Kamu kurum ve kuruluşlarındaki 700 binden fazla işçiyi ilgilendiren 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinin uzaması işçilerin tepkisini çekti. Deprem nedeniyle verilen aranın ardından görüşmeler devam ediyor ancak henüz imzalanmış değil.
Mayıs ayına girilmişken TÜRK-İŞ ve HAKİŞ'in birlikte karar alacağı Kamu Çerçeve Protokolü'nün açıklanmamış olması uzun zamandır karar alınması için bekleyen işçilerin tepkilerine yol açtı.
Sosyal medyada etkinlik düzenleyen işçiler Kamu Çerçeve Protokolü'nün bir an önce açıklanması için sendika başkanlarına seslenerek her gün kendilerini hatırlatırken hükümetin yeni zam teklifi büyük tepki çekti.
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA GELDİ!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü Görüşmeleri kapsamında Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) heyetleri ile bakanlıkta bir araya geldi.
Kamuda 700 binden fazla işçinin ücretlerine yapılacak zammın belirleneceği görüşmelerde işçi ve işveren tarafı, ikramiyenin de aralarında olduğu mali konularda görüşmelerini sürdürüyor.
“12 Bin TL Teklifi, Önemli ve Küçümsenmeyecek Bir Gelişme”
Toplantının ardından konuşan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 700 bin kamu işçisi ile ilgili toplantıda ilk olarak işveren sendikası TÜHİS’ in taban ücreti 11 bin 500 TL, ilk 6 ay için de yüzde 30 zam teklif ettiğini anımsatarak, “Bugün Sayın Bakanın daveti üzerine buraya geldik. Sayın Bakan, işveren sendikasının teklif ettiği 11 bin 500 TL olan taban ücreti yeterli bulmadı ve 12 bin TL’ ye çektiğini ifade etti. İlk 6 ay için yüzde 30’luk ücreti de yeterli bulmadığını ve yüzde 40 civarına getirdiğini söyledi. Toplantıda bunun bizim için yeterli olmadığını ifade ettik. Bugünkü gelişme önemli ve küçümsenmeyecek bir gelişme. İnşallah bayram bitiminde nihai bir neticeye varırız. Tabanda yaklaşık 300 bin arkadaşımız var, gelinen nokta tabii ki iyi ama bunun yukarı çekilmesi lazım. Yukarıdaki rakamında yüzde 30’dan 40 civarına getirilmesi tabii ki güzel bir rakam ama bizim için yeterli değil. Bizim görevlerimiz temsil ettiğimiz insanların alım gücünü rahatlatmak ” diye konuştu.
“Sayın Bakanın Ortaya Koyduğu Tavrı Önemsiyoruz”
Hak- İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ise Bakan Bilgin’in ortaya koyduğu tavrı önemsediklerine vurgu yaparak, “Sendikalarımızın hem de üyelerimizin beklentilerinin altında bir rakam olduğu için bunun tekrar değerlendirilmesini arzu ettik. Sayın Bakan da bu konuda çalışmalarını yürütecek, konfederasyonlar olarak biz de teşkilatımızı bilgilendireceğiz. Umarım en geç bayram sonuna toplu iş sözleşmesini tamamlamış oluruz. Beklentiler büyük, kamuda çalışan 700 bin arkadaşımızın haklı ve makul talepleri, bizim taleplerimizdir. Sayın Bakanın bizim bu ortaya koyduğumuz önerileri ciddiye alacağını, bunu değerlendireceğini inşallah tekrar bir araya geldiğimizde ortak nokta buluşabileceğimizi umut ediyoruz” dedi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'dan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü açıklaması
Ergün Atalay, TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Toplu iş sözleşmesinin ana gündemleri olduğunu aktaran Genel Başkan Atalay, taban ücrete 15 bin lira teklif ettiklerini, şu anda karşı verilen teklifin 12 bin lira olduğunu, pazarlık sürecinin devam ettiğini söyledi.
Atalay toplu sözleşmede ilk 6 ay için yüzde 45 zam ve Yüzde 15 refah payı teklifinde bulunduklarını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda yüzde 40 noktasındayız. Bunu kabul etmediğimizi ifade ettik. Bununla ilgili toplumun beklentisi var. Biz bu toplu sözleşme sürecine ilk defa ocak ayında başladık. Ondan evvelki toplu sözleşmelerde temmuz, ağustos aylarında görüşmelere başlayıp sonrasında sözleşmeyi bitiriyorduk. Arzumuz bu toplu sözleşmeyi seçim arifesinde bitirebilmek istiyoruz ama arzu ettiğimiz rakam olursa bitiririz. İlla seçime kadar bitireceğiz diye bir şey yok. Arzu ettiğimiz rakamı bulursak problem yok. Ama olmazsa biz bu işin içinde olmayız. Onu da ifade etmek istiyorum. Arzu ettiğimiz rakamı görmezsek niye bitirelim.” dedi.
Farklı alanlarda örgütlü sendikalara mensup işçilerin sorunlarını dile getiren Atalay, şöyle devam etti:
“Hem parasal hem de idari maddelerde sıkıntılarımız var. Bizim açımızdan ücret kadar önemli olan, kamuda, özellikle taşerondan kadroya geçenlerde ikramiyesi 30 gün, 40 gün olan var. Ama kamuda eski işçilerin ikramiyesi 60 gün. Bunu 60 güne tamamlamayla ilgili bir talebimiz var. Önemli taleplerimizden biriside bu. Bu da yaklaşık 200 bin arkadaşımızı ilgilendiriyor. Diğer yandan hizmet zammı, mevcut 7 lira. Bununla ilgili de bir talebimiz var. Sosyal yardımlarla ilgili, ek ödeme şu anda 2 bin 353 lira. Bununla ilgili talebimiz var. Taşeron meselesinin de bir an evvel çözüme kavuşmasını istiyoruz.” İfadelerini kullandı.
İşçiler Kamu Çerçeve Protokolü'nden ne talep ediyor?
Taban yevmiye ücretinin arttırılmasını ve haftalık çalışma saatlerinin düşürülmesini isteyen işçiler hizmet zammı ve tayin ve becayiş hakkı verilmesini istiyor.
Son olarak 2021 yılında düzenlenen görüşmede alınacak kararı 700 bini aşkın işçi merakla beklerken taleplerini de yetkililere iletmeye devam ediyorlar.
İşçilerin;
- Taban yevmiye 600 ₺ olmalı
- Haftalık çalışma 40 saat
- Maaşların genel bütçeden ödenmesi
- Eğitim ve kıdem farkı
- Vergi düzenlemesi
- Tayin - Becayiş hakkı
- Hizmet zammı % 25
- Risk ve iş primi
- Meslek kodu düzenlemesi gibi talepleri var.
696 KHK ile kadroya geçen işçiler tayin, nakil ve terfi hakkı bekliyor!
696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadroya geçen işçilerin nakil, tayin ve terfi hakkının bulunmaması toplumda sorunlara yol açmaktadır.
Pek çok işçi, eşinin başka il ya da ilçede olması, sağlık veya eğitim gibi gerekçelerle, tayin-nakil talep etmektedir. Aynı şekilde eğitim durumu değişen, üniversite bitiren işçiler de terfi ve görevde yükselme talebinde bulunmaktadır.
Diğer kamu çalışanları için geçerli olan bu hakların, 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen işçilere verilmemesi işçilerin tepkisini çekmektedir.
Evlendikleri, hayatlarını birleştirdikleri ve kendi ailelerini kurdukları eşlerinden mazeret tayin hakkı olmaması nedeniyle ayrı yaşamak zorunda kalan 696 KHK'lı işçiler yaşadıkları bu ayrımcılığa tepki gösteriyor.
Meslek kodu mağdurları çözüm istiyor!
Kamuya farklı meslek kodundan girmiş ancak daha sonradan kurum içerisinde farklı bir alanda farklı mesleği icra eden çalışanların meslek kodu mağduriyeti devam ediyor.
Kamu Çerçeve Protokolü'nde alınacak kararlarla meslek kodu mağduriyetine çözüm isteyen işçiler birçok mecrada çalışmalar yaparak yetkililere sesini duyurmaya çalışıyor.
Birçok milletvekilini ve siyasi partiyi ziyaret eden meslek kodu mağdurları yaşadıkları sorunları ve taleplerini şu sözlerle anlatıyorlar:
Bildiğiniz üzere alt işveren yanında çalışmakta olan işçilerin büyük çoğunluğu 696 sayılı KHK ile 04.02.2018 tarihinde Kamuda sürekli işçi kadrosuna alınmışlardır. Ancak, KHK da yer alan bazı hükümler zaman içerisinde birçok olumsuzluklara yol açmıştır.
375 sayılı KHK'nin Geçici 23. maddesinin 5. paragrafı aşağıdadır.
"Sürekli işçi kadrolarına geçirilenler, birinci fıkrada öngörülen şartları taşıdıkları sürece ve çalıştırıldıkları teşkilat ve birimde geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebilir." Bu hükümden dolayı;
İşçilerin alt işveren zamanında yanlış unvan veya meslek kodunda çalışmalarına da yol açmaktadır. Asıl mesleği farklı olan ancak taşeron zamanında temizlik işçisi, çocuk bakım elemanı olarak görünen binlerce işçi yer almaktadır. Yaşanabilecek iş kazaları açısından sakıncalı olduğu gibi 5510 sayılı yasaya da uygun düşmemektedir. Bu bakımdan 5. paragrafin tümden çıkarılması önem arz etmektedir.
Deprem felaketi nedeniyle birçok ilde çalıştığı işyerlerinin yıkılması sebebiyle 696 KHK birçok arkadaşımız da meslek kodlarından dolayı mağdur duruma düşüp yıllarca bir fiil yapmış olduğu işinden olup ihale kapsamındaki meslek koduna göre zorla çalıştırılmaları ve hatta işten çıkartılmaları söz konusu olacaktır.
Kısacası; 525 bin mağdur olarak mali külfet içermeyen talebimiz şudur;
Kurumlarda yaptığımız iş ne ise meslek kodumuz da aynı olsun. Mesela veri giriş işi yapıyorsak meslek kodumuz da veri giriş olarak güncellensin. Sorunun çözülmesi, çalışma alanında rahatlamaya neden olacaktır. Bizlerin, işimizi huzurla ve güvenle yerine getirmek için Acilen bir defaya mahsus fiilen yapılan işe uygun meslek kodumuzun güncellenmesi talebinde bulunuyoruz. Ayrıca zorla görevinden çektirilen arkadaşlar da tekrar asli görevine getirilsin ve onların da meslek kodu, yaptığı işe göre uygun şekilde güncellensin istiyoruz. 375 sayılı KHK'nin Geçici 23. maddesinin 5. paragrafının tamamen kaldırılması; Sürekli İşçilerin *Tayin *Zorunlu Emeklilik Meslek Kodu gibi sıkıntıları ve mağduriyetleri ortadan kaldıracak bir düzenlemenin tüm işçiler adına sizlerden istirham ediyoruz.''