Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında, bazı sanıklar suçlamaları reddederken, davaya katılma talepleri ise mahkeme tarafından reddedildi. Duruşmaya katılan sanıklardan hemşire Hakan Doğukan Taşçı, iddialarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Taşçı, hastaneler arasında kazanç sağlamak için bebeklerin tedavi süreçlerinin gereksiz yere uzatıldığını ve bu şekilde Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan daha fazla ödeme alındığını belirtti.
Taşçı, hastanelerin yoğun bakımda doktor bulunmadığını ve bunun sonucunda hemşirelerin bazen müdahale ettiğini söyledi. Ancak hastanelerin, bebeklerin tedavi süresini gereksiz yere uzatarak daha fazla kazanç sağlamak için baskı uyguladığını iddia etti. Ayrıca, bazı ilaçların gereksiz yere fazla kullanıldığını ve bu ilaçların satılması için yapılan gizli anlaşmaları açıkladı. Taşçı'nın açıklamalarına göre, bazı ilaçlar hastaların sağlığına zarar verecek şekilde fazla kullanılarak SGK'dan haksız ödemeler alındı.
BEBEKLERİ KAR SAĞLADIKLARI HASTENELERE SEVK ETTİLER
İddianameye göre suç örgütü, bebeklerin sağlık durumu gereksiz yere ağırlaştırılarak, sağlık sigortalarından daha fazla para almak amacıyla hastaların sevklerini yönetiyordu. Örgütün amacı, bebeklerin sağlığına odaklanmak yerine, maddi çıkar sağlamak ve yüksek ödemeler almak olduğu belirtildi. Sanıkların çoğu, hasta bebeklerin uygun sağlık hizmeti alması için doğru hastanelere sevk edilmesini engelleyip, kar sağladıkları hastanelere sevk edilmesini sağladılar.
Örgüt elebaşı olduğu belirtilen doktor Fırat Sarı ve diğer sanıklar hakkında, kasten öldürme, dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak gibi ciddi suçlamalarla ceza isteniyor. İddianameye göre, örgüt sadece bebeklerin sağlığına zarar vermekle kalmadı, aynı zamanda hastane yönetimlerini ve sağlık çalışanlarını da kar elde etme amacıyla kullandı.
Mahkeme, davanın ilerleyen süreçlerinde daha fazla sanığın savunmalarını dinleyecek ve suçların boyutları açığa çıkacak. Duruşmaların, suç örgütlerinin sağlık sektörüne nasıl sirayet ettiğini ve hasta haklarını nasıl ihlal ettiğini ortaya koyması bekleniyor.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede vurgulanıyor.
CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.
Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.
DAVA SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Yaklaşık 10 saat süren ilk duruşma, sanıkların savunmalarının tamamlanması ve suçlamaların daha derinlemesine incelenmesi için yarına ertelendi.