"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5398 %0.22
36,4423 %0.23
3.375.936 %4.525
2.961,68 0,90
Ara
İşçi Haber İşçi Haberleri EMADDER adına 'kademeli emeklilik' TBMM'de yankılandı!

EMADDER adına 'kademeli emeklilik' TBMM'de yankılandı!

Yeniden Refah Partisi Konya Milletvekili Ali Yüksel TBMM’de "EYT Yasası" başlıklı bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Yeniden Refah Partisi Konya Milletvekili Ali Yüksel TBMM’de "EYT Yasası" başlıklı bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Kaonuşmanın satır başlıkları şöyle:

"3 Mart 2023 tarihinde yeniden düzenlenerek yürürlüğe giren EYT yasası ile EYT kapsamında olan çalışanlara yaş şartsız olarak emekli olma imkanı sağlanmıştır.

Bu kapsamda EMADDER olarak bilinen Emeklilikte Adalet Derneği bir çalışma yapmış ve çıkan yasadan mağduriyetlerin olduğunu bize iletmişlerdir.

Söz konusu kanun kapsamında 8 Eylül 1999 ve öncesinde işe giren sigortalı işçiler, erkeklerde 25 yıl, kadınlarda 20 yıl çalışarak yaş şartsız ve 5 bin ila 5975 gün prim ödeyerek emekli olabilme hakkını elde etmiş oldu. Ancak bu yasadan önce 2 yıl olan emeklilik yaş farkı 8 Eylül 1999'dan 1 gün sonra işe girişi olan SGK'lı bir çalışanın akranlarından ve hatta daha küçüklerinden ve benzer prime sahip olduklarından, erkeklerde 17 yıl, kadınlarda ise 20 yıl gibi bir sorunu emeklilik yaş uçurumu olarak ortaya çıkarmıştır. Bu sebeplerle yasa adil, makul, dengeli değildir ve bireyler arasındaki anayasal eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir. 

Anayasa mahkemesinin önceki kararlarında da belirtildiği gibi, geçiş şartlarının çalışanlar için adil, makul ve ölçülü olarak belirlenmesi gerekirdi.

Kademesiz düzenleme sonrasında ülkemizdeki mevcut durumu şu şekilde özetleyebiliriz:

43 yaş grubunda olanlar 5975 prim gün ile borçlanarak emekli olup çalışma hayatına devam ederken, 48-50 yaşındakiler emekli olamıyor ise burada bir haksızlık, adaletsizlik ve sistemsizlik var demektir. Az çalışanın ödüllendirildiği, çok çalışanın cezalandırıldığı bir sistem olmuştur emklilik sistemi.

Aynı iş yerinde çalışan benzer yaşlarda iki arkadaştan biri 8 Eylül 1999 öncesi işe giriş yapılıyor, diğer arkadaş deneme süresi adı altında kayıt dışı çalıştırılıp Kasım 1999 tarihinde işe girişi SGK'ye bildiriliyor. İşverenin bu tutumu, çıkan yasa ile birlikte iki arkadaş arasında 17 yıl geç emeklilik farkını oluşturuyor. Çıkarılan EYT yasası ile az primli olana 'Hemen emekli ol', diğerine '17-20 bekle' deniliyor. Bu hangi vicdana, hangi adalet anlayışına sığar?

Kadın çalışanlardan örnek vermemiz gerekirse, erkekler geriye dönük askerlik borçlanması yaparak, işe girişleri 18 ay geriye çekilebiliyor. 2002 Mart ayına kadar vatani görevine başlayanlar 18 ay askerlik prim borçlanması ile EYT kapsamına dahil oluyor ve 43 yaşında emeklilik hakkına kavuşuyor. Kadınlar ise sigorta başlangıcı öncesinde çocuk borçlanması yapamadıkları için 50-55 yaşındaki kadınlar emekli olamıyorlar.

Avrupa ülkelerinde 65 yaş emeklilik var söylemleri doğru olsa bile hiçbir avrupa ülkesinde aynı yaş ve primle hatta daha fazla primle akranlar arasında emeklilik hakkına ulaşmada 17-20 yıl fark bulunmamaktadır.

Konuyu bu şekilde değerlendirip 2000'li SGK girişlilere 'kademe' diyen vatandaşların haklı isyanlarını duyarak somut adımlar atılması gerekmektedir. Akranlar arasındaki bu uçurumun yarattığı adaletsizliğin 'kademeli emeklilik' usulüyle çözülebileceğine inanıyoruz.

Yeni sosyal güvenlik reformu ile ilgili yapılacak düzenlemeler aşağıdaki gibi olması gerekmektedir:

  1. 8.9.1999 tarihinden sonra işe başlanmış SGK sistemine kayıtlı 4a b c kapsamındaki çalışanların, 3.3.2023 tarihinde yaş şartsız olarak düzenlenen EYT yasası ile birlikte erkekler 17 yıl, kadınlar 20 yıl daha fazla çalışarak emekli olma hakkını elde edebilecektir. Akranlarla ve hatta daha küçüklerle aralarında oluşan bu farkın daha adil olabilmesi için kademeli bir yaş şartı ile yeni bir düzenleme yapılması.
  2. Çalışan kadınların bir kısmı çocuklarının bakımları nedeniyle işe ara vermek zorunda kalabilmekte, bir kısmı ise başlamadan önce anne olduğu ve çocukları olması nedeniyle işe geç başlamaktadırlar. Erkek çalışanlara tanınan SGK öncesi askerlik borçlanması hakkının aynı koşullarla, çalışma başlangıç tarihi geriye çekilerek SGK öncesi doğum yapan annelere de tanınması.
  3. Aile hayatının korunması ve ev hanımlarına tanınacak emeklilik hakkı ve prim indirimi kapsamının genişletilerek hem ev hem iş hayatına devam eden çalışan kadınların ve çocuğu olan annelerin de bu kapsama alınması.
  4. SGK kapsamında olan 4a 4b 4c gibi tüm çalışanların prim gün sayılarının eşitlenmesi.
  5. Askerlik borçlanmasının, çalışanın hangi statüde olduğu fark etmeksizin 4a 4b 4c sigorta giriş tarihini borçlandığı gün sayısı kadar geriye çekmesi. Askerlik tarihinin sigorta başlangıç tarihi öncesi olması halinde, askerlik tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi.
  6. Emeklilikte maaş bağlanma oranlarının emeklilerin refah payının artırılması adına yeniden düzenlenmesi.
  7. Emeklilik için uygun bulunan prim gün sayısını doldurarak yaşı ilerlediği için yeni iş imkanı bulamayan çalışanların, işsizlik sigortası kapsamında sağlık giderlerinin karşılanması.
  8. Birçok çalışan arkadaşımız 8.9.1999 tarihinden önce işe başlamış olup, sigorta girişlerinin geç yapılmış olması ve o tarihlerde gerekli kontrol ve denetim imkanlarının günümüzdeki kadar kolay ulaşılabilir olmaması nedeniyle yeni düzenlemeden yararlanamadığı göz önüne alınarak hizmet tespit davalarında öngörülen 5 yıllık zaman aşımı süresinin kaldırılması olarak sıralayabiliriz.

Devletimizin toplumun refah düzeyinin artırmak adına çalışan, üreten tüm çalışanlarımızın daha adil çalışma barışı içinde ve mutlu bir emeklilik hayali kurabilmesi adına bahsi geçen mağduriyetlere de devletimizin duyarsız kalamayacağına inanmak isteriz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *