Belediye Şirket işçileri, kamuda çalışan taşeron işçiler ve ASM grup elemanları başta olmak üzere birçok işçi seslerini duyurmak ve taleplerini Meclis'in, siyaset kurumunun ve toplumun gündemine taşımak için Ankara'da meydanlara indi.
Birçok sendika ve derneğin katılım sağladığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Sayın basın mensupları değerli katılımcılar bugün bu alanda 24 Aralık 2017 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı KHK, ile mağdur edilen kamuda istihdam edilen emekçiler bulunmaktadır.
2017 Yılındaki Sayın Bakan Jülide Sarıeroğlu, Belediye Seçimleri zamanında 2018’de Binali Yıldırım Ve 2022 yılında Sayın Bakan Vedat Bilgin haklılığımızı kamuoyu önünde açıkladığı halde yasal düzenleme yapılmamıştır. Biten ihalelerde maaş yüzdesi düşüşleri yaşanmakta İŞKUR üzerinden halen aynı odada çalıştığımız personeller olarak kura ile sürekli işçi alınmakta, iş barışı bozulmakta, ihale sayısındaki personel sayısı sürekli işçilerle tamamlandığında işsiz kalma riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.
2017 yılından bu yana her 2 yılda bir imzalanan kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolünde sürekli yer alan
Alt İşveren Sorunları maddesinde tüm taraflar, ''Alt işveren işçilerinin (taşeron) Kamu Kurum ve Kuruluşlarında istihdam edilmesi ile ilgili çalışmalara devam edilecektir,'' denmesine rağmen kamuda halen taşeron işçiliği devam etmektedir. Taşeron işçiliğinin 2017'den bu yana ortadan kaldırılmaması akla taşeronda rant var olgusunu yerleştirmektedir.
''Kamuda taşeron kalmadı, 1 milyon işçiye kadro verdik'' söylemi maalesef bugün sayıları 1 milyona yaklaşan bir mağdur kesimi ortaya çıkarmıştır
Bu mağdur kesimler kimlerdir? Kimlerin ya da hangi etkin grupların taşeronların kadro almasını istememektedir?
696 Sayılı KHK Madde 83 /2 Numaralı Alt Bendi Danışmanlık, HBYS, Çağrı Hizmetleri
696 Sayılı KHK Madde 127 %70 Engeline Takılanlar. Kiralık araç şoförleri, Hastanelerde çalışan görüntüleme, röntgen, yemekhane çalışanları
696 Sayılı KHK Madde 24 Belediye Şirket Çalışanları Ve İl Özel İdareler ile 2019 Yılında İşten Çıkartılan Belediye Şirket Elemanları Ve Sözleşmeli Memurlar
696 Sayılı KHK Madde 18: 4 Aralık Mağdurları
ASM Grup Elemanları Vakıfbank Güvenlik Personeli
KİT personeli
KHK İle 2017 yılında kapsam dışı bırakılan, devletin asıl işini yapan taşeron çalışanlar ayrımsız ve eksiksiz olarak devlet kadrolarında istihdam edilmelidir. 696 Sayılı KHK'da yapılacak düzenleme ile çözülebilecek sorunlar öncelikle dirildi. 696 Sayılı KHK'daki geçici maddeleri düzeltilmesi sonucunda taşeron süreci Türkiye gündeminden kalkacaktır. Kamuoyuna lanse edildiği gibi kamuda kadro dışı kalan bu sayı 90-100 bin değil 1 milyon kişi ve 4 milyon vatandaşımızı ilgilendirmektedir.
Değerli basın mensupları kıymetli emekçiler,
696 sayılı kararname ile asıl işi yapan kadroya alınacak denmesine rağmen 2019'da 450 bin belediye taşeron ve belediye şirket işçileri kadroya geçirilmeyip belediyelerin kurduğu belediye şirketlerine geçirilmiştir. Belediye şirketlerinde kimler istihdam edilmektedir.
Yerel yönetimler ülkemizde 7/24 esasına göre kamusal alanda halkımıza hizmet eden çalışanlardır. Bunlar kimlerdir
- Mimar
- Mühendis
- Yazılım
- Teknik
- İtfaiye
- Zabıta
- Şöför
- Elektrik
- Kanalizasyon
- Asfalt
- Park bahçe
- Çağrı Merkezi
- Güvenlik
- İçme suyu tesisi çalışanları
- Atık su çalışanları
- Ek ders ücreti karşılığında çalışan usta öğreticiler
Ülkemizde büyükşehir, il, ilçe, belde olmak üzere 1393 belediye bulunmaktadır. Cumhurbaşkanlığımın verilerine göre belediyelerimize hizmet eden personel sayısı ise daimi işçi kadrosu 43.110, şirket işçisi sayısı 599.243. Kadrolu istihdamı her geçen gün azalırken şirket işçiliği artmaktadır. Yaklaşık 600 bin şirket işçisinin devletimizden talebi şunlardır:
- Eşit işe eşit ücret
- 52 Tediye
- 60 günlük ikramiye
- 40 Saat çalışma
- Enflasyon farkı
- Mezuniyet farkı
- Eşit yemek ücreti
- İş sağlığı ve güvenliğine uygun çalışma
- 3'lü vardiya sisteminden 2'li vardiya sistemine tercihen geçebilme
- İşten çıkarmaları bir müdür ya da şefin yada şirket müdürünün değil disiplin kuralları işletilerek mülki amirin onayından sonra işten çıkartılma
- Sendika ve toplu iş kanununda değişiklik yapılarak aidatların ve ülke barajının düşürülmesi ve sendikal örgütlülüğün önünde engellerin kaldırılması
- Belediyelerimizde memur işi yapan tüm işçilerin ayrım yapılmaksızın Anayasamızın 128 maddesi der ki
- Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür buna uygun olarak hukuka aykırı çalışan tüm memur işi yapan mühendis, mimar, zabıta, teknik personel, güvenlik ve diğer alanlarda çalışan personelin hukuka uygun olarak memur olarak istihdam edilmesi elzemdir. Bu hukuksuzluk hem çalışanları hem de amirleri ve halkımızı zor durumda bırakmaktadır Belediye şirketlerinde kadın erkek ayrımı ve ücret eşitsizliği kaldırılarak ücretlerin 2019'da iptal edilen asgari ücretin katlarına geri dönülmelidir.
- Sarı sendikalar işçiyi açlık sınırında çalışmaya mahkum etmektedir. İşçinin iradesi dışında imzalanan toplu iş sözleşmeleri vaad edilen değil imza atılması ile yürürlüğe girmekte ve maalesef işçinin yaptırım gücü bulunmamaktadır. Söz konusu toplu iş sözleşmeleri için işçiye verilen sözler ile imzalanan belgeler aynı olmalıdır. İşçi toplu iş sözleşmelerinde kendisini temsil etmesi için sendikalara yetki vermekte fakat sendikalar bu yetkiyi aldıktan sonra kötüye kullanmaktadır. Devletimizden bu mekanizmanın işçinin lehine düzenlemelerin yapılmasının gerekli olduğunu haykırıyoruz. Sarı sendikaların mobinglerinden işçi bir an önce kurtulmalıdır. Memur sendikalarındaki hürriyetler işçiye de tanınmalı ve aidatlar aylık bürüt ücretin %1 ni geçmemelidir.
- Ülkemizde imzalanan kamu çerçeve protokolü belediyeler dede uygulanmalı ve işçi açlık sınırı altında çalışmamalıdır.
- Hükümetimiz tarafından sivil anayasa gündeme getirilmesine rağmen belediye şirket işlerinin iş kanuna göre keyfi işten atılmaları iş mahkemelerinde değil madem kamuya hizmet ediyorsak ve kamuda çalışıyorsak bölge idare mahkemelerinde görülmelidir. Yıllarını kamuya harcayan işçi için 4 aylık maas ödemesi ile iş akti sona erdirilmesi kabul edilemez uygulamadır. 2019 mahalli seçimlerinden sonra sşyasi nedenler ile işten atılan işçi ve sözleşmeli memurlar için 3 ocak 2023 tarihinde sayın cumhurbaşkanımız işe iade edilecektir demesine rağmen 10 ay dan bu yana hiçbir adım atılmamış ve 2019 dan bu yana mağduriyetler. Boşanmalar ve intiharlar devam etmektedir. Hükümetimizden ve meclisimizden kanayan bu yaranın durdurulması ve yeni mağduriyetlerin ortaya çıkmaması için kanuni düzenlemelerin bütçe görüşmeleri öncesi yapılmasını talep etmekteyiz
- İşten çıkarmalarda kod mağduriyetinin giderilerek suçları sabit olana işçi için mahkeme kararından sonra kodların yazılması ve işçinin kıdem tazminatı ve işsizlik maaş hakkını elinden alan kodların kaldırılması bu kodların sadece terör ve memuriyette anılan yüz kızartıcı suçları kapsaması diğer konularda işçi çıkarmalarda işçinin ödediği kıdem tazminatı ve işsizlik maaşına el konulmaması tüm işçilerin talebidir.
- Haksız işten çıkarmalarda iş aktini sona erdiren kamu görevlileri işçiye ödenecek tazminatlardan kişisel olarak sorumlu olmalı ve keyfiyetten işten çıkarmalarında caydırıcılık olmalıdır.4 aylık kötü niyet tazminatı ödenerek işten çıkarmalar kişinin çalışma hakkını elinden almaktadır.
Değerli basın mensupları kıymetli işçi arkadaşlarım,
Eğer bizler kadrolu isek yukarda saydıklarımız neden bizlerde yoktur? Eğer bu haklarımız olsaydı bugün burada olmazdık. Üzerine basa basa yineliyoruz belediye şirket işçiliği kadro değil sadece sarı sendikalar tarafından kamuoyunu yanıltmaktadır. Sarı sendikalarda işçinin memur kadrosuna geçirilmesini veya belediye kadrosuna geçirilmesini istememektedir nedeni ise aidatları elinden gidecek ve kadroya geçerlerse baskı kuramayacakları içindir. Kamu Taşeron işçileri sendikası olarak yineliyoruz. Memur işi yapan memur kadrosuna işçi işi yapan belediye kadrosuna geçirilmelidir. Kadro fazlası personel de daha önceki yıllarda uygulanan metotlarla diğer kamu kurum ve kuruluşlara aktarılmalıdır. İşten çıkarılan personel yerine 5 yıl süre ile işçi alınmamalı ve belediye şirketleri kapatılarak belediye personel başkanlığına bağlanmalıdır.
Çoğu belediye yöneticisi belediye şirketlerine bakışı biz şirketlerden sadece personel hizmeti alıyoruz demekte fakat bu şirketler Sayıştay başkanlığı tarafından da denetlenmektedir. Belediye şirketlerinin %51 belediyeye aittir. İşçiyi yanıltan bu uygulamalara bir an önce sona erdirilmesini hükümetimizden bekliyoruz.
Bakanlıkların resmî iletişim merkezlerinde görev yapan 12 bin çalışan, 7/24 Türkiye ve yurtdışından milyonlarca vatandaşa kamu kurumları adına hizmet vermektedir. Alo 136 Ticaret Bakanlığı Çağrı Merkezi, Alo 189 Vergi Dairesi Çağrı Merkezi devlet kadrosunda çalışırken, Alo 170, Alo 184, Alo 182 ve diğer kamu çağrı merkezleri taşeron olarak çalışmaktadır. İhale şartnamesinde çalışan sayısı, çalışan maaşı ve tam zamanlı çalışma zorunluğu ile devlet adına, milyonlarca vatandaşa hizmet veriliyor. Her yıl yapılan ihaleler, taşeron firmaların değişmesi ile yaşanan işten çıkartmalar, işçi ve ailelerinin gelecek ve iş kaygılarını arttırmaktadır.
Karayolları Genel Müdürlüğü'nde anahtar teslimi statüsünde görünüp fakat yol bakım onarım işi yapan mevcut kurum personeli ile aynı işi yapan taşeron işçileriyiz. Bizler hem %70 işçilik maliyetine hem de ihale adı yüzünden kapsam dışı bırakıldık. Kamu bankalarında ayrım yapılıyor. Ziraat Bankası Ve Halkbank güvenlik görevlileri kadro aldı. Vakıfbank güvenlikleri taşeron çalışıyor. 1250 güvenlik görevlisi kadro alamadı. 2019 yerel seçimlerinden sonra belediyelerden yaklaşık 100.000 şirket işçisi ve sözleşmeli memurların iş akitleri gerek istifa, gerek mobbing gerekse dayanaksız ve hukuksuz olarak SMS ile işten çıkartılmıştır.
Hastane Bilgi Yönetim Sistemi ihalesindeki personeller hastanelerde tam zamanlı olarak görev yapan ve yetkilerini hastane yönetiminden alarak 7/24 icap usulüne göre çalışmaktadır. Firmalar değişse de on yıllardır kurumlarına hizmet etmekte fiilen 696 KHK ile kadroya geçen personellerle aynı işi yapmaktadır. 696 KHK’da (83/2-Kik62e) ‘Hastane Bilgi Yönetim Sistemi İhalesi Personele Dayalı Hizmet Alımı Olarak Kabul Edilmez’ yazılarak kadro dışında bırakılmıştır.
Aile Sağlığı Merkezinde 5258 Sayılı Aile Hekimliği Kanunu 3. Madde ile aynı zamanda yürütmede olan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği 22. Madde Ve Aile Hekimliği Sözleşme Ve Ödeme Yönetmeliği 18. Maddesine Dayanılarak Aile Sağlığı Merkezi için yatırılan gider parasıyla tıbbi sekreter, acil tıp teknisyeni, ebe, hemşire ve temizlik personelleri 4857 Sayılı İş Kanununa göre yaklaşık 20.000 civarında çalışan aile hekimlerince istihdam edilerek görev yapmaktadırlar. Görev ve sorumlulukları itibariyle bakanlığa bağlı ancak özlük hakkı ve maaşlara gelince İş Kanunu ile asgari ücret oranında veya bu ücretin de altında çalışmaktadır. Bütün sorunlarının giderilmesi ve çözüme kavuşturulması için kadro hakkı verilip iş güvencesi sağlanmalıdır.
Şehir Hastanelerinde 4 Aralık 20172'de çıkartılan KHK da kapsam dışı bırakılmış, Kamu Özel Ortaklığı olarak statüsü bulunan fakat 7/24 hizmet esasına dayalı, ihalesi her 5 yılda bir Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan ve asıl işi yapan, yaklaşık 38.000 çalışanı olan şehir hastanelerinde pandemide en ön saflarda yer almak, günlerce evlerine gidememek gibi şartları taşıdık.
Asrın delaketi depremlerde bütün yükü taşıyan asgari ücrete çalıştırılıp sürekli baskı ve ağır çalışma şartlarının altına itilen çalışanlarız. Bizler taşeron zulmünden çıkıp iş kaygısı yaşamadan refah içerisinde çalışarak hayatlarımızı idame ettirmeyi talep ediyoruz. Asıl işi yapan Karayolları Genel Müdürlüğü müşavir firma çalışanları müteahhitlerin yapmış olduğu yol, köprü, tünel, viyadük gibi yapıları kontrol ediyor, mesaimizin tamamını karayolları için harcıyoruz. Bütün saydığımız branşlarda ve sayamadığımız daha nice işçi arkadaşlarımız ile hep birlikte diyoruz ki ''DEVLET TAŞERON ÇALIŞTIRMAZ''. 100.yılını dolduran Cumhuriyetimiz'de taşeron sorunu ortadan kalkmalıdır. Uluslararası sorunlar ile zaman harcanan bu ortamda iç meseleler tamamen giderilerek bütün enerjinin dış meselelere aktarılması elzemdir. Son sözümüz, ''Hak ettiğimiz kadroyu istiyoruz.'' Bizler 2019'da yapılan haksızlıkların ve mağduriyetlerin giderilmesini 1 milyon çalışan adına talep ediyoruz. Eğer 2019'da hiç kadro verilmese idi bizler bu gün burada olmazdık, yapılan uygulama adaletsizliktir. Devletimiz adildir ve devletimiz vatandaşını mağdur etmemelidir
Hepinizi saygı ile selamlıyor teşriflerinizden dolayı Kamu Taşeron İşçileri Sendikası, belediye çalışanları ve Kamu Taşeron İşçileri Derneği adına teşekkür ediyoruz.
Katılımcılar:
- Taşeron Belediye İşçileri Birliği (TABİB)
- Belediye İşçileri Derneği
- Aile Sağlığı Merkezi Grup Elemanları Derneği
- Yeni Emekliler Birliği Sendikası
- Karayolu Taşımacılık Emekçileri Sendikası
- Tüm Birlik İş Sendikasi
- Kamu Taşeron İşçileri Sendikası
- Tüm İş Konfederasyonu
- Tüm Taşıma İş Sendikası
- Tüm Sağlık İş Sendikası