"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5579 %0.11
36,1360 %-0.3
3.398.620 %4.354
2.962,09 0,00
Ara
İşçi Haber Otizm artışı dikkat çekiyor! İşte, nedeni ve risk faktörleri...

Otizm artışı dikkat çekiyor! İşte, nedeni ve risk faktörleri...

Özellikle son yıllarda artan ve giderek görülme oranında artış yaşanan otizm, neden bu kadar yaygınlaştı? Otizme karşı önlem alınabilir mi?

Otizmde yaşanan görülme sıklığı, bütün dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de etkisini göstermekte ve her geçen gün birçok çocuk otizm tanısı almaktadır. Peki, bu artışın sebebi nedir? 

Hızlı artışa dair Otizm uzmanı Dr. P’s Clinic’in açıklamalarına göre 1995 yılında otizmin görülme sıklığı 1000 çocukta 1 iken, bu oran 2005 yılında 300 çocukta 1' e yükselmiştir. Clinic’in son yıllardaki tahmini ise 68 çocukta 1 şeklindedir. Otizmin görülme sıklığına ilişkin ortaya konan bu oranlar durumun ciddiyetini gözler önüne sermektedir.

OTİZM NEDİR?

Genellikle çocukluk döneminin ilk 3 yılında belirginleşen otizm, yaşam boyu süren bir gelişimsel bozukluktur.

Otizm, çoğunlukla çocukluk yıllarında ortaya çıkan bir gelişimsel bozukluk olarak tanımlanırken, bunun sebebi ise belirtilerin genellikle bu dönemde belirginleşiyor olmasıdır. Ancak, otizm her yaşta teşhis edilebilir ve tüm yaşam boyunca etkilerini sürdürebilir.

Sosyal ilişkilerde zorluklar, sözsüz iletişimde güçlükler ve sınırlı konuşma yeteneği gibi belirtiler taşıyan otizmli bireyler, göz teması kurmakta ve jest-mimik kullanmakta zorlanabilmekte, ayrıca, tekrarlayan hareketler ve yüksek seslere karşı hassasiyet gösterebilmektedirler.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Peki, otizm belirtileri nelerdir? İşte otizmi işaret edebilecek bazı bulgular şöyle:

  • Otizmli kişiler çok az göz teması kurarlar ya da hiç kurmazlar
  • Nesnelere, özellikle dönen nesnelere karşı aşırı ilgileri vardır
  • Kendileri ile doğrudan konuşulduğunda dikkatlerini vermezler
  • Eller, kollar, parmaklar veya kafalarını tekrarlayan şekilde hareket ettirmektedirler
  • Ayrıca, hep aynı şeyi yeme ve aynı şeyle oynama gibi belli düzende olma takıntıları bulunmaktadırlar
  • Işık, renk, koku ve seslere karşı değişik tepkiler verebilmektedirler
  • Jest ve mimik kullanımı gibi sözsüz iletişim bazılarında sınırlıyken bazılarında ise hiç yoktur
  • Sarılma gibi yakın temastan çoğunlukla hoşlanmazlar
  • Devamlı olarak bazı kelimeleri tekrarlarlar
  • Konuşma ve dil becerileri gelişiminde gecikme görülmektedir
  • Öte yandan, otizm bulunan kişilerde epilepsi de görülebilmektedir

OTİZM GÖRÜLME ARTIŞININ SEBEPLERİ

Kesin nedeni bilinmeyen otizmin, tek bir nedeni de bulunmamaktadır. Yapılan araştırmalar kapsamında ortaya konan değerlendirmelerde otizmin nedeni genetik ve genetik olmayan veya doğum komplikasyonları, viral enfeksiyonlar ve çevre kirliliği gibi çevresel etkiler olarak ayrılmıştır.

Otizm spektrumu bozukluklarında bütün dünyada görülen dikkat çekici artışın, başlıca sebebinin çevresel toksinlere maruz kalınması ve modern beslenme tarzının yol açtığı mikronütrient noksanlıkların olduğu düşünülmektedir.

Otistik çocuklarda ağır metal düzeylerinin yüksek, çinko ve manganez düzeylerinin düşük olması, bizlere çevresel faktörlerin de otizmde rol oynayabileceğini göstermektedir. Özellikle, gelişim çağındaki çocuklarda ağır metaller ve mineral eksiklikleri beyin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Ayrıca, tarım ilaçları ve modern beslenme tarzı da otizmde artışa neden olabilir.

Öte yandan, yapılan çalışmalarda şeker ve karbonhidrat kısıtlamalarının bağırsak mikrobiyomunu düzelterek otistik semptomları iyileştirdiği tespit edilmiştir.

Otizm vakalarındaki artışa ilişkin uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar sonrası üzerinde tartışılan başlıklara ilişkin değerlendirmeler şöyledir:

OTİZMİN ANNE YAŞI İLE BAĞLANTISI BULUNMAKTA MIDIR?

Tartışmalı bir konu olan anne yaşının doğacak çocukta otizme etkisine ilişkin yayımlanan verilerde; İleri yaş gebeliğinde, annenin yaşı arttıkça çocuğun otizm riskinin de yükseldiği belirlenmiştir.

40 yaş ve üzeri annelerin otizmli çocuk doğurma olasılığı %77 artarken, 25 yaşındaki annelerin riski çok daha düşüktür. Örnek olarak değerlendirilen verilere göre; 1990-1999 yılları arasında California'da 5 milyon doğumda 12 binden fazla otizm vakası saptanmıştır. Bu dönemde, 40 yaş ve üzeri annelerin otizm riski, 25-29 yaş arası annelere göre %51 daha yüksekken, 35-39 yaş arası annelerde risk %31 daha fazladır. 

YAĞMUR VE OTİZMİN BAĞLANTISI BULUNMAKTA MIDIR?

Bir diğer tartışmalı başlık ise fazla yağış alan bölgelerde otizm riskinin arttığı yönündeki iddiadır.

Ancak uzmanlar, yaptıkları çalışmalar sonrası bu riskin yağışlardan ziyade kapalı alanlarda uzun süre kalmanın etkisinden kaynaklanabileceğine dikkat çekmiştir.

Ayrıca, otizmin görülme sebeplerinden biri olarak da, şizofreni veya depresyon gibi ruhsal hastalıkları olan ebeveynlere işaret edilmiştir. Bu tür ebeveynlere sahip olan çocuklarda otizm riski diğer çocuklara göre iki kat daha fazladır.

ARTIŞIN SEBEBİ BİLİNÇLENME OLABİLİR Mİ?

Bazı kişiler tarafından savunulan bu iddiada ise, son yıllarda otizm vakalarındaki artışın, farkındalık artışıyla yaşandığı belirtilmiştir.

Bu duruma göre, günümüzde ebeveynlerin çocuk gelişimine daha dikkatli yaklaşması ve çocuğunu ruh sağlığı uzmanlarına yönlendirmesi kapsamında teşhis sayısında artış yaşandığı savunulmaktadır.

Peki, sizce otizm teşhisinde artışın sebebi ebeveynlerin bilinçlenmesi midir? Yoksa çok daha farklı sebepler mi bulunmaktadır?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *