"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5850 %0.12
36,4212 %1.14
3.368.967 %0.481
2.939,72 -2,19
Ara
İşçi Haber İşçi Haberleri Belediye Şirket İşçisi Mühendisleri çözüm bekliyor

Belediye Şirket İşçisi Mühendisleri çözüm bekliyor

2018 yılında yayınlanan 696 sayılı KHK ile sözlü ve/veya yazılı sınava tabi tutulup başarılı olanların güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapıldıktan sonra taşeron firmalardan alınıp Belediyelerin kurmuş olduğu, sermayelerinin tamamının kamuya ait olmasına rağmen özel hukuk kurallarına tabi olan şirketlere geçirilen 4857 sayılı iş kanununa tabi kadrosuz belediye şirket işçisi mühendisleri büyük bir mağduriyet yaşamıştır. 

Belediye Şirket İşçisi Mühendisleri ülkemizin her alanda gelişmesi ve çağının ilerisinde olması için gece gündüz faaliyet göstermektedir. Belediye Şirket İşçisi Mühendisleri yerel yönetimin yetki alanı olan il sınırları içerisinde imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafi ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; kadın, çocuk ve yaşlılar için konuk ve bakım evleri, konut; alt gelir seviyesine sahip vatandaşlar için toplu konut üretimi, kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve
spor, orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları; sosyal hizmet ve yardım, nikah, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretinngeliştirilmesi ve enerji santralleri gibi tesislerin hizmetlerini yapar; Ar-Ge, Ür-Ge, teknik şartname ve projelendirme, ihale, yapım, kontrollük ve kabul işlemleri, işletme ve bakım aşamalarında aktif görev almaktadırlar. Söz konusu işlerin teknik olarak tasarlanması, yapılması, bakımı ve işletilmesiyle ilgili birinci derecede sorumluluk almaktadırlar.

Anayasa, devletin niteliğini sosyal hukuk devleti olarak tanımlamaktadır. Anayasa’da belirtilen sosyal hakları ve kamu hizmetlerini karşılamak, merkezi ve yerel yönetimlerin en önemli anayasal görevi, hatta varlık nedenidir. Özellikle kamu hizmetlerinin topluma ulaştırılmasında yerel yönetimler kilit önemdedir ve yerel yönetimlerin tüm plan, politika, karar, düzenleme ve uygulamalarında temel ölçüt, toplum yararı ve toplumsallık bağlamında kamusallık olmalıdır.

Bütçesi toplanan vergilerden oluşturulan ve halka hizmet sağlamakla yükümlü olan belediyelerin birçoğunda benzer yöntemle personel istihdamına gidilmektedir. Belediye şirketlerinde kadrosuz ve açlık sınırının altında, özlük hakları olmaksızın çalıştırma, ülkemizde hizmet alımında kar etmek amacıyla, verilen emeğin düşük ücretler ve güvencesizliğe tabi tutulduğu, sıkça başvurulan bir yöntem haline gelmiştir. Bu istihdam biçiminde mühendis, mimar ve şehir plancısı olarak düşük ücretlerle güvencesiz bir şekilde belediye şirketler üzerinden istihdam edilmekteyiz.

Yerel yönetimlerde görev alan mühendis, mimar ve şehir plancılarının tüm eğitimi, mesleki birikimi, yaptığı işin niteliği ve aldığı sorumluluk düşünüldüğünde güvencesiz, kadrosuz ve çifte standart oluşturacak biçimde farklı ücretlerde çalıştırılması hem çalışan mühendisin emeğine haksızlık hem de yapılan işin niteliğini düşürmek demektir.

Başta büyük şehirler olmak üzere belediyelerin ve bağlı iktisadi teşebbüsler olarak faaliyet gösteren anonim şirket statüsündeki yapılanmaların hizmetleri, bilim ve teknik temelinde kamucu bir anlayışla iş güvencesine sahip teknik kadrolarla desteklenmelidir. Bu sebeplerle mühendis, mimar ve şehir plancılarının istihdamı alanları yeniden düzenlenmelidir. Haziran 2022 kamu istihdam verilerine göre belediye şirketlerinde 59.333 mühendis, mimar ve şehir plancısı kadrosuz işçi statüsünde çalıştırılmaktadır. Belediye şirketlerinde ise istihdam edilen toplam personel sayısı 562.712 kişi olup hepsi, mühendisler gibi
sürekli işçi statüsünde kadrosuz çalıştırılmaktadır.

Kamu için çalışmakla mükellef belediyelerin, kamu yararına çalışan belediye şirketlerinde istihdam edilen mühendis, mimar ve şehir plancılarının mali ve kadro sorunlarını, özlük haklarını görmezden gelmesi, ayrıca mesleki denetim kapsamında imza yetkilerinin kurallara uygun şekilde işletilmemesi sadece belediyelerin ve bizlerin değil, tüm ülkenin zararınadır.

Anayasamızın 128. maddesinde, devletin iktisadi teşebbüsleri ile diğer kamu tüzel kişilerinin yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar eliyle yani devlet işlerinin memur eliyle yürütüleceği belirtilmektedir. Belediyelerimizin iktisadi teşebbüsünde kadrosuz olarak çalışmamıza rağmen, memuru işi yapıyor ve kamunun iş ve işlemlerinde icracı olarak imzalar atıyoruz. Kamunun iş ve işlemlerinde İdari Mahkemeler yetkiliyken bizler kanunlar nezdinde taşeron işçi olduğumuz için İş Mahkemelerine tabiyiz. Attığımız imzaların, icracı olduğumuz işlerin ve ihalelerde aldığımız
komisyon üyeliklerinin tamamı kamu yararına yapılan devlet işidir ve memur eliyle yapılması zaruridir.
Ayrıca bazı bürokratlarımızın söylediği gibi bizlere kadro verilmiş olsaydı, yani 657-4/A ya tabi Teknik Hizmetler Sınıfından devlet memuru olsaydık, gerçekleştirdiğimiz, imza attığımız kamu iş ve işlemlerinden ötürü şehir plancısı arkadaşlarımız A Karnesine, mühendisler ve mimarlarda iş bitirişine sahip olacaktı ancak ne yazık ki olamıyoruz. Arazideki her işi, yağmurda, çamurda, güneşin altında kadrosuz belediye şirket mühendisleri olarak bizim yapmamıza rağmen ne arazi tazminatı, ne de sorumluluk primi alamıyoruz.
Her sene başında önümüze asgari ücreti kabul ettiğimize dair imzalamamız için iş kanununa ve yapılan toplu iş sözleşmesine aykırı şekilde yazı getirip zorla imzalatıyorlar. Eğer imzalamazsak yine iş kanuna aykırı bir şekilde ve sudan sebeplerle(performans vs.) çıkışımız veriliyor. 2019 yılında gerçekleştirilen Belediye Seçimlerinden şu ana kadar toplamda 130.000 kadrosuz belediye şirket işçileri işlerden, bu ve benzeri sebepler ile kıdem ve ihbar tazminatları dahi verilmeden çıkarıldı. Geçen süreçte iş mahkemeleri ve bölge mahkemeleri açılan davaları kadrosuz belediye şirket işçileri lehine sonuçlandırmış olsa bile Belediyeler ne mahkemelerin vermiş olduğu işe iade kararlarını uyguluyor ne de kadrosuz belediye şirket işçilerine ödenmesine karar kıldığı kıdem ve ihbar tazminatlarını ödüyor. Ayrıca bu nedenden ötürü Belediyeler yıllık
bütçelerinin 2 ila 3 katı arasında tazminata mahkum edilip çok ciddi bir kamu zararı ortaya çıkmaktadır, bu durum Sayıştay raporları ile de sabittir. Belirtmiş olduğumuz kısır döngü her 5 yılda bir yapılan yerel seçimlerden sonra tekrar etmekte ve çok ciddi bir kamu zararı ortaya çıkmaktadır.

Belediye Şirket işçisi mühendisleri aynı zamanda kurumlarında İSG(İş Sağlığı ve Güvenliği) uzmanı olarak çalıştırılmaktadır.

Bir süre önce İSG uzmanlığı da yaptırılan mühendis bir arkadaşımız denetlemek için çıktığı paletli kepçeden düşerek vefat etti.

Belediye şirket çalışanı kadrosuz mühendis arkadaşımız kamu için hayatını kaybetmişken 657-4/A devlet memuru olmadığı için
şehit sayılmamıştır.

1- Belediye Şirketlerinde kadrosuz işçi olarak istihdam edilen mühendis, mimar ve şehir plancılarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 4. maddesinin (A) fıkrasına istinaden devlet memuru yapılması;

2- Belediye Şirketlerinde ve kamuda çalışan tüm mühendisler için “Teknik Sorumluluk Tazminatı” adı altında diğer meslek gruplarına yapıldığı gibi yeni bir ödeme kaleminin oluşturulması;

3- “Mühendislik Meslek Kanunu” çıkartılarak mesleki gelişimin teşvik edilmesi, bilgi ve tecrübenin ödüllendirilmesi,

4- Tüm kazanımların emekliliğe yansıtılması ve emekli mühendisler içinde ilave emeklilik ödeneği gibi bir düzenlemenin (en az 30.000 gösterge) yapılması gerekmektedir.

5- Belediye Şirketlerinde kadrosuz işçi olarak istihdam edilen mühendis, mimar ve şehir plancısı olmayan çalışanların da, mezuniyetleri ve fiilen yaptıkları işler göz önüne alınarak 657 sayılı kanunun ilgili madde ve fıkrasına istinaden kadro almaları gerekmektedir.

6 Şubat 2023'te ülkemizde yaşanan, 50 bine yakın insanın yaşamına mâl olan ve iyileşmesi onlarca yıl sürecek olan deprem felaketi açıkca göstermiştir ki ülkemizin dayanıklı binalara ve güvenli kentlere ihtiyacı vardır. Bu güvenli kentlerin kurulabilmesi, binaların inşası ve denetimi için ise kapsamlı bir reforma ve yetkin ellere gereksinim olup bu sürecin kesinlikle devlet eliyle yürütülmesi gerekmektedir. Bizler; Belediye şirket mühendis, mimar ve şehir plancıları gerek kurumsal ve teknik yeterlilik gerekse on
yıllara varan iş tecrübelerimiz açısından, aynı işleri icra ettiğimiz 657-4/A'ya tabi memur meslektaşlarımız gibi, bu reform için yetkin kişiler olduğumuz aşikardır. Ancak bizlerin de istihdam edildiği 24.122017 tarihli ve 30280 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 696 KHK ile; her ne kadar kadro verildiği iddia edilse de, aynı işleri icra ettiğimiz memur meslektaşlarımızla aramızdaki sosyal ve ekonomik farklılıklar her geçen yıl artmakta, iş barışı zedelenmekte ve kamudaki özlük hakları dengesi giderek bozulmaktadır. Bu
durum da bizler aleyhine adaletsiz çalışma şartları doğurmaktadır. Bu doğrultuda; sorumluluk alanlarımız ve hizmet sürelerimiz itibariyle memur arkadaşlarımızla aynı veya daha fazla yetkinliğe sahip bizler mühendis, mimar ve şehir plancılarının, verdiğimiz emek ve özverinin karşılığı olarak 657-4/A' ya tabi olma isteği insani ve haklı bir taleptir. Böylelikle iş barışı sağlanacak, meslek onurumuz korunacak ve kamudaki dengeler sağlanabilecektir.

Belediye Şirketlerinde yeni işe başlayan bir mühendis ile meslekte 15-20 senesini geçirmiş bir mühendis arasında, diğer bazı meslek gruplarının aksine tecrübeye dayalı pozitif bir maaş farkı bulunmamakla birlikte belediyelerin siyasi bir kurum olması nedeniyle nepotizm ve kronizmden ötürü herhangi bir şart(KPSS, YDS, ALES, iş tecrübesi vs.) yada mezuniyet aranmaksızın 5393 sayılı Belediyeler Kanunun 49. maddesine istinaden sözleşmeli memur olarak istihdam edilmekte(6-7 yıla bir çıkartılan kanun ile de yine
hiçbir şart aranmaksızın devlet memuru yapılmaktadırlar) veya torpilinin derecesine yada akrabalık bağlarının yakınlığına göre bir üst sınır olmaksızın kamunun vergileriyle oluşturulan Belediye Bütçelerinden çok yüksek meblağlar karşılığı bankamatik memurluğu yaptırılmaktadırlar. Bu anlamda Ülkemizde teknik hizmetler sınıfının en üst noktasında görev yapan ve özel ihtisas gerektiren mühendislik mesleğinin unvan, yetki, kapsam, çalışma şartları, kariyer basamakları, meslekte uzmanlaşmanın ve mesleki gelişimin
düzenlenebilmesi için bir “Mühendislik Meslek Kanunu”na gereksinim bulunmaktadır.

Tüm bu risk ve sorumluluğun karşılığı olarak 2023 Şubat verileriyle Belediye de çalışan bir memur veya sözleşmeli memur ortalama 26.000₺, 657-4/D olarak çalışan bir beden işçisi 22.000₺ gelir elde etmekteyken sermayesinin tamamı belediyelere ait olan ve tamamiyle kamu hizmeti için çalışan belediye şirketlerindeki mühendisler ise açlık sınırının dahi altında kalan 9.000₺ ile 10.000₺ arası ücretlere çalıştırılmaktadır(*). Belediye şirketlerinde çalışan mühendisler hiçbir özlük hakkına sahip olmamakla birlikte aldıkları
sorumluluğun, yaptıkları ek mesailerin, hafta sonu çalışmalarının ve belediye gibi siyasi bir kurumda kamuya hizmet etmenin getirdiği çok ciddi yıpranmanın karşılığını ne maddi ne de manevi olarak alamamaktadır.
Unutmayalım, tıp doktorunun bir hatası bir kişinin canına mâl olurken, mühendis, mimar ve şehir plancısının bir hatası onbinlerce cana mâl olmaktadır.

Sonuç olarak; Belediye Şirket İşçisi Mühendislerinin mağduriyetlerinin giderilebilmesi ve mesleki gelişimlerinin teşvik edilebilmesi için aşağıda yer alan düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

Taşeronlaşmanın kaldırılması, güvenceli çalışma ortamının sağlanması, insan onuruna yakışır ücretlerin alınabilmesi, kıdem tazminatlarının güvencesi için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Saygılarımızla...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *