Araştırmacılar, Roma İmparatorluğu’nun bugünkü İsrail topraklarını işgali sırasında yazılmış 1.900 yıllık bir papirüsün içeriğini çözüme kavuşturdu. Antik Yunan dilinde yazılmış bu belge, dönemin ceza davalarına ışık tutarken, bölgedeki köle sahipliği konusunda da yeni bilgiler sunuyor.
En Uzun Yunan Papirüsü
2014 yılında İsrail Eski Eserler Kurumu'nun Ölü Deniz Parşömenleri Birimi’nde keşfedilen papirüs, Yahudiye Çölü’nde bulunan en uzun Yunan papirüsü olarak kaydedildi. Nabataean dilinde yazılan ve 133 satırdan oluşan belge, Roma yönetimi altındaki Yahudiye'de gerçekleşen bir mahkeme duruşmasını anlatıyor.
Hakemli bilimsel dergi Tyche’de yayımlanan araştırmaya göre, papirüs, İmparator Hadrian döneminde (M.S. 117-138) büyük Yahudi ayaklanması olan Bar Kokhba İsyanı’ndan hemen önce bir Roma savcısının duruşmaya hazırlanırken aldığı notları içeriyor.
![](https://static.bundle.app/news/py-868a7c4a7014be578caebf1f2b73c027.jpg)
İsa’nın Yargılanmasından Sonra En Kapsamlı Roma Davası
Kudüs İbrani Üniversitesi'nden epigrafi uzmanı Avner Ecker, papirüsün büyük bir tarihi öneme sahip olduğunu belirterek, "Bu, İsa'nın yargılanması dışında Yahudiye'deki en iyi belgelenmiş Roma davası" ifadelerini kullandı.
Belgelerde, vergilerini ödememek için köle satışına dair sahte belgeler düzenleyen Gadalias ve Saulos adlı iki kişinin davası ele alınıyor. Araştırmacılara göre, Roma yasalarına göre sahtecilik ve vergi kaçırma suçları ağır cezalara tabiydi. Avusturya Bilimler Akademisi’nden papirüs uzmanı Anna Dolganov, bu suçlar için ağır çalışma ve hatta idam cezasının bile uygulanabileceğini ifade etti.
Köle Sahipliği Hakkında Önemli Kanıt
Papirüs, antik Yahudi halkının köle sahibi olup olmadığına dair uzun süredir devam eden tartışmalara da ışık tutuyor. Belge, en az bir Yahudi ailesinin (Saulos ve Gadalias ailesi) birden fazla köleye sahip olduğunu gösteriyor. Ancak bu kölelerin Yahudi olup olmadığı hâlâ belirsizliğini koruyor.
Duruşmanın Akıbeti Bilinmiyor
Araştırmacılar, papirüsün bazı bölümlerinin eksik olması nedeniyle davanın nerede gerçekleştiği, sanıkların yaşadığı yer ve Roma vatandaşı olup olmadıkları gibi kritik bilgilerin netleşmediğini belirtiyor. Ayrıca mahkeme sürecinin Bar Kokhba İsyanı nedeniyle kesintiye uğramış olabileceği düşünülüyor.
Papirüsün, muhtemelen isyan sırasında aceleyle Yahudiye Çölü’ndeki bir mağaraya bırakıldığı tahmin ediliyor. Böylece bu belge, yaklaşık 2.000 yıl boyunca diğer Ölü Deniz Parşömenleri ile birlikte günümüze kadar korunmuş olabilir.
Kaynak: Euronews