696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2018 yılında kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin yaşadığı mağduriyet, giderek daha büyük bir sorun haline geliyor. Eski kamu işçileri ve İŞKUR işçilerinin aksine, 696 KHK’lı işçilerin tayin hakkı bulunmuyor, meslek kodu mağduriyeti devam ediyor ve zorunlu emeklilik şartları nedeniyle birçok işçi istenmeden emekli olmaya zorlanıyor. Bu durum, işçilerin büyük bir eşitsizliğe ve hak kaybına uğramasına neden oluyor.
2017 yılında "sürekli işçi" statüsüne geçirilen bu işçiler, 2018 yılında çıkarılan bir yönetmelikle emeklilik yaş, prim ve hizmet süresi şartlarını sağladıkları takdirde zorunlu olarak emekli edilmek zorunda bırakıldılar. Ancak bu uygulama, 696 sayılı KHK ile kamuda çalışan işçilerin Anayasa'ya ve İş Kanunu'na aykırı olarak iş gücüne katkıda bulunmalarının engellenmesine yol açtı. Birçok işçi, isteğe bağlı olarak çalışmaya devam etmek istediklerini belirterek yasal düzenleme talep ediyor.
Ayrıca, kamu kurumlarında farklı meslek kodlarıyla işe başlayan ancak zaman içinde başka alanlarda görev alan işçilerin meslek kodu mağduriyeti sürüyor. Meslek kodlarının güncel olmaması, işçilerin niteliklerine uygun görevlere atanamamalarına ve kariyerlerinde ilerlemelerinin engellenmesine neden oluyor.
Bunların yanı sıra, 4-D'li kamu işçileri için tayin ve nakil hakkı olmaması, ailelerinden uzak kalmalarına ve maddi sıkıntılara yol açıyor. Ekonomik olarak zor bir dönemde, hem çalıştıkları şehirde hem de ailelerinin bulunduğu yerlerde geçim sağlamak durumunda kalan 4-D'li işçiler, eşit haklar talep ediyor. Diğer kamu çalışanları, eşlerinin sağlık veya eğitim gibi durumlarına bağlı olarak farklı illere tayin edilebiliyor, ancak 4-D'li işçiler bu haktan mahrum bırakılıyor.
Bu mağduriyetlerin çözülmesi için talepleri artan 696 KHK’lı işçiler, hem meslek kodu sorununun hem de tayin ve zorunlu emeklilik şartlarının düzenlenmesini istiyor. Bu sorunların giderilmesi için yetkililere seslenen işçiler, eşit haklar ve adil bir çalışma düzeni talep ediyor.