Hak-İş Konfederasyonu'nun 13 yıldır başkanlığını yürüten Arslan hakkında yolsuzluk ve örgütsel faaliyetler gibi başkanlığını askıya alabilecek iddialar gündeme geldi. Bu durum ile ilgili olarak, konfederasyon bünyesindeki birçok sendika yöneticisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunarak, işçi camiasının ve Hak-İş'in geleceği için bir an önce duruma müdahale etmesini talep etti. Ayrıca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu iddialara yönelik gerekli incelemeleri başlatması bekleniyor.
MAHMUT ARSLAN HAKKINDA ÖRGÜTSEL FAALİYET İDDİALARI
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın sendikaların bağımsızlığını ihlal ettiği ve yönetimlerini ele geçirmeye çalıştığı iddiaları ortaya atıldı. Arslan’ın, muhalefet eden sendika yönetimlerine kendi yetiştirdiği kişileri yerleştirerek iç işleyişe müdahale ettiği öne sürülüyor.
Öz-İş Sendikası’nın Arslan’a muhalif olduğu bilinirken, sendika yöneticilerinden gelen bilgiye göre, Arslan'ın bu sendikanın aynı iş kolunda Öz Güven-Sen adlı bir sendikanın kurulmasına zemin hazırladığı ve genel başkanlık görevine Hizmet-İş Sendikası Ankara 5. No’lu Şube Başkanı Ömer Yılmaz’ı getirdiği ifade ediliyor. Öz-İş Sendikası daha sonra konfederasyondan ihraç edilerek sendikal camiadan uzaklaştırıldı.
Öte yandan, Öz Taşıma-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Toruntay’ın Arslan tarafından bürokratik baskılarla yıpratıldığı ve onursal başkanlık yapması istenerek genel başkanlık görevinden ayrılmaya zorlandığı iddiaları gündeme geldi. Toruntay, son genel kurulda görevden ayrılarak yardımcısı Mehmet Ali Kayabaşı’na devretti.
Ayrıca, 2023 yılında Öz Maden-İş Sendikası genel kurulunda, mevcut Genel Başkan Fahrettin Kütükçü’nün yerine Arslan’a yakın olan Aytekin Koç’un genel başkan yapılması girişiminin başarısız olduğu bilgisi bulunuyor. Koç, bu girişimin ardından Hizmet-İş Sendikası’nda genel başkan danışmanı olarak görevlendirildi.
Tüm bu iddiaların yanı sıra Öz Petrol-İş ve Enerji İş Sendikası’nda da benzer ele geçirme girişimlerinin olduğu, ancak bu girişimlerin de başarısızlıkla sonuçlandığı ifade ediliyor.
YOLSUZLUK İDDİASI!
Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan’a yönelik yolsuzluk iddiaları da dikkat çekmeye devam ediyor. 2013 yılı için sendikada 20.000.000 TL’yi aşan aidat yolsuzluğu iddialarının yargılama süreci devam ederken, yüzlerce işçiye kolay ödeme yöntemleri ve hesaplı konut edinme vaatleriyle kurulan yapı kooperatifiyle ilgili Hakkent Yolsuzluğu davalarının da aydınlatılması bekleniyor.
Arslan, Hakkent yolsuzluğu davasıyla ilgili olarak “bizimle bir ilgisi yok” açıklamasında bulunmasına rağmen, kooperatifin tüm yöneticilerinin Hak-İş Konfederasyonu bünyesinde olduğu ve tanıtım broşürlerinde konfederasyon logolarının bulunduğu görülüyor.
Başka bir iddia ise konfederasyon bütçesinin eğitim, danışmanlık, konferans ve seminerler aracılığıyla kötüye kullanıldığı yönünde. Hizmet-İş ve Hak-İş’te düzenlenen eğitim seminerlerinin çoğunun aynı danışmanlık firması aracılığıyla gerçekleştirildiği, bu firmanın web sitesinde yer alan fotoğrafların da Hak-İş Konfederasyonu’nda yapılan programlara ait olduğu ifade ediliyor. Ayrıca, şirket sahibinin yazarlığını yaptığı bir kitabın Hak-İş Kadın Komitesi üyelerine hediye edilmek üzere bedel karşılığı temin edildiği ve Hak-İş kasasından ödendiği iddiaları da yer alıyor.
Yolsuzluklarla elde edildiği öne sürülen paranın danışmanlık faturası gibi sahte faturalarla aklandığı ve sendikaların ele geçirilmesine yönelik faaliyetlerde delegelere rüşvet dağıtılması amacıyla kullanıldığı yönündeki iddialar da gündemde.
HAK-İŞ KONFEDERASYONU'NA AİDAT BORÇLARI VE AYRIM İDDİALARI
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan hakkındaki çarpıcı iddialar bunlarla sınırlı kalmıyor.
Edinilen bilgilere göre, birçok sendikanın Hak-İş Konfederasyonu’na yüklü miktarda aidat borcu bulunuyor. Ancak, Genel Başkan Mahmut Arslan’ın yönettiği veya yönetiminde söz sahibi olduğu sendikaların borçlarının ödenmemesi konusunda yardımcı olduğu ve bu durumun konfederasyonu zarara uğrattığı iddia ediliyor.
Ayrıca, Arslan’a muhalefet eden sendikaların seslerinin yükseldiği yerlerde, aidat borçlarının icra takibine alındığı, bu borçlara yüksek oranlarda faiz işletilerek miktarlarının artırıldığı ve haciz yoluyla muhalif sendikaların susturulmaya çalışıldığı belirtiliyor.
Son olarak, bu süreçte gerçekliği olmayan ve tamamen uydurma bilgilerin yayılarak gerçeğin saptırıldığına dair problemler de mevcut. Hak-İş Konfederasyonu’ndaki sorunların çözümü için doğru bilgilerin bir an önce açığa çıkması ve objektif bir inceleme yapılması gerektiği vurgulanıyor.