Dinç, kuruluşun Sepetçiler Kasrı'ndaki genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, "Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü"ne dair açıklamalarda bulundu.
Yeşilayın alkol, kumar, madde, teknoloji ve tütün olmak üzere 5 tür bağımlılıkla mücadele ettiğini anlatan Dinç, bir hastalık olan bağımlılığa toplumda kötü bir alışkanlık gibi bakıldığı için netice almakta zorluk çektiklerini vurguladı.
Dinç, "Her hastalık gibi bu işin tedavi, rehabilitasyon süreci var. Bunlar zaman, emek alan, büyük dikkat isteyen, sağlıkçıların içinde olmasını gerektiren bir süreç olarak kabul edilmezse bağımlılıkla mücadele ciddi anlamda sekteye uğruyor." dedi.
Çapraz bağımlılığa vurgu yapan Dinç, "Uyuşturucu bağımlılarının ilk basamağı sigara bağımlılığı olarak başlıyor. Oradan hızlıca başka bağımlılıklara geçmek mümkün oluyor. Bu dönemde özellikle çok masum gibi görülen elektronik sigara en ciddi tehditlerden biri haline geldi ve sadece tütün değil, uyuşturucu kullanımı alanında da sinsi bir araç olarak karşımıza çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Dinç, bağımlılık ile suç arasında ciddi bir ilişki olduğunu belirterek, İçişleri Bakanlığının "Madde Kullanıcıları Profil Analizi 2022 Yılı Narkolog Raporu"na dair verileri paylaştı.
Bağımlılık verilerine bakıldığında son dönemde kadınlarla erkekler arasındaki makasın kapandığını aktaran Dinç, "Normalde bütün bağımlılıklarla alakalı erkekler daha fazla risk altındadır ama bu dönemde kadınlarda da tüm bağımlılıklar, özellikle de uyuşturucu bağımlılığı konusunda bir artış olduğunu görüyoruz. Bizi en çok korkutan şey, kadınların tedaviye katılımı erkeklerin çok daha gerisinde. Tedavi olan her dört kişiden sadece biri kadın. O yüzden kadınların bağımlılıktan korunması anlamında Yeşilay olarak yaptığımız çalışmalar var." değerlendirmesinde bulundu.
Aileyle alakalı durumların bağımlılığın ortaya çıkmasını, ilerlemesini ya da tedavi sürecini çok etkilediğini paylaşan Dinç, özellikle ailede parçalanma varsa, ilişkiler bozuksa bağımlılıkla alakalı ciddi bir riskin söz konusu olabileceğini bildirdi.
Dinç, bağımlılıkların tedaviye olan direncine değinerek, "En temel mesele önleme çünkü başladıktan sonra tedavi etmek zaman, emek ve maliyet anlamında çok büyük bir yükü toplumun üzerine bindiriyor. Yüzde 100 tedavi diye bir şey bağımlılıklarda söz konusu değil, kontrol söz konusu, aynı diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi. O yüzden en temel yaklaşım önlemek, önlemekle alakalı da Yeşilayın çok ciddi çalışmaları var." dedi.
Türkiye'ye özgü bir model geliştirerek toplam 107 Yeşilay danışmanlık merkezi ile ücretsiz danışmanlık ve tedavi hizmeti verdiklerini aktaran Dinç, danışmanlık merkezlerini 1 milyonun üzerinde kişinin aradığını, merkezlere gelen 61 bin kişiyle 302 bin psikoterapi seansı yapıldığını söyledi.
Dinç, madde bağımlılığıyla alakalı da 14 bin kişinin başvurduğunu, bunlardan yüzde 40'ının tedavisinin tamamlandığını, yüzde 54'ünde ise ciddi gelişme kaydedildiğini belirtti.
"BAĞIMLILIKLA MÜCADELEDE ETKİN BİR BİRLİKTELİK OLUŞTURDUK"
Diyarbakır ve Bursa'da açılan Yeşilay Rehabilitasyon Merkezi (REHAB) hizmetleri hakkında da bilgi veren Dinç, "Önümüzdeki günlerde üçüncü rehabilitasyon merkezimiz de Kayseri'de açılmış olacak. Bursa ve Diyarbakır'daki rehabilitasyon merkezlerimiz erkeklere dönük çünkü bağımlılık anlamında erkekler çok daha riskli bir grup, çok daha yaygın. Kadınlar bu anlamda biraz daha avantajlı ama hiç şüphesiz kadınların da rehabilitasyon ihtiyacı var. Üçüncü rehabiltasyon merkezimizi kadınlara hizmet vermek üzere önümüzdeki dönemlerde açmış olacağız." dedi.
Dinç, bağımlılık endüstrisinin uluslararası bir ağ üzerinden organize olduğunu ve stratejik hareket ettiğini vurgulayarak, "Bağımlılık endüstrisiyle mücadele ederken tek başına, uluslararası bir ağ olmadan, organize hareket etmeden çalışma yapmak çok netice vermeyecek. O ağı geliştirmek için de biz hem Yeşilaylar Federasyonu üzerinden hem de diğer üye olduğumuz uluslararası kuruluşlar üzerinden bağımlılıkla alakalı mücadele konusunda etkin bir birliktelik, ittifak oluşturduk. Ona da devam ediyoruz." diye konuştu.
"EN ÇOK BAŞVURU, AMPHETAMİN KAYNAKLI BAĞIMLILIKTAN"
Ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dinç, Yeşilay danışmanlık merkezlerine en çok başvurunun, amfetamin kaynaklı bağımlılık problemlerinden dolayı yapıldığını söyledi.
Dinç, "madde bağımlılığı ile eşcinsel akımlar arasında ilişki olup olmadığı"nın sorulması üzerine de şu değerlendirmeyi yaptı:
"Uyuşturucuyla mücadele konusunda tabii toplumun çok çok farklı kesimleri, çok çok farklı problemleri söz konusu olabiliyor. Bazen bilimsel çalışmalar toplumdaki mevcut durumun gerisinden gelebiliyor. Çünkü bilimsel çalışmaların temelinde mevcut durumu tespit ettikten sonra o durumla alakalı çözümleme ve çalışma yapmak vardır. Dolayısıyla bahsettiğiniz konularla alakalı Türkiye Yeşilay Cemiyeti, 'Mevcut durum nedir?' konusunda bilimsel bir araştırma zemini oluştuğunda çalışmalar yapacak. Şu anda bilimsel bir çalışma zemini oluşturmak lazım bununla alakalı."