Ülkemizde kamu sektöründe çalışma şartları ve personel politikalarıyla ilgili son dönemde gündemi meşgul eden konulardan biri de kamuda çalışan personele uygulanan yaş sınırları.
Kamu sektöründe görev almak isteyen birçok vatandaş, yaş sınırı kısıtlamasından dolayı mağdur olabiliyor. Bu bağlamda, 35 yaş sınırının gözden geçirilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması talep ediliyor. Böylelikle iş arayan vatandaşların kamu sektörüne daha fazla katılımı sağlayabileceği düşünülüyor.
Hükümetin genç yeteneklere fırsat eşitliği sağlamak ve kamu bürokrasisine yenilikçi bakış açıları getirmek amacıyla sürdürdüğü kamuda 35 yaş sınırı günümüzde tartışma konusu oluyor. Bu yüzden mağdurlar devlet memurluğu için 35 yaş sınırının yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorlar.
Ancak, bu yönde atılacak adımların detayları henüz netlik kazanmış değil. Yapılması gerektiği düşünülen değişikliklerin, kamu sektörünün daha genç ve dinamik bir kadroya sahip olmasına katkı sağlayıp sağlamayacağı da tartışma konusu olmuşken tüm bu soru işaretlerine karşılık Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Doğan Aydal, açıklamalarda bulundu.
Aydal, "Devletin bu sınırı getirmesindeki esas sebebin, yaş ilerledikçe fiziki gücün azalmakta olduğu mantığıdır. Bazı fiziki güç isteyen işler için bu doğruymuş gibi gözükebilir. Ancak günümüz dünyasında, bilgisayar teknolojileri, nano-teknoloji, uzay bilimleri, mikroçip teknolojisi, biyo-teknoloji, nükleer teknoloji ve benzeri onlarca konuda uğraşan kişilerin en çok verimli oldukları veya olacakları dönem 35 yaş sonrasıdır. Bu kişilerin fiziki gücü değil beyin gücü devrededir ve devlet de bu gücü kullanacaktır. Bu sınır kaldırılmadığı sürece, yurt dışında çalışan ve ilerleyen yıllarda Türkiye’ye dönüp kadrolu veya sözleşmeli olarak devlet için çalışıp tecrübelerini gençlere aktarmaya çalışacak, Türk bilim insanlarına da büyük bir engel oluşturacaktır.” ifadelerinde bulundu.
Konuyla ilgili daha fazla detayın önümüzdeki süreçlerde netleşmesi beklenirken, bu potansiyel değişikliklerin etkilerini yakından görmeyi ve değerlendirmeyi sürdürecek gibi görünüyor. Mağdurlar bu konudaki gelişmeleri yakından takip ederken, gelecekteki düzenlemelerin nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor.