Kamunun kanayan yarası olarak nitelendirilen Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve bu sınıfta istihdam edilen personel, yıllardır süren sınıf, kadro ve özlük hakkı sorunlarına ve taleplerine kulak tıkayanlara sesleniyor.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı, kamunun yükünü çeken ve emeğinin karşılığını alamayan, üstüne bir de mobbing ve haksız muamelelere maruz kalan bir sınıftır. Bu sınıf, uzun yıllardır çözülmeyen sorunlar ve yok sayılmalarla mücadele etmektedir.
Kamuda ana görevlere yardımcı görevleri yapmak üzere şartsız ve sınavsız bir şekilde kadroya alınan ilkokul mezunu taşeron bir işçinin aylık ücreti, devlete yıllarını ve emeğini vermiş Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelin ücretinden oldukça fazladır. Mağdurlar, bu adaletsiz duruma isyan ederek soruyor; 2023 yılının Türkiye’sinde, devletin memuruna açlık sınırında bir ücret vermek vicdanlara sığar mı? Adalet bunun neresindedir? Bu durum adeta bıçak kemiğe dayanmış ve artık sözlerin bittiği bir noktadadır.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeli, uzun yıllardır sorunlarının çözümü için seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Ancak taleplerine gereken önem ve değerin verilmemesi, mağduriyetlerinin devam etmesine neden olmaktadır. Bu sınıfın çalışanları, emeğin karşılığını almayı ve hak ettikleri kadro ve özlük haklarını talep ediyorlar.
Kamunun günlük işleyişinde önemli bir görev üstlenen Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeli, haklarına sahip çıkmak ve seslerini duyurmak için mücadele ediyorlar. Taleplerinin karşılanması, adil bir ücret düzenlemesi yapılması ve mağduriyetlerinin sona ermesi için yetkililerin dikkatini çekmeye çalışıyorlar. Ancak bu sınıfın taleplerinin ne zaman ve nasıl karşılanacağı, ilerleyen süreçlerdeki gelişmelerle belirlenecek. Amaçlarına ulaşmak için Yardımcı Hizmetler Sınıfı, mücadelesine kararlılıkla devam ediyor.