Prof. Dr. Meriç Albay’ın yürütücülüğünü üstlendiği "Küçükçekmece Lagünü’nün Su Kalitesinin İzlenmesi" adlı proje, göldeki ciddi kirlilik oranlarını gün yüzüne çıkardı. Yapılan incelemelere göre, gölde ağır metal, pestisit, polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) ve bakteriyolojik kirlilik yüksek seviyelere ulaşmış durumda. Göldeki oksijen seviyesinin ise, 7-8 metre derinlikten sonra tamamen tükendiği ortaya çıktı.
Gölün Durumu İçler Acısı!
Albay, Küçükçekmece Lagünü’nün 30 yıldır izlenmesine rağmen bu kadar kötü bir noktaya gelmesinin sebeplerinden birinin, çevredeki nüfus artışı ve kirlilik olduğunu vurguladı. 1930’lu yıllarda bölge nüfusunun sadece 700-800 kişi olduğunu hatırlatan Albay, şu anda bu sayının 1,5 milyona ulaştığını belirtti. Artan nüfusla birlikte kirliliğin de arttığına dikkat çekti.
Albay, göldeki sediman yapısının ve dip çamurlarının ağır metal ve toksik maddelerle yüklü olduğunu ifade etti. Ayrıca, toksik alglerin yeşermeye başladığına dikkat çeken Albay, gölü şehrin içinde yer alan bir atık su deposu gibi tanımladı.
Bölgede yaşayan canlı türlerinin sayısının önemli ölçüde azaldığını ifade eden Albay, 2-3 balık türünün gölde sürekli olarak yaşamını sürdürdüğünü belirtti. Ancak, balıkların tutulması, ağır metaller, PAH ve pestisitler gibi zararlı maddeler nedeniyle tehlikeli bir hal almış durumda. Albay, gölü hiçbir şekilde kullanılamaz bir su kaynağı olarak tanımlayarak, yüzme, araç yıkama ve diğer kullanım amaçları için uygun olmadığını vurguladı.

Küçükçekmece Gölü’nün Restore Edilmesi İçin Acil Adımlar Atılmalı
Albay, gölün bir an önce restore edilerek ekosistemine yeniden kazandırılması gerektiğini belirtti. Göçmen kuşların rotasında bulunan bu bölgenin büyük bir çevresel öneme sahip olduğuna dikkat çeken Albay, gölü korumak için bir dizi öneri sundu. Bu öneriler arasında havzadan gelen atıkların durdurulması, dip çamurunun temizlenmesi, Sazlıdere Barajı’ndan su girişi sağlanması ve derelerin atık su deposu gibi değil, doğal akışlarına bırakılması gerektiği yer alıyor.
Prof. Dr. Meriç Albay, gölün su kalitesini iyileştirmek için atılması gereken ilk adım olarak, dışarıdan yeni atıkların girmesinin engellenmesi gerektiğini belirtti. Sadece bu adım ile bile su kalitesinde bir iyileşme yaşanabileceği öngörülüyor. Ancak, bu konuda daha fazla adım atılmazsa, Küçükçekmece Gölü’nün ekosistemi daha fazla zarar görebilir.
Albay, bölgenin restorasyonunun bir an önce yapılması gerektiğini ve bu şekilde gölün, şehre yeniden kazandırılabileceğini ifade etti.