Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, asgari ücret tespit komisyonunun temsil açısından zayıf olduğunu belirterek, daha geniş katılımlı olması gerektiğini bildirdi.
Arslan, Antalya'nın Kundu Turizm Merkezi'nde düzenlenen Hizmet-İş Sendikası Genişletilmiş İl Başkanları Kurulu Toplantısı kapsamında gazetecilerle bir araya geldi.
Asgari ücret ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arslan, Türkiye'de asgari ücretle çalışanların oranının yüzde 40 olduğunu ve bunun büyük bir bölümünün de özel sektörde yer aldığını belirtti.
Asgari ücret belirlenmesinde artık farklı bir modele ihtiyaç olduğunu belirten Arslan, şunları söyledi:
"Asgari ücret tespit komisyonunda, temsil açısından son derece zayıf, adaletsiz ve katılım anlayışından uzak bir sistem mevcut. Bu nasıl aşılabilir, uzun yıllar gündeme getirdik. Sanıldı ki orada Türk-İş olmasın biz olalım. Biz böyle demiyoruz, herkes üyesi kadar orada olsun, bu yapılmadı. Asgari ücret komisyonunda mevzuat değişimi lazım. Daha geniş katılımlı olmalı, sendika üye sayısına oranla temsil edilmeli."
Geniş katılımlı tespit komisyonu oluşturulmasının hem tartışmaları, hem de bir kesim üzerindeki sorumluluğu azaltacağını aktaran Arslan, daha katılımcı bir yapının inşa edilmesi gerektiğine işaret etti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid19) sürecinde tüm sektörler durma noktasına gelirken üretimin devam ettiğini ve hatta ihracatta rekor kırıldığını dile getiren Arslan, bunun işçiler sayesinde olduğunu ve bu açıdan işverenlerden daha cömert olmalarını beklediklerini kaydetti.
Sendikalı olmak teşvik edilmeli
Sendikanın da cazip hale getirilmesi gerektiğini belirten Arslan, ürünün üstüne "bu ürün sendikalı işçiler tarafından üretildi" gibi yazılar yazılabileceğini ya da sendikalı işçi çalıştıran işverene vergi indirimi gibi çeşitli avantajlar sunulabileceğini söyledi.
İşverenin teşviklerden yararlanmak için sendikalı işçi çalıştırmayı isteyeceğini anlatan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sendikalı olmak teşvik edilmeli. Bu durum hükümetin işini de kolaylaştırır, gelir dağılımı azalır. Toplu sözleşmelerin olduğu yerde kayıt dışı olmaz. Sosyal güvenlik gelirleri, vergi gelirleri artar, iş kazaları azalır. Örgütlü yapıların olduğu yerde ölümlü iş kazaları oranı yüzde 1'in altında. Çünkü tedbirler elden bırakılmıyor. AK Parti hükümeti geldiğinde kayıt dışı istihdam yüzde 55'di, salgın öncesi yüzde 35'lere düştü. Salgın döneminde kayıt dışı daha da azaldı, son rakamlar yüzde 29 olmuş."
İlgili haberi okumak için tıklayınız