayrıca, gözaltına alınan gazetecilerin bir an önce serbest bırakılmasını istedi.