Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde İYİ Parti Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim, EYT çözümü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinin artırılmasını talep etti.
Erim, Genel Kurul’da şu konuşmayı gerçekleştirdi:
“Önergeyle madde metninin daha anlaşılır hâle gelmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca bütçenin gerçek sahibi olan vatandaşlarımızın dertlerine çözüm bulmak ve onlara ulaşmak adına Komisyon görüşmeleri sırasında sunmuş olduğumuz önergeler Cumhur İttifakı milletvekilleri tarafından reddedilerek kabul edilmemiştir. İYİ Parti olarak mayıs ayında sunmuş olduğumuz EYT çözüm önerimizin hayata geçirilmesi maksadıyla; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinin artırılması ve EYT’lilerin mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir. Yine Komisyon görüşmeleri sırasında toprağını terk etmeye mecbur bırakılmış ve ağır borç yüküyle baş başa kalmış çiftçilerimize yönelik destekleri göz ardı eden bir bütçe yapma anlayışını kabul etmediğimizi dile getirdik. Tarımsal kalkınma hedefiyle gereken tüm adımların bir an evvel atılması ve tarımsal girdi fiyatlarındaki yüksek artışın çiftçilerimiz üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin artırılması önem arz etmektedir. Bunlara ilave olarak 28 Temmuz 2021 yılında başlayan, vatandaşlarımızın hayatlarını kaybettiği, yüzbinlerce hektar orman ve yerleşim yerinin küle döndüğü ve binlerce hayvanın can verdiği 15’i büyük olmak üzere 49 ilde çıkan 299 orman yangının tekrar yaşanmaması için Bakanlık bünyesinde sabit yangın uçakları ve gerekli envanter bulunması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinde artırım yapılması zaruridir. Ancak Anayasa’nın 161’inci maddesi uyarınca Genel Kurul görüşmeleri esnasında gider arttırıcı ya da gelir azaltıcı önerge sunulamadığından Komisyon görüşmeleri esnasında önergelerimizin reddedilmiş olması milletimizce değerlendirmeye tabi tutulacaktır. İktidar milletimizin yararına olacak önergelerimizi de reddettiği gibi uyguladığı tüm yanlışlarda ısrar etmektedir. Bu sebeple bir an önce uyguladığı politikaların yanlış olduğunu kabul edip bu uygulamalara son vermelidir. Yanlış kararların sonucu olarak ekonomideki bozulmaları düzeltmeye yönelik makro çerçeve oluşturulmalıdır. Herhangi bir ekonomik meseleye verilen günübirlik uygulamalara son verilmelidir. Bu günübirlik uygulamalar ekonominin diğer değişkenlerine birtakım etkiler doğurmakta ve iktidar tarafından bu etkilerin hangi değişkenlere, nasıl ve ne kadar süre etki yapacağı hesaplanmamaktadır. Bunun sonucu şimdi de yaşandığı üzere; fakirleşme, açlık ve yokluktur.”