Türkiye’de her yıl yüzlerce olay meydana geliyor. Kazalar, yangınlar, depremler ve patlamalar sonucunda maddi ve manevi kayıplar çok büyük olabiliyor. Her yıl istisnasız meydana gelen kazalar ve olaylar sonucunda onlarca insan hayatını kaybediyor. Yetersiz tedbirler, eksik önlemler ve ekipman eksikliği nedeniyle her yıl onlarca kaza meydana geliyor. Yangınlar, depremler, ulaşım kazaları, maden kazaları ülkemizde en çok yaşanan ve en çok can kaybına neden olaylar arasında yer alıyor.
TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNE BOMBA GİBİ DÜŞEN TRAJİK OLAYLAR SİLSİLESİ
Altyapı eksiklikleri, insan hataları ve önlemlerin eksikliği bu kazaların başlıca sebeplerinden sadece birkaçı. Her yıl meydana gelen kazalar, günlerce hatta haftalarca televizyonlarda konuşuluyor. Alınması gereken tedbirler ve sorumluluğu olan kişilerle ilgili tartışmalar uzun süre konuşuluyor. Başlatılan soruşturmalar, gözaltılar, eleştiriler her olayın ardından yapılıyor. ‘Bir daha böyle acılar yaşanmasın’ denilmesine rağmen aynı kazalar hep yaşanıyor, aynı tartışmalar hep yapılıyor. Peki, Türkiye’de son 25 yılda en çok can kaybına neden olan olaylar hangileri? Günlerce tartışılan ve yaşanmaması ümit edilen olaylar neler? İşte Türkiye’nin acılarla geçen bilançosu…
2003 BİNGÖL DEPREMİ:
1 Mayıs 2003 tarihinde gece 03.27 saatlerinde merkez üssü Bingöl Çeltiksuyu olan depremin büyüklüğü 6.4 olarak kayıtlara geçti. Yerin 10 km derinliğinde meydana gelen depremde, Çeltiksuyu beldesi ve çevresinde büyük yıkımlar meydana geldi. Bingöl’de olan deprem Elâzığ, Erzurum ve Tunceli gibi çevre illerde de hissedildi ve büyük korkuya neden oldu. Meydana gelen depremde 176 kişi hayatını kaybetti, 625 kişi ise yaralandı. Kayıtlara göre; 16 binin üzerinde konut tamamen yıkıldı, 3 binin üzerinde konut ise ağır hasar aldı.
Türkiye gibi deprem ülkesi ve aktif fayların bulunduğu bir ülkede, depremlerin yaşanması kaçınılmaz olaylardan biri. Her yıl onlarca deprem meydana geliyor. Büyüklükleri farklı oranlarda olmasına rağmen her deprem ülkede büyük bir korkuya neden oluyor. Deprem gerçeğinin her an yaşandığı ülkemizde maalesef can kayıpları yaşanmaya devam ediyor. Bina sakinlerinin kolon kesmesi gibi basit olaylar bina yıkımlarına hatta can kayıplarına neden olan olaylardan sadece birisi.
2004 PAMUKOVA TREN KAZASI:
Türkiye’de demiryolu taşımacılığı tarihindeki en trajik kazalardan biri olarak tarihe geçen olay, 22 Temmuz 2004 yılında Sakarya’nın Pamukova ilçesinde meydana geldi. Hızlandırılmış tren uygulamasında yeni hizmete başlayan tren, İstanbul-Ankara seferi için hareket ettiği zaman, Pamukova Mekece Mevkii yakınlarında raydan çıkarak devrildi. Meydana gelen feci kazada 41 kişi hayatını kaybetti, 81 kişi ise yaralandı.
Trenlerin aşırı hız yapması ve rayların yetersiz bir şekilde bakımlarının yapılması maalesef tren kazalarının başlıca sebepleri arazında yer alıyor. Güvenli ulaşım araçlarından bazıları olarak bilinen trenler, maalesef ülkemizde meydana gelen kazalar nedeniyle bu algıyı ortadan kaldırdı. Tren kazalarının ardından günlerce bakımların yetersiz olması hem gazeteciler hem de uzmanlar tarafından konuşulmasına ve bir daha aynı acıların yaşanmaması için ümit edilmesine rağmen, aynı kazalar yaşanmaya devam edecek. Pamukova tren kazası, maalesef ülkemizdeki ne ilk tren kazası ne de son tren kazası olarak anılmayacak. Yıllar sonra bu kez Çorlu'da yine aynı nedenlerden dolayı tren kazası yaşanacak ve yine can kayıpları meydana gelecek.
2010 ZONGULDAK MADEN KAZASI:
Türkiye’deki maden kazaları tarihinin en feci olaylarından biri olarak bilinen maden kazası, 17 Mayıs 2010 tarihinde yaşandı. 17 Mayıs günü, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon maden ocağında saat 13.30 sıralarında metan gazı (Grizu) patlaması sonucunda facia yaşandı. Patlamanın ardından 540 metre derinlikte çalışan işçiler göçük altında kaldı ve büyük bir kurtarma operasyonu başladı. Meydana gelen patlamaya çok sayıda ekip sevk edildi ve uzun süreç kurtarma çalışmaları sonucunda maalesef 30 maden işçisinin cansız bedenine ulaşıldı. Maalesef Zonguldak'ta meydana gelen maden kazası ülkemizdeki ne ilk kaza ne de son kaza.
Yerin altında ailesini geçindirmek isteyen onlarca hatta yüzlerce maden işçisi, içerdeki eksik ekipman ve tatbikat yetersizliği gibi nedenlerle hayatını kaybediyor. Her kazanın ardından madenlerdeki güvenlik önlemleri uzmanlar tarafından konuşulmaya ve uyarılar yapılmasına rağmen aynı kazalar yaşanmaya devam ediyor. Maden kazaları maalesef Türkiye'de en çok can kaybına neden olan olaylardan biri olarak anılıyor.
2011 VAN DEPREMİ:
Deprem üleşi olan Türkiye’de meydana gelen ve büyüklüğü hafızalardan kolay kolay silinmeyecek olan depremlerden biri de 2011 yılında Van’da yaşandı. 23 Ekim 2011 tarihinde saat 13.41 sıralarında merkez üssü Van’ın Tabanlı köyü olan depremin büyüklüğü 7.2 olarak ölçüldü ve derinliği 9.6 olarak kaydedildi. O yıla kadar Türkiye’deki en büyük yıkıma sebep olan depremlerden biri olarak bakılan faciada, 604 vatandaşımız hayatını kaybetti, 4 bin kişi ise yaralandı. Çok sayıda bina yıkıldı ya da hasar gördü. Bu depremden yaklaşık 2 hafta sonra 9 Kasım tarihinde bu kez Edremit ilçesinde akşam 21.23 sıralarında bir deprem daha oldu. İlk depremin yaraları sarılmazken tüm Türkiye 2. bir depremle daha sarsıldı. 5.6 büyüklüğünde olan 2. depremde ise 40 kişi hayatını kaybetti. Birinci depremde ağır hasar gören yapılar maalesef ikinci bir depremi kaldıramadı.
2013 REYHANLI SALDIRISI:
Deprem ülkesi olan Türkiye’nin bir diğer sorunu ise hiç kuşkusuz terördür. 11 Mayıs tarihinde Reyhanlı ilçesinde belediye binasına bomba yüklü bir araçla saldırı düzenlendi. Bu saldırıda kısa bir süre sonra bu kez ilçenin postane binasına aynı şekilde bomba yüklü bir araçla saldırı düzenlendi. Her iki patlamada bomba yüklü araçlarla gerçekleştirildi ve bu saldırılarda 53 vatandaşımız hayatını kaybetti, 146 kişi ise yaralandı. Türk yetkililer, Reyhanlı’da meydana gelen saldırının Suriye rejimiyle bağlantılı gruplar tarafından, mültecilerin ile olan akımı nedeniyle yapıldığı belirtildi. Saldırı hem Türkiye’den hem de dünyadan tepkiyle karşılandı.
2014 SOMA MADEN FACİASI:
Türkiye’de tarihin en büyük maden faciası olarak bilinen maden kazası 13 Mayıs 2014 yılında meydana geldi. Manisa’nın Soman ilçesindeki, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş tarafından yönetilen madende olay sırasında yaklaşık 800 işçi çalışıyordu. Trafoda çıkan yangın nedeniyle işçiler, yoğun duman ve karbonmonoksit gazına maruz kaldı. Yetersiz havalandırma sistemi ve eksik ekipman yetersizliği nedeniyle 301 işçi hayatını kaybetti, 162 işçi ise yaralandı. Maden faciası Türkiye’de geniş yankı uyandırdı ve madenlerdeki denetim ve ekipmanların arttırılması günlerce ekranlarda tartışıldı. Türkiye’nin çeşitli illerinden arama-kurtarma ekiplerinin seferber olduğu olayda, milyonlarca insan ekran başında yaşam mücadelesine tanık oldu.
2018 ÇORLU TREN KAZASI:
Tren kazaları Türkiye’de günlerce konuşulan ve yankı uyandıran kazalardan biri. Bu kazalardan biri de 8 Temmuz günü İstanbul’dan Edirne’ye hareket eden Yüksek Hızlı Tren’de (YHT) meydana geldi. Seyir halindeki tren, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, yolun kayması nedeniyle raydan çıkarak devrildi. Trendeki 5 vagon devrilirken, enkaz altında kalan vatandaşların kurtarılması amacıyla hızlı bir çalışma başlatıldı. Feci tren kazasında maalesef bazı vatandaşlar olay yerinde hayatını kaybetti ve yaşamını yitirenlerin sayısı 25 olarak açıklandı. 318 yolcu ise kazada yaralandı. Kazanın ardından açılan soruşturmada, bakım eksiklikleri ve demir yollarının yeterli bir şekilde denetlenmediği gibi birçok önemli konu gündeme geldi ve toplumda geniş yankı uyandırdı. Yıllar geçmesine rağmen acılı ailelerin dava süreçleri devam ediyor.
2020 İZMİR DEPREMİ:
Türkiye’yi derinden sarsan bu deprem 30 Ekim tarihinde saat 14.51 sıralarında meydana geldi. Büyüklüğü 7.0 olarak ölçülen depremin derinliği ise 16.7 olarak kaydedildi. Ege denizi, Seferihisar’da meydana gelen deprem birçok çevre ilde hissedildi. Pandemi döneminde insanların evde olduğu saatte meydana gelen depremde maalesef 114 kişi hayatını kaybetti, binden fazla kişi ise yaralandı. Yüzlerce bina ağır hasar alırken, özellikle Rıza Bey apartmanı ve Ağaoğlu apartmanı gibi binaların tamamen çökmesi ve can kayıplarının fazla olması nedeniyle tepkiler çığ gibi geldi ve davalar açıldı. İzmir merkezli depreme Türkiye’nin birçok ilinden arama-kurtarma ekipleri sevk edildi. Günlerce deprem ve etkisi konuşuldu.
2022 BARTIN MADEN KAZASI:
Türkiye’de yıllardır önlenemeyen maden kazalarından biri de 14 Ekim tarihinde Amasra ilçesinde bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) bağlı madende meydana geldi. Saat 18.15 civarlarında yer altındaki maden ocağında bir metan gazının patlaması sonucunda yerin 300 metre derinliğinde çalışan 110 madenci gazdan etkilendi. Patlamanın ardından bölgeye çok sayıda ekip sevk edilirken, maalesef 42 işçi hayatını kaybetti. Bu maden kazasında yine denetim eksikliği ve ekipman yetersizliği gibi konular tekrar gündeme geldi ve tartışılmaya başlandı. Yerin yüzlerce metre altında zor şartlar altında çalışan maden işçilerinin yaşam mücadelesi maalesef eksiklikler yüzünden hayattan koparılıyor. Ülkemizde maden kazaları en çok yaşanan kazalar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Çalışanların sağlığı paranın önüne geçtiği vakit, umarız bu tür kazalar ve can kayıpları bir daha yaşanmaz.
2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ:
6 Şubat tarihinde saat 04.17 sıralarında merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Derinliği 8.6 olan deprem büyük bir yıkıma neden oldu ve 10 il bu depremden feci şekilde etkilendi. Bölgeye çok sayıda ekip sevk edilirken, saatler sonra bu kez 13.24’te ikinci bir deprem meydana geldi. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan depremin büyüklüğü 7.6 olarak kayıtlara geçti. İlk depremde hasar gören binalar ikinci depremde yıkıldı. İki deprem güneydoğu bölgesinde büyük yıkımlara ve çok sayıda can kayıplarına neden oldu. İki depremde yaklaşık olarak 50 bin kişi hayatını kaybetti, yüz binden fazla kişi ise yaralandı.
Meydana gelen depremin büyüklüğü nedeniyle 227 binden fazla binalar hasar gördü. Felaket olarak adlandırılan depremde günlerce arama kurtarma çalışmaları devam etti. Uluslararası yardım çağrısının ardından dünyanın birçok ülkesinden arama kurtarma ekipleri bölgeye sevk edildi. Haftalarca gündemden düşmeyen deprem nedeniyle ekranlarda uzun süren tartışmalar yapıldı. Depremin ardından 2 yıl geçmesine rağmen hala depremin etkileri konuşulmaya devam ediyor. Kahramanmaraş depremi, günlerce hem sosyal medyada hem de televizyonlarda konuşuldu.
2024 GAYRETTEPE GECE KULÜBÜ YANGINI:
Tarihler 2 Nisan’ı gösterdiği zaman İstanbul’un Gayrettepe ilçesinde tadilat aşamasında olan Masquerade Club’ta sabah saatlerinde bir yangın çıktı. Tadilat sırasında işçilerin ve kulüp çalışanlarının çalıştığı sırada, oksijen tüpünün patlaması sonucunda büyük bir yangın meydana geldi. Kısa sürede yangın tüm kulübü sararken, onlarca işçi dumanların arasında mahsur kaldı. Trajik yangında ihbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Ekipler tarafından uzun süren çalışmalar sonucunda yangın söndürüldü ve acı tabloyla tüm Türkiye karşı karşıya kaldı. Meydana gelen gece kulübü yangınında maalesef 29 kişi yanarak can verdi. Bu feci yangın olayının ardından işletmeyle ilgili soruşturma başlatıldı ve kulübün yöneticileri ile tadilattan sorumlu kişiler dahil olmak üzere 9 kişi gözaltına alındı.
Başlatılan soruşturma kapsamında, kulübün gerekli inşaat izinlerini almadığı ve yangın güvenliğiyle ilgili tedbirlerinin yetersiz olduğu belirlendi. Yapılan incelemeler sonucunda kulübün içerisinde acil durum aydınlatmaları ve yönlendirme levhalarının olmadığı, yangın nedeniyle elektriklerin olmaması sebebiyle çoğu kişinin çıkışı bulamayarak hayatını kaybettiği öğrenildi. Yaşanan bu vahim kazayla ilgili günlerce açıklamalar yapıldı. Eksiklikler ve ihmaller zinciri nedeniyle meydana gelen kazanın sorumlularının kimler olduğu günlerce hem sosyal medyada hem de televizyonlarda konuşuldu. Yangınların çok fazla yaşandığı ülkemizde, 2024 yılında olmamıza rağmen hala yetersiz önlemler ve eksik malzemelerin olması, yaşanan ve yaşanacak ölümlerin sebepleri arasında yer alıyor. Ne yazık ki bu tür ölümlere neden olan yangın olayları ne ilk ne de son oldu. 2025 yılında ise Türkiye daha büyük bir yangınla karşı karşıya kalacak.
2025 BOLU KARTALKAYA YANGINI:
Yeni yıla büyük umutlarla giren Türkiye, maalesef Ocak ayının 21’inde Bolu Kartalkaya’daki otel yangınıyla kahroldu. Milyonlarca öğrencinin sömestr tatiline girmesiyle aileler tatil için Bolu Kartalkaya’daki ünlü Grand Kartal Otel’de güzel vakit geçirmek amacıyla yola çıktı. Gece 03.27 saatlerinde otelin dördüncü katında yer alan restoran bölümünde başlayan yangın maalesef bu hayalleri kül etti. Otelin ahşap olması nedeniyle yangın kısa sürede tüm binayı sardı. Yangın alarm sisteminin çalışmaması nedeniyle otelde kalan vatandaşlar yangını çok geç fark etti. Yüzlerce kişi kurtulmak amacıyla camları kırdı, çarşaflardan kaçış yolu yarattı. Fakat bazıları bu kadar şanslı olamadı.
Meydana gelen yangınla küle dönüşen otelde 78 kişi hayatını kaybetti, 51 kişi ise yaralandı. Yaşam mücadelesi veren vatandaşlar çocuklarını, yakınlarını kurtarmak için yüksek katlardan aşağıya atmayı göze aldı. Meydana gelen yangın Türkiye’yi kahrederken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla 1 günlük milli yas ilan edildi. Alarm sisteminin çalışmaması, otelin dış kaplamasının ahşap olması, yangın tatbikatının yapılmamış olması ve itfaiyenin 40 dakika uzaklıkta olması facianın daha büyük olmasına neden olan bazı sebeplerden birkaçı oldu. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada ise 14 kişi gözaltına alındı. Türkiye’yi yasa boğan yangın felaketi, günlerce hem televizyonlarda hem de sosyal medyada konuşuldu. Yangın esnasında hayatta kalmak için camlardan atlayan insanların çığlıkları ve görüntüleri gündem oldu. Bir kez daha yangınlar ve ihmaller konuşulmaya uzmanlar tarafından tartışılmaya başlandı. Umarız bu tür yangınlar bir daha yaşanmaz, bir daha can kayıpları meydana gelmez.