Ramazan ayını idrak ettiğimiz şu günlerde oruçlu olarak çalışanların, çalışma şartlarında herhangi bir değişim olup olmadığı hakkında NTV yazarı Prof. Dr. Cem Kılıç bir yazı kaleme aldı. İşte oruçlu çalışanların iş hayatına ilişkin tüm merak edilenler...
Prof. Dr. Cem Kılıç'ın yazısı şöyle:
Ramazan ayı, şu dönemde bahar ve yaz dönemine denk geldiğinden çalışanlar için oruç tutmak zorlaşıyor.
Böyle olunca da, özellikle büyük şehirlerde işten bir saat bile olsa erken çıkabilmek ve iftara yetişebilmek gibi konular pek çok çalışan için oldukça önemli hale geliyor.
Bununla birlikte, Ramazan ayında oruç tutan çalışanları için işveren, iş yerinde yemek çıkarmıyor ya da yemek masrafına katlanmıyor.
Peki, "oruç tutan çalışanların yemek yardımı açısından maddi kaybı söz konusu mu?", "işveren, oruç tutan çalışanlarına iftar yemeği verirse, bu yemek vergiden muaf tutulur mu?" veya
"Ramazan kolisi kıdem tazminatına dahil midir?"
İşte hem çalışanların hem işverenlerin merak ettiği bazı sorulara yanıtlar:
ERKEN PAYDOS VAR MI?
İş Kanunu ile belirlenmiş ara dinlenmeleri çalışma süresine göre değişmektedir. Buna göre, günlük çalışma süresi 4 saat veya daha kısa olan işçilere 15 dakika, 4 saatten fazla 7,5 saatten düşük olan işçilere 30 dakika, 7,5 saatten fazla olan işçilere ise 60 dakika ara dinlenmesi verilmesi gerekir. Burada amaç, işin yürütülmesi sırasında işçilerin dinlenmeleri ve bu sürede yemek yeme, çay ve/veya sigara içme gibi ihtiyaçların giderilmesidir. Konuya ilişkin Yargıtay kararlarının, işe ara dinlenmesi kadar geç başlanması veya aynı süreyle işin erken bırakılması şeklindeki uygulamaların doğru olmadığı yönünde olduğu görülmektedir.
İŞVEREN YILLIK İZİN VERMEK ZORUNDA MI?
İşçilerin yıllık izinlerinin planlaması işverenin yönetim hakkı kapsamındadır. Bu doğrultuda, işveren, aynı bölümde çalışan ve benzer işleri yapan iki kişiye aynı anda yıllık izin vermeyebilir. Bununla birlikte, işçilerin makul bir süre önceden yıllık izin kullanacakları tarihi işverene bildirmeleri gerekir. Eğer böyle bir bildirim yapmamışlarsa, işveren yıl içerisinde istediği tarihte işçilerine izin kullandırabilir.
İŞ YERİ KAPATILIP YILLIK İZİN UYGULANABİLİR
İşveren eğer isterse ramazan ayı boyunca işyerini kapatarak bütün işçilerine izin de verebilir. Bu bağlamda, yıllık ücretli izin yönetmeliği uyarınca, Nisan ayı başı ile Ekim ayı sonuna kadar işveren işçilerinin tümüne veya bir kısmına toplu izin kullandırabilir. Bu durumda ramazan ayı boyunca işleri yoğun olmayan bir iş yeri, işçilerin tamamına izin verebilir.
ORUÇ TUTAN PERSONELE DE TİCKET VEYA KUPON VERİLİR
Bazı iş yerlerinde işçilere dışarıdan yemek hizmeti satın alınmakta ya da iş yerinde yemek yapılmakta, bazılarında ise ticket veya kupon verilmektedir. Eğer iş yerinde ticket veya kupon uygulaması söz konusu ise oruç tutsun ya da tutmasın ramazan ayı boyunca bütün çalışanlara aynı miktarda ticket veya kupon verilmeye devam edilmesi gerekir. Yani, işveren oruç tutuyor diye çalışanın ticket veya kuponunu kesemez.
ORUÇLU ÇALIŞANA YEMEK PARASI
Ramazan ayı boyunca oruç tutacağını beyan eden işçiye öğlen yemeği verilmeyeceği için yemeğin parası verilebilir. Toplu iş sözleşmesinde veya iş sözleşmesinde bu yönde bir hüküm var ise işçiye yemek yemediği günler için yemeğin bedeli kadar ödeme yapılması mümkündür.
ARA DİNLENMESİ ÇALIŞMA SÜRESİNDEN SAYILMAZ
Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmamaktadır. Dolayısıyla, ara dinlenmesi süresi için işçi ücret almamakta ve bu süreyi iş yerinde veya iş yeri civarında geçirmek zorunda kalmaktadır. Ramazan ayında oruç tutan işçiler ara dinlenmesi süresi içinde çay, sigara içemeyecekleri ve yemek de yiyemeyecekleri için işe ara dinlenmesi kadar geç gelmeyi veya işten ara dinlenmesi kadar erken çıkmayı düşünebilirler. Bu durumda, sabah 08.00'de başlanan ve akşam 18:00'de bitirilen bir mesai içinde, işçinin 1 saat olan toplam ara dinlenmesi süresini işten 17.00'de ayrılarak kullanması söz konusu değildir. Yargıtay kararları da bu yöndedir.
İŞVEREN ARA DİNLENMESİ YOK, ERKEN ÇIK DİYEMEZ ANCAK İZİN VEREBİLİR
Ara dinlenmesi günlük çalışmada amacına uygun olarak mutlaka kullanılmalı.
Dolayısıyla, oruçlu işçi yemek yemese ya da sigara, çay içmese bile dikkatini toplaması, belirli bir süre işinden uzak kalması gibi amaçlara hizmet eden ara dinlenmesini kullanmaması kanuna aykırı olacaktır. Bu kararı, işveren kendi yönetim hakkına dayanarak alamaz. Ancak işveren isterse Ramazan döneminde oruçlu çalışanlarının erken çıkmalarına izin vererek, daha sonra bu çalışanlardan telafi çalışması yapmalarını isteyebilir.
İFTAR YEMEĞİ VERGİDEN MUAF MI?
İşveren nasıl işçilere verdiği öğle yemeği için belirli bir tutara kadar vergiden muafsa, söz konusu tutarı aşmadıkça iftar yemeği için de muaftır. Bu tutar 19 TL'dir. Diğer yandan, vardiyalı çalışmalar dışında işverenin iftar yemeği vermesi halinde işçinin bu yemeğe katılması zorunlu tutulamaz.
NAKDİ YARDIM VE SİGORTA PRİMİ
İş yerlerinin çoğunda Ramazan'da işçilere Ramazan kolisi şeklinde ayni yardım veriliyor. Süpermarket hediye çekleri de bu amaçla kullanılıyor. Bu durumda, Ramazan kolisinin net bedeli brüte çevrilmeli ve çalışanların bordrolarında gösterilmeli. Söz konusu tutar için gelir ve damga vergisi de hesaplanacaktır. İşçilere Ramazan'da nakdi yardım yapılması da mümkün. Yapılan yardımdan gelir vergisi, damga vergisi ve sigorta priminin kesilmeli.
RAMAZAN KOLİSİ VE KIDEM TAZMİNATI
İş yerinde her Ramazan koli dağıtan ya da Ramazan yardımı yapan işveren, işçilerine kıdem tazminatı öderken bu yardım tutarlarını da dikkate almalıdır. Düzenli bir şekilde yapılan Ramazan yardımları da kıdem tazminatına esas ödemeler arasındadır.
SGK PRİMİ KESMEYEN İŞ VEREN CEZA ÖDER
Ramazan'da işçisine ayni yardım yapan ancak vergilendirmeyen veya nakdi yardım yapan fakat bunu prime esas kazanca dahil etmeyen işveren idari para cezası ile karşılaşabilir. İşverenlerin bu konuda hassas davranmaları ve mevzuata uyum göstermeleri gerekmektedir.