Yaşadıkları mağduriyeti 'maaşlı kölelik' şeklinde isimlendiren belediye şirket işçileri 2017 yılında çıkarılan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile taşerondan belediye şirketlerine geçirilerek adeta ikinci plana atıldı. Çalıştıkları işin tam olarak karşılığını alamadıklarını belirten belediye şirket işçileri çalışma şartlarında düzenleme yapılmasını ve norm kadroya alınmayı bekliyor.
Zorlaşan yaşam koşullarından dolayı maddi ve manevi sıkıntı yaşayan taşeron ve belediye şirket işçileri, aynı işi yaptığı kadrolu kişilerle eşit haklara sahip olmak istiyor. Kadrolu çalışanlarla aynı işi yaptıklarını belirten taşeron belediye şirket işçileri yaşadıklarının adaletsizlik olduğunu belirterek norm kadroya geçmeyi talep ediyor.
Belediye Şirket İşçileri ve Taşeron İşçileri Basın Toplantısına Davet
600 bin Belediye Şirket İşçisi ve Kamuda halen taşeron çalışan işçiler, danışmanlık, HBYS, çağrı hizmetleri, KGM müşavirlik firma çalışanları, karayolları çalışanları, kiralık araç şoförleri, hastanelerde çalışan görüntüleme, röntgen çalışanları, yemekhane çalışanları, 4 Aralık Mağdurları ASM gruplandırma elemanları, Vakıfbank güvenlik personeli, KİT personeli kadro talebi ve özlük haklarının iyileştirme talebi ile 17 Aralık 2023 Pazar günü saat 15: 00 de Kadıköy iskele meydanında bir araya gelecekler
Söz konusu basın bildirisi işçi sendikaları, platformları, dernekleri ve her alandan işçilerin katılımı ile gerçekleştirilecektir.
Basın bildirisinde işçiler, aşağıdaki taleplerini kamuoyuna ve hükümete duyurmayı hedeflemektedirler. İşçiler yaptıkları açıklamada aşağıdaki talepleri dile getiriyorlar:
NORM KADRO:
5393 Sayılı Belediyeler Kanunu 49. Maddesi yeniden düzenlenmeli, belediyelerde hizmet üreten personelin çalışma statüsü Norm Kadro esaslarına göre düzenlenmeli, Norm Kadro sayıları revize edilmelidir.
TABAN ÜCRETİ:
Sendikalar tarafından her ay açıklanan "Yoksulluk Sınırı", tüm belediye işçilerinin net taban ücreti olmalıdır.
İLAVE TEDİYE:
Belediyelerde hizmet üreten tüm işçiler kamu işçisi olarak kabul edilmeli, 6772 sayılı kanuna göre, 52 günlük ilave ödeme ayrım gösterilmeksizin her işçiye ödenmelidir. Belediyelerde çalışma barışı sağlanmalıdır.
İŞ GÜVENCESİ:
Haksız, hukuksuz, keyfi şekilde işten çıkarmalara son verilmelidir. İş davaları "Bölge İdari Mahkemeleri’nde görülmeli, davayı kazanan işçi işine kesin suretle ve hemen dönmelidir. Dosya masraflarının ağır olması işten çıkartılan işçilerin hak aramasındaki en büyük engeldir. İşten çıkartılan her işçiye BARO tarafından ücretsiz avukat sağlanmalı ve iş davaları dosya harçlarından muaf tutulmalıdır.
VERGİ ADALETİ:
Toplu İş Sözleşmelerindeki (TİS) paraya taalluk eden tüm sosyal haklar “Brüt” yerine “Net” olarak belirtilmelidir. Belediye işçileri “Gelir Vergisi” yükü altında ezdirilmemelidir. İşçiye vergi muafiyeti sağlanmalı ve vergiler işveren tarafından karşılanmalıdır. İşçi Ocak'ta ne alıyorsa Aralık ayında da aynısını almalıdır.
657 MEMUR KADROSU:
Belediyelerde kamu hizmetlerinin yürütülmesinde imza yetkisi gerektiren işleri yapan tüm çalışanlar 657 sayılı yasaya bağlı olarak çalışmalıdır.
17 Aralık’ta taleplerini dile getirecek olan işçiler aşağıdaki konulara da itiraz ediyorlar:
Kamuda taşeron olarak çalışan işçilere 696 ile kadro verilirken bazı teknik nedenlerle kapsam dışı kalan taşeron işçiler bulunmaktadır.
Bu işçiler; 696 sayılı KHK'nın madde 83/2 alt bendi, danışmanlık, HBYS, çağrı hizmetleri, KGM müşavirlik,
Madde 127 %70 engeline takılanlar, karayolları, kiralık araç şoförleri, hastanelerde çalışan görüntüleme, röntgen çalışanları, yemekhane çalışanları ve benzerleridir.
Aynı şekilde; Madde 18, 4 Aralık Mağdurları
ASM gruplandırma elemanları, Vakıfbank güvenlik personeli, KİT personeli de kadro alamadı.
17 Aralıkta bir araya gelecek ve taleplerini kamuoyu ile paylaşacak işçiler diyorlar ki, "İş hayatının önemli aktörlerinden biri olan sarı sendikalar maalesef işçiyi görmezden geliyorlar. Onlar, işçilerin haklarını savunmak yerine aidat gelirlerine bakıyorlar. 2019 yerel seçimlerinden sonra işten çıkartılan 35 bin işçi için Sayın Cumhurbaşkanı'nın, "3 Ocak'ta işe geri dönecekler" sözü üzerinden neredeyse 1 yıl geçti. Sendikalar bu duruma kayıtsız kaldılar. Sendika ve toplu iş kanunu yeniden güncellenerek %14 olan sendikalaşma oranının işçi hakları bakımından arttırılması gerekmektedir.
Öncelikle, haklarımızı almamızın yolu sendikaların ağalık sisteminden çıkıp ilk kuruldukları gibi işçinin kurumu haline gelmesidir. Asgari ücret görüşmelerinin sürdüğü bu günlerde gerek hükümetin gerekse sendikaların talepleri gerçekle bağdaşmıyor. Belediyelerde açlık sınırı altında çalışan mühendisler ve işçiler var. Belediye şirket işçileri yoksulluk sınırına dahi yaklaşamamaktadır. Bugün 600 bin belediye şirket işçisi ve kamu taşeron işçisi kabul edilemez noktadadır.
Ülkemizde yüzyılın felaketi denilen 11 ilde büyük yıkıma yol açan deprem yaşanmıştır. Deprem bölgesine yönelik çalışmalar devam ederken taşeron ve belediye şirket işçileri adeta unutulmuştur. Deprem bölgesinde, 11 ilde sarı sendikalar bırakın destek olmayı halen aidat almaya devam etmektedir. 2023 ve 2024 yılı için 11 ilde çalışan ve yaşayan işçilerden sendika aidatı alınmamalıdır.
Son olarak, bizler, bu bildiriye imza atan işçiler olarak diyoruz ki, 7 Ekim'den bu yana hemen yanı başımızda, tüm dünyanın gözleri önünde bir soykırım yaşanmaktadır. Gerek AB gerekse ABD bu duruma açıkça destek vermekte, her gün onlarca çocuk daha hayallerine kavuşmadan yaşamlarını kaybetmektedir. Biz işçiler bu soykırımın durdurulmasını istiyoruz."
İşçiler bu eylemle haklarını alıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini tüm kamuoyuna duyurmak istiyorlar.
17 Aralık Basın Bildirisi
Tertip Komitesi