Türk Metal Sendikası'nın ilk defa 1995 yılında düzenlediği, Kadın İşçiler Büyük Kurultayı’nın 27’incisi 6-9 Mart 2022 tarihleri arasında Ankara’da toplandı. Kurultayın açılış programına yüzlerce kadın metal işçisi katıldı. Kurultaya, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Genel Sekreteri Fatih Ay, ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalarının Genel Başkanları ile Yöneticileri, Genel Başkan Yardımcılarımız Yusuf Ziya Odabaş, Uysal Altundağ, Halil Faki Erdal, Genel Mali Sekreter Murat Salar, Genel Sekreter Taliphan Kıymaz ile davetliler katıldı.
Anadolu Hotels Esenboğa Thermal’de 7 Mart tarihinde gerçekleştirilen etkinliklerle başlayan Kadın İşçiler 27. Büyük Kurultayı’nın açılış programı, 8 Mart 2022 Salı günü gerçekleştirildi.
Kurultay, Türk Metal Sendikası Kadın Kolları Gebze Bölge Temsilcisi Serap Hancıoğlu’nun ve sendikanın Bursa’da Technomix işyerinde başlattığı örgütlenme faaliyetleri sırasında sendikaya üye olduğu için işten çıkarılan kadın işçileri adına Buket Altay’ın konuşması ile başladı.
Ardından kurultayın açılış konuşmasını yapmak üzere, TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Genel Başkan Pevrul Kavlak kürsüye çıktı.
Sözlerine kurultaya katılan Türk Metal emekçisi kadınları selamlayarak başlayan Kavlak, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde bu kürsüye ne zaman çıksam, karşımda, muazzam bir güç görüyorum. Çalışan, üreten, yeri geldiğinde direnen, evde, işyerinde, eylem alanında, direniş çadırında, her yerde ama her yerde ön saflarda yer alan, büyük bir güç görüyorum. Ve ben, o büyük gücün, dünyada neleri değiştirebileceğini, hayatı yeniden nasıl şekillendireceğini, çok iyi biliyorum. Çünkü siz gözünüzü budaktan sakınmayıp haklarınız, özgürlükleriniz için mücadele ederken, bize, uğrunda savaşacağımız yeni değerler verirken, demiri büküp, çeliği oya gibi işlerken, ben oradaydım. Sizi gördüm, sizlerle birlikte mücadele edip, sizden güç aldım ve hedeflerime hep sizden aldığım güçle yürüdüm. İşte bu yüzden, hiçbir şey için umudumu yitirmedim. Kendimi hiç çaresiz hissetmedim. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız, iyi ki böyle bir yüreğe, iyi ki böyle bir bileğe sahipsiniz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününüz kutlu olsun. Sizleri şahsım ve Türk Metal topluluğu adına sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Yuvanıza, evinize, kalenize hoş geldiniz, şeref verdiniz” dedi.
“EMEĞİN CİNSİYETİ, ALIN TERİNİN CİNSİYETİ YOKTUR
Türk Metal’in her geçen gün artan üye sayısıyla, imzaladığı sözleşmelerle, yatırımlarıyla ilklerin sendikası olduğunu vurgulayan Kavlak, sendikanın aynı zamanda gelenek yaratan bir sendika olduğunu belirtti ve “Bu yıl, Kadın İşçiler Büyük Kurultayı’nın yirmi yedincisini gerçekleştiriyoruz. Peki, ne yapıyoruz biz bu kurultaylarda? Evet, zaman zaman Sayın Cumhurbaşkanımızın, siyasi parti liderlerinin, TÜRK-İŞ ve TİSK gibi önemli sivil toplum kuruluşlarının başkanlarının, bugün olduğu gibi, Sayın Bakanların katıldığı görkemli açılışlar yapıyoruz. Sosyal ve kültürel etkinlikler gerçekleştiriyoruz. En sonunda da bir ön gösterim gecesiyle kurultayımızı bitiriyoruz. Peki, hepsi bu mu, bu kadar mı? Elbette hayır. Biz bu kurultaylarımızı, emekçi kadınların özgür kürsüsü haline getiriyoruz. Buradan, bu kürsüden hep birlikte haykırıyoruz. Diyoruz ki, erkek ile kadın, sadece biyolojik olarak farklı, ama sosyal olarak tamamen eşittir. Emeğin cinsiyeti yoktur. Alın terinin cinsiyeti yoktur. Ve asıl önemlisi, insan olmanın, iyi insan olmanın cinsiyeti yoktur. Türk Metal’in yiğit kadınları her yıl bu kürsüden haykırıyor. Diyorlar ki, asla ve asla susmayacağız, inadına konuşacağız, inadına iyiden, doğrudan, güzelden yana olacağız. İnadına eşitlik ve özgürlük isteyeceğiz. İnadına kadın erkek eşittir diyeceğiz. Bu eşitlik sağlanana kadar da sendikamızdan aldığımız bu büyük güçle, susmayacağız” dedi.
“BİZ UMUDU İÇİMİZDE YAŞATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Ülkemizde kadınların karşılaştığı sorunların giderek arttığına dikkat çeken Genel Başkan, “Bakın, geçen yıl adli kayıtlara, 280 kadın cinayeti geçmiş. Bu sayının içinde şüpheli ölümler yok. Bu rakamın içinde, şiddet gören, evde çocuklarının yanında ya da sokak ortasında dövülen kadınlar yok. Çocuk gelinler, tuzağa düşürülen genç kızlar yok. Merdiven altında üç kuruşa köle gibi güvencesiz çalıştırılan, sömürülen, ezilen çaresiz kadınlar da yok. Bu rakamın içinde, bir şey daha yok. Bu rakamın içinde insan yok, insanlık yok, vicdan yok, merhamet yok. Bu kurultayın gücü, ülkemizde son derece büyük bir sorun olan ve artık toplumsal bir utanç haline gelen kadına karşı şiddet karşısında bir örgütlü güç, bir direniş, bir umuttur. Yaşadığımız onca trajediye, şiddete, ayrımcılığa, tacize ve ne yazık ki, bir türlü sonu gelmeyen kadın cinayetlerine rağmen, biz o umudu içimizde yaşatmaya devam edeceğiz. Biz her şeye rağmen başaracağız. Umutsuz olmayacağız” dedi.
“SİZLER BU GÜR SESİNİZLE, HEPİMİZİN UMUDUNU YEŞERTİYORUZ”
Cumhuriyetin ilk yıllarında onca yokluk ve yoksulluğa rağmen kadınların yaşamda daha kolay yer almaları amacıyla zor şartlarda birçok düzenleme yapıldığına dikkat çeken Pevrul Kavlak, “Prangalarından kurtulan kadınlar, yaşamın her alanında boy göstermeye başladılar. Kadın avukatlar, doktorlar, gazeteciler, sanatçılar, olimpiyatlara katılan kadın sporcular, mimarlar, mühendisler, her alanda kadınlar vardı. Dünyada kadının adı bile yokken, genç Türkiye Cumhuriyeti’nde kadının tarihi yeniden yazılıyordu. Sonra, kadınlar seçme seçilme hakkını aldı. Türk kadını bu hakkı aldığında, uygar dünyanın birçok ülkesinde, kadının siyasete katılmasını tartışmak bile yasaktı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, her zaman kendini Türk kadınına karşı borçlu hissetti. Genç Cumhuriyetin kadroları da, bu borcu ödemek için canını dişine taktı. Ödedi mi? Ödedi. Şimdi biz onlara borçluyuz. Bugün ne varsa, elimizde ne kaldıysa onların verdiği mücadeleye borçluyuz. Şimdi, bizim borcumuzu ödeme zamanı. Şimdi, bu tarihi yeniden yazmaya başlama zamanı. Bu onurlu görev, sizlere düşüyor. Sizler bu gür sesinizle, hepimizin umudunu yeşertiyorsunuz. Sizinle gurur duyuyorum. Sizlerin başkanı olmaktan, sizlerle kol kola yürümekten, mücadele etmekten gurur duyuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki birlikteyiz” dedi.
“ÜYELERİMİZİN DELİKLİ KURUŞUNU DAHİ O MASADA BIRAKMAYACAĞIMI SÖYLEMİŞTİM”
Sözlerine Ocak ayında imzalanan MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi’ndeki kazanımlara değinerek devam eden Kavlak, “Geçen hafta şubat ayı enflasyonu açıklandı ve oluşan oranı hep beraber gördük. Böylece, yıllık, ortalama yüzde 65.67 olan zam oranımız, daha sözleşmenin mürekkebi bile kurumadan yüzde 80.88 oldu. Buna paralel olarak da aylık ortalama bürüt saatlik ücretimiz, 21.22 liradan 38.38 liraya yükselirken, ortalama bürüt ücretimiz, 12 bin lira oldu. Size bir söz vermiştim. Üyelerimizin delikli kuruşunu dahi o masada bırakmayacağımı söylemiştim. Bugün bunu başarmanın, onurunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Hepimize, Türkiye işçi sınıfına, metal işçilerine ve Türkiye’de en yüksek ortalama gelire sahip olan Türk Metal’in emekçi kadınlarına bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Bu süreçte, bize karşı duyarlı yaklaşım gösteren işverenlerimize, MESS yönetimine, özellikle de MESS başkanı Sayın Özgür Burak Akkol’a da bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
“HAKLARIMIZ İÇİN, ÖZGÜRLÜKLERİMİZ İÇİN, HEP BİRLİKE MÜCADELE EDECEĞİZ”
Örgütlü kadınların karşı karşıya kaldığı tüm sorunları aşacağını ifade eden Genel Başkan, ”Şunu sakın unutmayın. Hayata ilişkin ne varsa, size ilişkin ne varsa bizim meselemizdir. Onun için, haksızlığın, ayrımcılığın, sömürünün devam etmesini isteyenler, sendikalara da karşıdır, örgütlü topluma da karşıdır, kadının örgütlü gücüne de karşıdır. Onlar, sendikayı işyerlerine sokmamak için her türlü zorluğa başvururlar. Hatta yasaları bile çiğnemekten korkmazlar. Çünkü örgütlü toplumdan, örgütlü emekçi kadından, özgür kadından korkarlar. Çünkü bu düzenin en altında, örgütsüz kadın işçiler vardır. Sömürünün katmerlisini yaşayan, ağır işleri yapmaya zorlanan, ama erkekten daha düşük ücrete mahkûm edilen kadınlar vardır. Krizlerde ilk işten çıkarılan, hamile kalınca işine son verilen, anne olunca iş bulamayan kadınlar vardır. Yalnızca bu kadar mı? Son günlerde, en acımasız örneklerinden birini yaşadığımız savaşlarda bile, en çok acı çeken, savaşın zorluklarıyla, açlıkla, yoklukla, hastalıkla mücadele eden yine kadınlar ve çocuklardır. Şimdi size soruyorum: böyle bir düzen adil olabilir mi? Olmaz, olamaz. Çünkü bu düzende kadının adı yok. Ama yağma yok, biz varız. Haklarımız için, özgürlüklerimiz için, hep birlikte mücadele edeceğiz, direneceğiz. Direne, direne kazanacağız” şeklinde konuştu.
Türk Metal’in toplumun kadınlarla gelişebileceğine inanan bir anlayışa sahip olduğunu vurgulayan Kavlak, “Kadının eğitimi, istihdamının artması ve cinsiyet eşitliği için elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Kadının aile içinde eşit ve egemen bir konumda olması, siyasette ve kamu yönetiminde sayısının artması için her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Onların güçlü karakteri yüksek zekâsı ve büyük yürekleriyle dünyayı daha yaşanası bir yer yapacağına inanıyoruz. Daha adil, daha paylaşımcı, daha barışçıl ve sevgi dolu bir dünya için kadınlara güveniyoruz” dedi.
“KADINA YÖNELİK HER TÜRLÜ ŞİDDETİN ÖNLENMESİNİ İSTİYORUZ”
Türk Metal’in emek mücadelesinin kadınlarla birlikte güçleneceğine inandığını belirten Kavlak, “Biz, demokrasi istiyoruz. Biz, hak ve özgürlüklerimizi sonuna kadar kullanacağımız demokratik bir ülke istiyoruz. Biz, bu ülkede çalışmak, üretmek, ürettiğimizi hakça paylaşmak istiyoruz. Biz, taciz edilmek istemiyoruz. Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesini istiyoruz. Biz, evde, sokakta, işyerinde, hayatın her alanında özgürce yaşamak istiyoruz. Biz, işyerinde ayrımcılığa uğramadan, erkeklerle yaptığımız eşit işe eşit ücret istiyoruz. Biz, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik politikaların geliştirilmesini istiyoruz. Biz, kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal hayata katılımının önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Biz, ölmek, öldürülmek istemiyoruz. Biz insanca yaşamak istiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. Bu duygularla, 27. Kadın İşçiler Büyük Kurultayımızın yeni başarılara ve hayırlara vesile olmasını diliyor, hepiniz bir kez daha saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
Pevrul Kavlak’ın konuşmasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin kürsüye çıkarak kurultay delegelerini başarı dileklerini ilettikleri bir konuşma gerçekleştirdi.
Kadın İşçiler 27. Büyük Kurultayı açılış programı yabancı konukların konuşmaları ile tamamlandı.