A101 marketlerinin Adana şubelerinde çalışan işçiler yaşadıkları sıkıntıları duyurdukları bir mektup yazdılar. Evrensel'in aktardığına göre işçiler uğradıkları baskılara tepki gösterdi.
İşte A101 çalışanlarının o mektubu:
"Merhaba, Biz Adana’da A101 mağazalarında çalışan bir grup işçiyiz. A101 mağazalarındaki genel sorunlar bizim çalıştığımız Yüreğir’de de sürse de bu bölgede uzun süredir görece üzerimizde baskı hissetmeden işimizi yapıyorduk. Bir hafta önce ise bölge sorumlumuzun istifa etmek zorunda bırakıldığını öğrendik. Nedeni başka bir bölgede görevlendirilmeye zorlanmasıydı.
BÖLGE SORUMLUMUZ NEDEN İSTİFAYA ZORLANDI?
Biz bölgede gayet huzurlu ve verimli bir şekilde çalışıyorduk. Kimse bizi fazla mesaiye kalmaya zorlamıyor, fire vermemek adına baskı da yapmıyordu. Çünkü biz de bölge müdürümüz de sadece işi ile ilgileniyordu. Böylece görece huzur içinde çalışıyorduk. Birden bölge sorumlumuzun istifa etmek zorunda bırakılması ve yeni bölge sorumlusunun tutumu bizi huzursuz etti. Bölge sorumlumuzun değiştirileceği konusunda bizim görüşümüz alınmadı, hangi ihtiyaca göre yapıldığı söylenmedi, tepeden karar verildi.
Burada asgari ücretin üzerinde ücret alıyoruz ama vergi dilimine girildiğinde yıl sonuna doğru elimize geçen para azalıyor. Fazla mesai yapmamız istendiğinde mesai ücretleri verilmiyor. Bir gün haftalık tatilimiz var. Burada gelen ürünleri depoda kontrol ediyoruz, bölümlere ayırıp yerlerine alıyoruz. Temizliği, düzeni, tazeliği kontrol ediyoruz, kasaya bakıyoruz, önceden üç ayda bir yaparken artık her ay sayım yapıyoruz. Tek motivasyonumuz ücretlerin asgari ücretin biraz üzerinde olması ve çalışma ortamımızın huzurlu olmasıydı.
BÖLGE SORUMLUSUNUN EŞİ NASIL DENETİM YAPIYOR?
Şimdi ise gelen yeni sorumlu baskıcı mı davranacak diye endişelerimiz var. Çünkü bu yaygın bir şey. Ürünlerde fire verildiği zaman sorumlular başarısız sayılıyor. Bu yüzden son kullanma tarihi yaklaşmış ürünlerin bitirilmesi isteniyor. Bölge sorumlusuna göre değişir, bazı mağazalarda fire verilmemesi adına çalışanların bu ürünleri almaya zorlandığı zamanlar oldu. Çünkü fire, yönetici için başarısızlık anlamına geliyor ve kendi başarısızlıklarını baskı yaparak gidermeye çalışıyorlar. Acaba bu sorunları yaşar mıyız endişesi taşımamak elde değil. Bunun için haklı sebeplerimiz de var.
Yeni bölge sorumlusunun eşi, yetkisi olmamasına rağmen mağazalardan birine gidip son kullanma tarihi yaklaşmış ürün kontrolü yapıyor, “Bunları satacaksınız” diye talimat vermeye çalışıyor. Eşi bunu yapıyorsa kendisi ileride ne yapmaz. Eski bölge sorumlumuz bize “Bütün çalışanlar sabahtan akşama ful çalışacak” demezdi. Yine de işlerde bir aksaklık olmazdı. Şimdiki sorumlu gelir gelmez “Hafta sonu ful çekeceksiniz” diyor. Burada fazla mesai parası almadığımızı yeniden hatırlatmak gerekiyor.
ÇALŞMA KOŞULLARIMIZ İYİLEŞTİRİLSİN
Biz üzerimizde baskı olmadan da verimli çalışabiliyoruz. Bölgemizdeki mağazaların verileri bunu ortaya koyuyor zaten. Ne açığımız ne firemiz oluyordu. Şimdi hem bu başarı ortadan kalkacak hem de üzerimizdeki baskılar artacak diye huzursuz şekilde çalışıyoruz. Bu ister istemez psikolojimizi olumsuz etkiledi. İşe gelmeye hevesimiz kalmadı. Bu en kısa zamanda rakamlara da yansır. Biz burada huzurlu bir çalışma ortamı sağlanması için yöneticiler arasındaki sorunların bize yansıtılmasını, işini iyi yapan insanların işten atılmasını istemiyoruz. Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesini, firelerin bize baskı yaparak değil, iyi bir planlama ile giderilmesini istiyoruz..."
