Fabrika yönetimi ile Petrol-İş Sendikası arasında yürütülen ve yaklaşık 2 bin 400 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine sendika tarafından grev kararı alındı.
Fabrika önünde bir araya gelen sendika üyesi işçiler işletmenin girişine, "Bu iş yerinde grev var" yazılı pankart asarak beklemeye başladı.
Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz, gazetecilere, toplu iş sözleşmesi düzeninde işçinin seçtiği temsilciden şube yönetimine kadar herkesin söz hakkı olduğunu belirterek, "Biz üzüm yemek, kalıcı olmak istiyoruz. Bu fabrika kurulalı birçok yöneticiniz gitti ama biz varız. Emek burada var olduğu sürece bu fabrika burada olacak ve emek biziz." dedi.
“İŞÇİ PARASI YÜZÜNDEN BATAN FABRİKA YOKTUR”
Alım gücünün düştüğünü, işçinin durumunu izah etmeye çalıştıklarını anlatan Akyüz, şöyle konuştu:
"Var olan durumumuzu izah etmeye, sıkıntılarımızı anlatmaya çalıştık. 'Biz verimli çalışırsak varsın, biz devam ediyorsak varsın' dedik. Bu fabrika gelişiyor, büyüyor. İşçi parası yüzünden batan fabrika yoktur, mümkün değildir. Ne gerekiyorsa dün bütün argümanlar ortaya konulmuş, her şey söylendi. Geldiler, bize bir ücret reva gördüler. Ücret önemli ama toplu sözleşmeyi ayakta tutan idari maddeler, yasal maddelerin geliştirilmesi, sosyallerdir, ücrettir... Bunların 2'si ek biri geçici madde, 15 madde duruyor."
Petrol-İş Sendikası Çankırı Şube Başkanı Halil İbrahim Topcu da 5 aydır toplu iş sözleşmesi sürecinin devam ettiğini dile getirdi.
Lastik işçisinin belirli bir seviyeye gelmesini istediklerini vurgulayan Topcu, "Biz bu işi masada çözmek istedik, Allah biliyor kalbimizi. Son ana kadar masadan kaçmayacağız. Petrol-İş Sendikası hem mücadeleci hem müzakereci bir sendika. Masada müzakereyi de çok iyi yapar ama gördüğünüz gibi sahada mücadeleyi de en iyi şekilde yapar. Biz bundan hiçbir zaman gocunmadık." dedi.