Ağustos ayında, Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan Türk-İş’e bağlı Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) İzmir Şube üyesi işçiler, toplu iş sözleşmesiyle bağıtlanan geriye dönük alacaklarının ödenmemesi nedeniyle 8 gün boyunca iş bırakma eylemi gerçekleştirmişti. Paralarının bir kısmının yatırılması ve geri kalanının eylül ayı başında yatırılmasına dair söz alan işçiler eylemden vazgeçerek çalışmaya dönmüşlerdi. Aradan bir ay geçmesine rağmen işçilerin hakkının henüz ödenmemiş olması tepkilere yol açtı.
Dün itibariyle rektörlük tarafından verilen sözün tutulmaması ve ücretlerin hâlâ ödenmemesi nedeniyle rektörlük önünde oturma eylemine başlayan işçiler, bugün de gerçekleştirilen basın açıklamasıyla eylemlerine devam etti.
Açıklamaya, Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Hakan Toy ve Başkan Yardımcısı İzmir Şube Başkanı Adem Sarıçoban, Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, bağlı sendikaların başkan ve yöneticileri, Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Adalet Çıbık, İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Ceylan Özkan ve Dr. Serkan Şen de katılım sağladı.
“Bu kurumda ne demokrasi var ne de işçi hakları.”
Sağlık-İş Genel Başkan Yardımcısı İzmir Şube Başkanı Adem Sarıçoban basın açıklamasında yaptığı konuşmada, “İzmir denince akla iki şey gelir: Birisi işçi hakları, ikincisi ise demokrasidir. Ancak maalesef ki, bu kurumda ne demokrasi var ne de işçi hakları. 220 milyon nerede? Bu parayı ne yaptınız? İki gündür buradayız ve rektör bizleri görmüyor. Onları buraya davet ediyorum, samimiyseniz burada görüşelim diyorum. Dün de söylediğim gibi, samimiyseniz gelin birlikte maliyenin kapısına gidelim, orada eylem yapalım. Bu mücadelenin bir kazananı olacak o da Ege Üniversitesi ve Türkiye’deki sağlık emekçileridir” ifadelerine yer verdi.
“SAKADA DEĞİL HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ”
Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Hakan Toy ise, “Bizim işimiz millete hizmet etmek, sizin göreviniz ise alın terimizin karşılığını ödemektir. Bizim derdimiz ekmek kavgasıdır. Biz sizden sadaka istemiyoruz, bahşiş istemiyoruz, hakkımız olanı istiyoruz. Pandemide, her zor zamanda canla başla çalıştık. Burası Ege Üniversitesi, köle üniversitesi değil, hayır kurumu değil. Aylardır maliye ile mekik dokuyoruz. Her seferinde yapılan açıklama, paranın gönderildiği yönünde. Pekala nerede bu para? Sizler şu anda kul hakkı yiyorsunuz, emekçilerin çocuğunun rızkını pul ediyorsunuz, anayasaya muhalefet ediyorsunuz” açıklamasında bulundu.