Ünlü yemek eleştirmeni Vedat Milor, İstanbul’daki Kent Lokantaları'na yaptığı ziyaretlerle gündeme geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan bu lokantalarda, Milor yemekleri tatma ve yorumlama fırsatı bulurken, yemeklerin doğru piştiği ve lezzetli olduğu yönünde olumlu değerlendirmeler yaptı. Ancak, bu ziyaretlerin arkasında ciddi bir soru işareti bulunuyor: Milor’a bu davet için büyük bir ücret ödendi mi?
500 Bin TL’lik Yemek Turu: Halkın Parası Boşa Harcanıyor mu?
Milor’un, bu tür davetlerde 40 TL’lik yemekler için tam 500 bin TL talep ettiği iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Kent Lokantaları, İBB’ye bağlı işletmeler olduğundan, bu paraların büyük kısmı halkın vergileriyle karşılanıyor. Yemeklerin lezzetini onaylayan bir eleştirmenin yüksek ücret talep etmesi, özellikle belediye bütçesinin şeffaflık ve kamu kaynaklarının etkin kullanımı açısından ciddi bir tartışma başlattı.
Bu tür davetlere neden bu kadar yüksek ücret ödenmesi gerektiği konusunda halk arasında ciddi bir huzursuzluk söz konusu. Vedat Milor’un yemek eleştirilerinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Kent Lokantaları gibi halka açık mekanlarda bu kadar pahalı bir bedelle sağlanması, kamu kaynaklarının israfı olarak değerlendiriliyor. 500 bin TL gibi dev bir tutarın, 40 TL’lik yemekler için ödenmesi halkın adil ve verimli harcama beklentisiyle örtüşmüyor.
Kamu Kaynakları, Gerçekten Ne İçin Harcanıyor?
Sosyal medya ve yerel basında, bu kadar yüksek bir meblağın kamu harcamalarına ne şekilde etki ettiği üzerine pek çok soru sorulmaya başlandı. Vedat Milor'un yemeklerini olumlu bir şekilde yorumlaması, elbette bu lokantaların tanıtımı için önemli olabilir. Ancak, böyle bir tanıtım için belediyenin halktan aldığı vergilerin büyük bir kısmının harcanması, kamu kaynaklarının yönetimi ve şeffaflık konusunda ciddi bir eleştiriyi beraberinde getiriyor.
İstanbul halkı, her geçen gün artan vergiler ve yaşam maliyetleriyle boğuşurken, belediye bütçesinin bu şekilde kullanılmasına dair endişeler de büyüyor. Vedat Milor’a bu kadar yüksek bir ücretin ödenmesi, kamu kaynaklarının yanlış yönetildiğine dair kaygıları artırıyor. "Halkın parası neden boş yere harcanıyor?" sorusu, sosyal medyada ve halk arasında en çok dile getirilen eleştirilerden biri oldu.
Kent Lokantaları gibi kamuya ait işletmelerin faaliyetleri desteklenmeli ve tanıtılmalıdır. Ancak, bu tür tanıtımlar için halkın cebinden çıkan paraların daha verimli bir şekilde harcanması gerektiği aşikâr. Vedat Milor’a ödenen yüksek ücretin, yemeklerin kalitesini övmekle sınırlı kalmaması ve daha fazla kamu faydasına dönüşmesi gerektiği herkesin ortak görüşü.