Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin kararına göre, Ankara'da yaşayan bir kişi, eşinin kendisine ilgi göstermediğini, evi terk ettiğini, vefat eden eşine ait mücevherleri kullandığını, mücevherler üzerinde erkeğe haber vermeden daraltma ve isim değiştirme gibi işlemler yaptığını, boşanma planlaması yaptığını öne sürerek boşanma davası açtı. Erkek, mahkemeden 50 bin lira maddi, 50 bin lira da manevi tazminat talebinde bulundu.
Eşinin açtığı davaya karşı dava açan kadın, kocasının iddialarının doğru olmadığını, erkeğin sürekli vefat eden eşi ile kendisini kıyasladığını, kendisini hor gördüğünü ve dışladığını, hakaret ettiğini ayrıca evden kovduğunu öne sürdü. Kadın, kendi lehine 1500 lira tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100 bin lira maddi, 100 bin lira da manevi tazminata hükmedilmesini talep etti.
Yargılamayı yapan yerel mahkeme, "kocanın, eşini, eski eşi ile kıyasladığını ve kadını ortak hanede istemediğini, kadının kusurunun ise ispatlanamadığını" belirledi. Kocayı tam kusurlu bulan mahkeme, tarafların boşanmasına, kadına 1500 lira tedbir ve yoksulluk nafakası ile 40 bin lira maddi, 30 bin lira da manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Yerel mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi.
Koca, karara karşı temyiz başvurusunda bulundu.
YARGITAY KARARI UYGUN BULDU
Yerel mahkeme kararına yapılan itiraza incelemede bulunan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararının hukuka uygun olduğunu belirledi.
Davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde iddia edilen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığını tespit eden Daire, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi uyarınca kararın onanmasına karar verdi.