Kadro Bekleyen Taşeron İşçilerin Bitmeyen Mücadelesi
“Bu mücadele sadece emek değil, onur mücadelesi!” diyor taşeron işçiler. Yıllardır verilen sözlerin tutulmasını bekliyorlar. Her gün kamusal alanlarda, hastanelerde, belediyelerde, enerji santrallerinde ve daha birçok yerde görünmez kahramanlar gibi çalışan taşeron işçileri, kadro hayalini gerçekleştirecek bir adımı bekliyor. Ama bu bekleyiş, zamanla yerini umutsuzluğa ve hayal kırıklığına bırakıyor.
Taşeron işçiler, yıllardır kadro hakkı için mücadele ediyor. 2017 yılında bazı taşeron işçilere verilen kadro düzenlemesi umut yaratmış olsa da, birçok çalışan bu kapsam dışında bırakıldı. Güvenlik görevlileri ve temizlik çalışanları gibi bazı taşeronlar kadroya alınırken, KİT (Kamu İktisadi Teşebbüsleri) çalışanları, şoförler ve TEİAŞ gibi kuruluşlarda görev yapan işçiler bu haktan mahrum bırakıldı. Belediye iştiraklerinde (BİT) çalışan işçiler ise belediye şirketlerine aktarılmalarına rağmen doğrudan kadro hakkı kazanamadılar. Sosyal medya platformlarında taşeron işçilerin sesleri daha gür çıkmaya başladı. Kadro bekleyen işçiler, siyasilere ve kamuoyuna çağrıda bulunarak verilen sözlerin tutulmasını talep ediyorlar. “Bu mücadele sadece ekmek değil, onur mücadelesi!” diyerek seslerini yükseltiyorlar. Kadro sözleriyle umutlanan işçiler, bu vaatlerin sadece birer seçim vaadi olup olmadığını sorguluyor.
Siyasi partilerden gelen zaman zaman umut vadeden açıklamalar olsa da, taşeron işçiler için somut adımların eksikliği endişe yaratıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ve bazı milletvekillerinin kadro sözü verdiği iddiaları sosyal medyada sıkça dile getirilirken, bu sözlerin yasalaşarak hayata geçip geçmeyeceği hala belirsiz.
Kadro Kimlere Verildi?
Kadro bekleyen taşeron işçiler arasında en büyük rahatsızlık, kadro verilen ve verilmeyen çalışanlar arasındaki ayrımda yatıyor. Aynı işyerinde, aynı şartlarda çalışan fakat farklı yasal statülere sahip işçiler, kendilerini ikinci sınıf emekçi gibi hissediyor. Özellikle kamu hastanelerinde çalışan bazı taşeron işçiler, sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarda “emeklerinin görülmediğini” ve “adaletsiz bir sistemin mağduru olduklarını” dile getiriyor.
Temizlik görevlileri, şoförler, enerji santrallerinde çalışanlar ve belediye iştiraklerinde görev yapan binlerce taşeron işçi, devletin kapsayıcı bir kadro düzenlemesi yapmasını talep ediyor. Taşeron işçilerin çağrısı net: “Ayrımsız kadro hakkı.” Onlar, sadece verilen sözlerin tutulmasını ve yıllardır çalıştıkları kurumlarda güvenceli bir şekilde emeklerinin karşılığını almak istiyorlar. Taşeron işçiler için mesele yalnızca ekonomik değil bu aynı zamanda bir onur mücadelesi. Her gün kamu hizmetlerini kesintisiz sürdüren bu emekçilerin sesine kulak vermek, onların haklı taleplerini gündeme taşımak artık bir zorunluluk.
