İstanbul Büyükçekmece'de pes dedirten bir olay gündemi salladı.
Buyükçekmece'de kaçak elektrik kullanılan bina BEDAŞ yetkilileri tarafından tespit edildi. Kaçak elektriğin kullanıldığı binaya gelen BEDAŞ işçileri, gittiği yerde 'mınçıkalı saldırıya' uğradı. Dövüş sporlarında kullanılan bu aletle saldırıya uğrayan BEDAŞ işçileri, saati mühürlemek için binaya gelmişti. Ancak karşılaştıkları bu tablo karşısında can güvenlikleri alenen tehdit edildi.
Dün sabah saatlerinde Büyükçekmece' de gerçekleşen olayda, BEDAŞ işçileri kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilen apartmana saat mühürlemek için gitti. H.U isimli ev sahibi işçiler ile tartışmaya girdi. Hararetli tartışma bir anda kavgaya dönüştü. Bu kavgaya H.U' nun dışında iki kişi daha katıldı. Kavga ev sahiplerinin BEDAŞ işçilerine mınçıka ile saldırmasıyla devam etti. İki işçiden biri arabaya sığınırken diğeri de darbelerden kaçarak uzaklaştı. Olay yerine gelen polis ekipleri saldırganları gözaltına aldı. İki tarafında birbirinden şikayetçi olduğu bu olayda saldırganlar serbest bırakıldı.
MAHMUD ALTUNSOY BEDAŞ İŞÇİLERİNİ YALNIZ BIRAKMADI
Hak-İş Konfedarasyonuna bağlı Enerji İş Sendikası Genel Başkanı Mahmud Altunsoy konuya ilişkin açıklamada bulundu. Altunsoy, "Ailesinin helal lokması için mücadele veren, alın teri döken, mevsimin bu soğuk şartlarında sahada çalışan BEDAŞ işçisi emekçi dostlarımızın uğradığı menfur saldırıyı kınıyorum. Saldırganların tutuksuz yargılanacağı kararı bizleri üzmüştür. İşçi dostlarımızın can güvenlikleri, yaşam hakları alenen tehdit edilmiş, arkadaşlarımız ciddi boyutlarda yaralanmaya maruz bırakılmışlardır. Hukuk müşavirliğimizi görevlendirdiğimizi ve konunun yakından takipçisi olacağımızı emek camiasıyla paylaşıyoruz." dedi.
İKİ BEDAŞ İŞÇİSİNE ÇİRKİN SALDIRI
Bugün BEDAŞ işçilerinin uğradığı saldırı tüm işçilere yapılan bir haksızlıktır. Yalnızca görevlerini yapmak maksadıyla olay yerine giden işçilere yapılan haksızlık, herkese karşı yapıImış bir tehdit demektir. Eğer bugün BEDAŞ işçilerine yapılan haksızlığı kabul edip sesimizi çıkarmazsak adaletsizliğin kalın duvarlarını yıkamayız.
Haksızlığı aramak için lamba kullanmak gerekmez. Bu yüzden de adalet kavramı yalnızca terazinin ağır basan tarafında olmamalıdır. Adaletin bulunmadığı yerde herkes suçlu ise haksızlık karşısında duruşumuzu tekrar gözden geçirmeliyiz. Zor şartlar altında çalışan işçilerin hakları gözardı edilemez ve can güvenliklerini tehdit altına alan kişiler için gerekli işlemlerin yapılması gerekir.