Süresiz nafaka mağduriyeti, boşanmış eşler arasında adil bir ekonomik denge sağlama amacı taşısa da, mevcut durumda birçok kişi mağduriyet yaşıyor.
Günümüzde, boşanma veya ayrılık durumunda mahkemeler tarafından kararlaştırılan süresiz nafaka ödemeleri, birçok kişiyi adeta ekonomik bir çıkmaza sürüklüyor. Bu durum, özellikle nafaka ödeyen vatandaşlar için büyük bir mağduriyet oluşturuyor. Süresiz nafaka, bir tarafın diğerine düzenli maddi destek sağlaması anlamına gelirken, adeta bir ömür boyu devam eden bu ödemeler, adaletin sorgulanmasına neden oluyor.
Süresiz nafaka ödemeleri, özellikle ekonomik durumu zayıf olan eşler için adeta bir sonsuz yük haline geliyor. Boşanan kişilerin, hayatlarının geri kalanında maddi olarak bağlı kalma zorunluluğu, kişisel gelişimlerini ve ekonomik bağımsızlıklarını engelliyor.
Nafaka ödeyen kişilerin yeniden evlenme veya yeni bir hayat kurma şansı, süresiz nafaka ödemeleri nedeniyle oldukça sınırlanıyor. Bu durum, bireylerin duygusal ve sosyal yaşamlarını olumsuz etkilerken, hayatlarını devam ettirmelerini güçleştiriyor.
Yeniden Refah Partisi'nden destek!
Yeniden Refah Partisi Milletvekili Suat Kılıç, partisinin MYK toplantısı sonra yaptığı basın açıklamasında süresiz nafaka mağduriyetinde yaşanan sorunları dile getirerek Meclis'e kanun teklifi sunduklarını belirtti
Kılıç, "Kısa sürekli evliliklerden sonra bile taraflardan biri diğerine sürekli nafaka verme yükümlülüğü ile karşı karşıya kalabiliyor. Bugün ki hukuk sistemimizin getirdiği düzenleme bu. Kısa süreli bir evlilik ve bu evliliğin boşanma ile sonuçlanmasından sonra taraflardan birinin bir diğerine ömür boyu devam edecek nafaka ödeme yükümlülüğü. Bu adil değil, hakkaniyetlide değil, vicdani değil, aslına bakarsanız kanuna uygun ama hukuki de değil. Taraflardan biri diğerine ömür boyu niye nafaka ödemek mecburiyetinde kalsın. Birlikte olan çocukları için zaten iştirak halinde bakım nafakası var, o ayrı bir konu. Bir eşin ayrıldığı eşe ömür boyu nafaka ödemesini adil ve hakkaniyetli bulmuyoruz ama ihtiyaç sahibi olan tarafın kendi başına çaresizliği ile baş başa bırakılmasına da taraftar değiliz. Dolayısıyla düzenlememizi içeren kanun teklifimizi TBMM'ye sunduk. Evliliğin boşanmasıyla sonuçlanması halinde nafaka süresini 5 yılla kısıtlamayı öneriyoruz. 5 yılın sonrasında nafaka alan tarafın hala bakım nafakası ihtiyacı devam etmekte ise bu ihtiyacın Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda oluşturulacak fon üzerinden yani devlet tarafından karşılanmasını öneriyoruz. Devletin yapması gereken sosyal bakım yükümlülüğünü taraflardan birinin üzerine bırakmayı adil ve hakkaniyetli bulmuyoruz. Hakka aykırı olduğu içinde hukuka uygun görmüyoruz. Süresiz nafaka kanuna uygun olsada hukuka uygun değil. Hukuka, vicdana, toplumun genel örf ve adetlerine uygun olmayan bu kanun maddesinin hükmünün kısa sürede değişmesi lazım."
"Aile birliği zaten dağılmış, ayrılan eşlerin yeniden yuva kurabilmesi için çocuklarının bakım edenini rahatlıkla yerine getirebilmesi için nafaka ödeyen tarafın diğer taraf üzerinde psikolojik ya da sosyal baskı oluşturmaması için mutlaka bir hakem düzenleyici tamamlayıcı adeta bir aile büyüğü olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin devreye girmek mecburiyeti vardır. İşte yaptığımız düzenleme tam da bu hususu kapsamaktadır. Maksimum nafaka süresi 5 yılla sınırlı olacak. Devamında bakım ihtiyacı var ise bunu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Devlet fonundan karşılayacak." ifadelerinde bulundu.
MYK sonrası basın açıklamamız…
— Suat KILIÇ (@suatkilic) November 21, 2023
Kademeli Emeklilik, Staj ve Çıraklık Mağdurları, Süresiz Nafaka…https://t.co/WNjtrDArm6
Yeniden Refah Partisi'nin sunduğu Kanun Teklifi
Türk Medeni Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi:
MADDE 1- 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175 inci maddesinde yer alan "süresiz olarak" ibaresi madde metninden çıkartılmıştır.
MADDE 2- 4721 sayılı Kanunun 176'ncı maddesinin üçüncü fıkrasına "kendiliğinden" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve her hâlükârda altmış aydan sonra" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 3- 4721 sayılı Kanunun 176'ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. "Nafakanın kesilmesi sonunda, alacaklı tarafın mağduriyetinin devamı halinde, mağduriyet Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca oluşturulacak fondan karşılanır."
MADDE 4- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.