Kamu Çerçeve Protokolü, kamuda çalışan taşeron işçilerin kadroya geçişi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi amacıyla önemli bir adım olarak görülüyor. Arslan, bu protokolün belediyelerde de uygulanmasını talep ederken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Vedat Bilgin ile protokol imzaladıklarını ancak Bilgin'in görevinin sona ermesi nedeniyle çalışmanın yarım kaldığını ifade etti.
Aynı zamanda Yüksek Hakem Kurulu'na da çağrıda bulunan Arslan, Yüksek Hakem Kurulu üyelerine uygulanan baskının kaldırılması gerektiğini belirtti. Yüksek Hakem Kurulu, uyuşmazlıkların çözümünde Kamu Çerçeve Protokolü'nün esas alınacağı prensip kararı almıştı ancak son dönemde Yüksek Hakem Kurulu'na yapılan baskılar konusunda endişeler artmıştı.
Arslan ayrıca belediye başkanlarını eleştirerek, Yüksek Hakem Kurulu'ndan çıkan sözleşmeleri uygulamak istemeyen belediyelerin olduğunu ifade etti. Bu durumun sorunlara çözüm olmaması gerektiğini vurgulayarak, karşılıklı oturup birbirini anlamak ve sorunları çözmek için işbirliği yapmanın önemine dikkat çekti.
Ayrıca, belediye şirket işçilerine verilmesi gereken ilave tediye konusunda kanuni düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirten Arslan, bu düzenlemeyi talep etti. Belediye şirketlerinde çalışan işçilerin kadrolu işçiler olduğunu ve haklarının yasal olarak iş kanunu kapsamında olduğunu vurguladı.
KİT çalışanları ve belediye işçilerinin kadro talepleri ve hakları için yapılan çağrılar, çalışma hayatının adil ve istikrarlı bir şekilde düzenlenmesi açısından önemli bir gündem maddesi olarak değerlendiriliyor.