Geriye dönük tescil hakkı verilmemesi nedeniyle emekli olamayan Bağ-Kur tescil mağdurları maddi ve manevi sıkıntılar yaşıyor. Belirli bir yaşın üstünde olmaları nedeniyle çalışmakta zorlanan ve uzun yıllar süren çalışma hayatlarının ardından en temel hakları olan emeklilik hakkına kavuşmak isteyen Bağ-Kur'lular yaşadıkları bu durumu adaletsizlik olarak nitelendiriyor.
Tescil affı, ihya ve yasada düzenleme isteyen Bağ-Kur mağdurlarının yaşadığı sıkıntılar günden güne artıyor. Emeklilikte adil bir sistem olmasını isteyen Bağ-Kur mağdurları yapılan bu ayrımcılığa karşı çıkarken emekli olmak için çok daha uzun süre bekleyecek olmalarına da tepki gösteriyor. Prim ve yaş şartını yerine getiren Bağ-Kur mağdurları aynı şartları yerine getirdikleri kişilerin aksine tescil ve ihya sorunu nedeniyle emekli olamıyor.
2000 yılı öncesi sigortalılık hakları iade edilerek mükellefiyet başlangıç tarihleri itibarıyla kuruma tescil imkanı verilmesini talep eden Bağ-Kur tescil, ihya ve prim mağdurları sosyal medyadan yetkililere seslenmeye devam ederek torba yasasında kendilerine de yer verilmesini ve yaşadıkları bu mağduriyetin son bulmasını bekliyorlar.
EYTADAER Dernek Başkanı Nalan Esmeray ve Bağ-kur tescil mağdurları adına Mesut Kesik ve Şenel Erdoğan, TBMM Ziyaretlerinde Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile mağduriyetleri hakkında görüştüler.
Bağ-Kur tescil mağduriyetinin oluşumu ve çözüm önerileri hakkında konuşulan ziyarette Bağ-kur tescil mağdurları adına Mesut Kesik ve Şenel Erdoğan, Erbakan'a Bağ-Kur dosyasını sundu:
"Sosyal Güvenlikte Adaletsizlik: Esnafın Tescil Mağduriyeti"
Sosyal güvenlik, her bireyin yaşam kalitesini koruma ve iyileştirme amacı taşırken, özellikle esnaf ve bağımsız çalışanlar için Bağ-kur TESCİL mağduriyeti göz ardı edilen bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Türkiye'de, sosyal güvenlik sistemi içerisinde var olan ve tarih aralıklarıyla şekillenen düzenlemeler, Bağ-Kur tescil mağduriyetini ortaya çıkarmıştır. Bu mağduriyetin temelinde vergi kaydı, ticaret sicil ve meslek odası kayıtları bulunan ancak resen Bağ-Kur kaydı yapılmamış kişilerin yaşadığı adaletsizlik yatmaktadır.
Geçmişten Günümüze Sosyal Güvenlikteki Değişimler
1982 ile 2000 yılları arasındaki vergi kaydı bulunan kişiler için resen Bağ-Kur kaydı zorunluluğu, zamanla getirilen düzenlemelerle beraber belirli bir kesime getirilmiş, ancak bu durumun öncesine yönelik tescil hakkını engelleyici bir etki yaratmıştır. Esnafın yaşadığı mağduriyet, özellikle belirli bir dönemi kapsayarak hakların geriye dönük olarak alınmasını engelleyen yasal düzenlemelerle artmıştır.
Adaletin ve Eşitliğin Gözetilmesi Gereken Haklar
Devletin, sosyal güvenlik haklarını belirlerken adalet ve eşitlik ilkesini gözetmesi beklenirken, bu hakların tarih aralıklarıyla sınırlanması ve belirli dönemleri kapsaması esnafın geleceğe dair umutlarını zayıflatmıştır. Bu durum, sadece adil olmayan bir düzenlemenin ötesinde, sosyal güvenlik sisteminin temel prensiplerine aykırı bir durumu da beraberinde getirmiştir.
Devletin Sorumluluğu ve Mağduriyetin Çözümü
Esnafın yaşadığı tescil mağduriyeti sadece bir haksızlık değil, aynı zamanda sosyal güvencenin ve geleceğe dair umutların kaybedilmesi anlamına gelmektedir. Devletin, vatandaşlarının sosyal güvenliğini sağlama sorumluluğu, bu tarz mağduriyetleri çözmek adına yeni düzenlemeler yapma zorunluluğunu da beraberinde getirmektedir. Adaletin sağlanması ve eşitlik ilkesinin korunması, devletin öncelikli sorumluluğudur.
Hukuki Süreçler ve Toplumsal Farkındalık
Hukuki süreçlerin yanı sıra toplumsal farkındalığın da önemli bir rol oynadığı bu süreçte, esnafın haklarını geri almak için yasal yollara başvurduğu, ancak bu yollardan sonuç alamadığı görülmektedir. Bu nedenle, esnafın yaşadığı mağduriyetin sadece hukuki bir düzenlemeyle çözülemeyeceği, aynı zamanda toplumsal bir farkındalık ve devletin sorumluluk almasıyla gerçek bir adaletin sağlanabileceği açıkça ortadadır.
Talepler ve Çözüm Önerileri
Esnafın talepleri arasında, vergi kaydı bulunan dönemlerin esas alınarak sosyal güvenlik tescil hakkının geri verilmesi ve adaletin gözetilmesi yer alıyor. Mağduriyetin giderilmesi için geçmişteki hatalı düzenlemelerin düzeltilmesi, yeni bir düzenlemeyle esnafın geçmiş çalışma yıllarının haklarının iade edilmesi gerekmektedir.
Bu noktada, devletin ve toplumun, adalet ve eşitlik ilkesini gözeterek esnafın yaşadığı mağduriyeti çözmek adına birlikte hareket etmesi ve toplumsal farkındalık oluşturması önemlidir.
Esnafın tescil mağduriyeti, sadece haksızlık değil, aynı zamanda sosyal güvencenin teminatı olan çalışma yıllarının haklarının gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Bu mağduriyetin çözümü için devletin ve toplumun birlikte adım atması ve adaletin sağlanması gerekmektedir. Geleceğe dair umutların yeniden yeşermesi ve sosyal güvenliğin güçlenmesi için bu sorunun çözülmesi kaçınılmazdır.