Ressam ve heykeltıraş Orhan Taylan, tedavi gördüğü İstanbul Topkapı'daki Koç Üniversitesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
1 Mayıs kutlamalarının iki simge afişi, dünyayı avucuna sığdırmış, havaya kaldıran nasırlı eller ile ‘zincire vurulmuş işçi’ afişlerinin çizerinin acı haberin, şair ve yazar Ataol Behramoğlu sosyal medya hesabından duyurdu.
Behramoğlu “Sanatçı, düşünür, bir Mayıs’ın simgesi emekçi ellerin taşıdığı dünyanın yaratıcısı, devrimci, cezaevi yoldaşım, kardeşim, canım arkadaşım Orhan Taylan’ın ölüm haberi yüreğime ateş gibi düştü” ifadelerini kullandı.
Taylan’ın cenazesi 6 Kasım Pazartesi günü Bebek Camii’nde kılınacak öğle namazı sonrasında Aşiyan Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedilecek.
1 MAYIS AFİŞİNİN HİKAYESİ
Taylan, ünlü 1 Mayıs 1976 afişinin bu denli etki yaratıp yaratmayacağına dair düşüncelerini şöyle anlatmıştı:
“Çok çarpıcı bir leke düzeni kullandığımı biliyorum. Beyaz zemin üzerine kırmızı leke; fakat etrafı siyahla koyultulmuş bir kırmızı leke. Düşündüğünüzde bu çok çarpıcı bir leke düzenidir. Ben de onu kullandım. Dünya, siyahla çizilmiş eller ve beyaz zemin. Tabii orijinalinde eller ve dünyanın arasından çiçekler saçılıyordu. 1 Mayıs İşçi Bayramı imajı için saçılan çiçekler yapmıştım. Sonra çeşitli baskılar yapıldı ve çiçekler giderek yok oldu.
“Çünkü çiçekleri koyduğunuz zaman üç, hatta dört renk basmak gerekiyordu: Sarı, kırmızı, mavi ve siyah. Bu da maliyet demekti. Bir zamanlar DİSK yöneticilerine danışman adı altında yardımcılar atanırdı. Farklı bir grup danışman geldiğinde benim imzam da silinmişti afişin üzerinden. Bir süre öyle basıldı. Sonra yine imzalı basıldı. Maceralı bir afiş olarak sürdü gitti, hâlâ kullanılıyor. Simge oldu. Yaparken keyifle yaptım tabii, gerisi benim dışımda gelişti. Ama keyif alıyorum hâlâ tabii kendi işimi gördüğüm için.”