Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, kamu kurum ve kuruluşlarındaki 700 binden fazla işçiyi ilgilendiren 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'nün görüşmeleri kapsamında, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ heyetlerini makamında kabul etti.
Yaklaşık 4 saat süren görüşmenin ardından TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan gazetecilere açıklamalarda bulundu.
HAK İŞ BAŞKANI ARSLAN: "BELLİ BİR AŞAMAYI GEÇTİK"
Müzakereler için bir araya geldiklerini ifade eden Arslan, "Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda gelinen noktayı daha ileriye taşımak için gerçekten bugün verimli bir toplantı yaptık. Bu toplantının sonucunda belli bir aşamayı geçtik. Umarım önümüzdeki hafta Sayın Bakan'la tekrar bir araya geleceğiz." diye konuştu.
Arslan, toplu iş sözleşmesinin nihai noktada uzlaşması için çaba göstereceklerini vurgulayarak, "Samimiyetle, Sayın Bakan, TÜHİS (Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası), HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ olarak gerçekten bu toplu iş sözleşmesini bir an evvel sonuçlandırmak için çaba sarf ettik. Verimli bir toplantıydı ancak bütün maddelerde bir uzlaşmayı henüz yakalayamadık. Tam bir mutabakat sağlanamadı. Bunun için de çabalarımız devam edecek. " değerlendirmesinde bulundu.
"ASGARİ ÜCRETİN FARKINDA OLSUNLAR"
700 bine yakın kamu işçisinden 365 bininin asgari ücretli olduğunu dile getiren Arslan, "Toplu iş sözleşmesini abartılı şekilde yansıtanların ve işçilerin bugün asgari ücretle çalışmasının farkında olmayan çevrelerin bunun farkında olmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
TÜRK İŞ BAŞKANI ATALAY: "SEÇİMDEN ÖNCE BİTMELİ"
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay da 700 bini aşkın işçiyi ilgilendiren bu çalışmanın, aileleri de düşünüldüğünde 4 milyon kişiyi kapsadığına işaret etti.
Atalay, şunları kaydetti:
"4 milyonluk bir topluluk bizden bugün bir rakam bekliyor. Bizden de değil hükümetten bekliyor. Arzumuz şuydu, bugün buraya çıkalım, şunu verdiler, bunu verdiler diyelim. En son hepinizin bildiği gibi taban ücret 12, yukarıdaki tavan ücret yüzde 40 civarında bir rakam vardı. Ama o rakamın dışında bizim sendikaların tamamının iş yerlerinde özel sorunları var, problemleri var. Emek zammı var, hizmet zammı var, gece çalışmaları var, maliye var. Bunlar da öyle önemli meseleler ki aynı mesele Enerji Bakanlığında var, Milli Savunma Bakanlığında var, öbür bakanlıklarda var. Şimdi bugün aşağı yukarı biz onların bir kısmını çözdük."
Salı günü işveren tarafından bir rakam beklediklerini belirten Atalay, sürecin üç aydır devam ettiğini hatırlattı.
"UYGUN BİR RAKAM VERİRLERSE NE ALA YOKSA..."
Seçimden önce bu meselenin bitmesini talep ettiklerini söyleyen Atalay, şöyle devam etti:
"Verirlerse uygun bir rakam ne ala vermezlerse biz bu meseleyi seçimden önce bitireceğiz diye bir ayet yok. Onun için bir an evvel ailelerin talebini yerine getirsinler. Talepleri karşılasınlar. Yani salı son olur, salıdan sonra zaten bu meseleyi görüşmenin bir anlamı kalmaz. Salı günü inşallah bizim önümüze taban ve tavan ücretle ilgili bir rakam getirirler. İdari maddelerde takıldığımız bir konu var. Onları çözerler. Sözleşmeye bağlı olup bu ücret kime veriliyor? Bu ülke halkına veriliyor. Kime veriliyor? Bu ülkede yaşayan işçiye veriliyor. Neyi konuşuyoruz? 10 bin, 11 bin lirayı konuşuyoruz, etin 325 lira olduğu bir yerde konuştuğumuz rakamlar bu. Yani biz burada afaki bir rakam istemiyoruz."