İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İSKİ, İGDAŞ, İSPER ve İstanbul Enerji AŞ’deki işçilerin çalışma şartlarından rahatsız olduğu için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önünde eylem yaptı.DİSK/Enerji-Sen, "Bu bir uyarı eylemidir. sorunlar çözülmezse İBB'ye bağlı her kurumun eylem alanına dönüşecek" ifadelerini kullandı.
Günlük yemek ücreti 11 lira, botlar su alıyor
İBB idaresinde çalışan İGDAŞ işçilerine günlük yemek ücreti olarak 11 TL veriliyor. İşçilerin soğuk kış aylarında, kışlık kıyafet talep etmesine rağmen kışlık kıyafet vermeyen İBB yönetimi, işçilerin ısrarı üzerine kış ortasında kıyafet dağıttı. Ancak dağıtılan kıyafetler arasında olan botlar, su aldığı belirtildi. İstanbul Enerji AŞ’de ise işçi sağlığı ve güvenliği kurallarına uygun olmayan kıyafetler dağıtıldığını ve işçilerin, bu kıyafetler yüzünden defalarca kez iş kazası geçirdiği belirtildi.
“Bu botlarla bir gün gezin, bir daha gelmeyeceğiz”
işçilere dağıtılan ve su alan botlardan birini eline alarak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İBB yönetimine seslenildi;
"İşçilere dağıttığınız şu botları, alın bir gün siz İstanbul’da giyin. Su çeken botlarla bir gün İstanbul’da gezin. Yanınıza size bu akılları verenleri, İSPER’de bu botlara onay veren müdürleri alın bir gün gezin bakalım gezebilecek misiniz? Biz bu botları size getirdik. Utanmadan bu botları işçilere dağıtıyorsunuz siz."
Ardından Keskin, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu gördüğünüz, işçilere verilen bir günlük yemek ücreti. Bu parayı buraya bırakıyoruz. Bu parayla karnınızı doyurun siz, biz ücret talep etmeyeceğiz. Alın İGDAŞ Genel Müdürünü, alın İSKİ Genel Müdürünü, İstanbul Enerji AŞ’nin Genel Müdürünü bu parayla bir gün karnınızı doyurun. 11 lira. Simit olmuş 3 lira. Siz karnınızı doyurursanız söz veriyoruz, talep etmekten vazgeçeceğiz. Siz o botlarla, o kışlık kıyafet diye dağıttıklarınızla İstanbul’u gezebiliyorsanız söz veriyoruz, biz de susacağız. İstanbul Enerji AŞ’de o verdiğiniz kalitesiz kıyafetlerle işçileri her gün sakatlayan kıyafetlerle çalışacaksanız söz veriyoruz, biz de çalışacağız. Ama adımız gibi biliyoruz ki yapamayacaksınız. Demokrasiden bahsedecekseniz önce işçilerinizin çalışma koşullarını düzelteceksiniz. Eşitlikten bahsedecekseniz önce işçilerinizin sendika seçme hakkına saygı duyacaksınız. Bunları sağlayamadığınız yerde eşitlik de yoktur adalet de."