Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 8 Aralık'ta Kartal’da İnsanca Yaşam Mitingi düzenleyecek. Kayyumlar, düşük ücretler ve vergi soygununa karşı ses yükseltme çağrısı yapan Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, "İnsanca yaşanacak bir asgari ücret ve tüm ücretlerin en az yoksulluk sınırına çekilmesi için birleşelim" dedi.
"Kayyumlara, düşük ücretlere, vergi soygununa karşı; halk için demokrasi, halk için bütçe" şiarıyla düzenlenecek İnsanca Yaşam Mitingine dair Beyoğlu’nda bir otelde basın toplantısı yapıldı. Toplantıya çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Yapılan açıklamada, "Bu savaşın cepheleri belli. Kayyumlara, düşük ücretlere, vergi soygununa karşı; Halk için demokrasi, halk için bütçe" sloganıyla düzenlenecek mitinge dair şu ifadeler yer aldı: AKP-MHP iktidarının emekçilerin en önemli kazanımlarına ve sosyal haklarına açtığı savaş büyüyor. Ülke adım adım uçuruma sürükleniyor. Ekonomi yönetiminin başında yer alan Erdoğan-Şimşek ortaklığının, işçilerin ve emekçilerin yaşam koşullarını zorlaştıran politikaları sürüyor.
Mehmet Şimşek ve iktidar sözcülerinin "enflasyona karşı mücadele", "ekonomide istikrar" gibi açıklamaları, emekçilere yeni saldırılar olarak geri dönüyor. IMF’nin asgari ücreti enflasyon tahminine göre belirleme önerisini takip eden Şimşek yönetimi, sefalet zammı yapmayı planlıyor. Son olarak TCMB başkanı Fatih Karahan da %25’lik bir asgari ücret artışının enflasyonla uyumlu olacağına dair açıklamalarda bulundu. Ancak bu artış, emekçilerin açlık sınırına mahkûm edilmesi anlamına geliyor.
Bir yanda düşük ücretler, diğer yanda emeklilerin aylıklarının yetersiz olması, emekçilerin haklarının sermayeye aktarılması için yapılan planlar, halkı daha da zor bir durumda bırakıyor.
"İnsanca Bir Yaşam İçin Birleşelim"
Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, "İnsanca yaşanacak bir asgari ücret ve tüm ücretlerin en az yoksulluk sınırına çekilmesi için birleşelim" çağrısı yapıyor. Bakan Şimşek’in, vergiyi tabana yayma açıklamaları, sadece yandaşlar ve sermaye sahipleri için fayda sağlıyor. Sermaye gruplarının vergileri affedilirken, emekçilere daha fazla yük bindiriliyor.
Ortalama bir işçinin ücretinin büyük kısmı vergilerle geri alınıyor, bu da emekçilerin geçim koşullarını daha da zorlaştırıyor. İktidarın vergi politikası, "emekçiye soygun" anlamına gelirken, adil vergi sistemi çağrısı yükseliyor. Ayrıca, 2025 bütçesinde sermaye için büyük teşvikler ve vergi muafiyetleri planlanırken, halk için harcamalar azalmaya devam ediyor.
Vergide adalet için, yoksulluk sınırının altındaki ücretlerin vergi dışı tutulması ve artan oranlı servet vergisi gibi talepler dile getiriliyor. 2025 bütçesinde, halktan alınacak vergi yüküyle büyük oranda sermaye ve yandaşlar memnun edilecek. Sağlık ve eğitim gibi önemli kamu hizmetlerine ayrılacak pay ise, yıllar geçtikçe küçülmeye devam ediyor.
Saray iktidarının kayyum darbesiyle halk iradesi gasp edilmeye çalışılıyor. Bu baskılara karşı, demokrasi, barış ve adalet mücadelesi için birleşmek gerektiği vurgulanıyor.