GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
- Buhara'daki medreselerden detaylar
- Ziayretçilerin medreseleri dolaşması
- Tur rehberi Afzal Barnayev ile röportaj
- Taşkent Büyükelçiliğinin eski din hizmetleri müşaviri İbrahim Gemici ile röportaj "Medreseler şehri" Buhara, manevi iklimiyle ziyaretçilerini kuşatıyor
- Kültürel dokusuyla Özbekistan'ın en eski şehirlerinden Buhara, sunduğu manevi atmosferle ziyaretçilerini tarihi yolculuğa çıkarıyor
- Tur rehberi Afzal Barnayev:
- "Buhara'nın esas önemi, İslam aleminde eğitim merkezlerinden birisidir. Bu yüzden şehir, 'Kubbet-ül İslam' adıyla çok meşhurdur"
BUHARA (AA) - İBRAHİM ERİKAN - Orta Asya'nın önemli ülkesi Özbekistan'ın "medreseler şehri" Buhara, yüzyıllardır koruduğu tarihi kültürel dokusu ve mimarisiyle ziyaretçilerine manevi bir atmosfer sunuyor.
Türk-İslam mimarisiyle dikkati çeken kent, köklü tarihiyle biliniyor. Sahip olduğu ruhani atmosferle ziyaretçilerini büyüleyen Buhara'nın cadde ve sokaklarında geçmişin derin izlerini taşıyan bir çok yapı ve eser bulunuyor.
Çinilerle kaplı çok sayıda medrese, Buhara'nın asırlardır koruduğu tarihi ve kültürel yapısına görsel güzellik katıyor.
Dünyada "Kubbet-ül İslam" unvanına sahip 3 şehirden biri olarak bilinen Buhara, İmam Buhari ve İbn-i Sina'nın doğup büyüdüğü yer olmasından dolayı da turistleri kendisine çekiyor.
- "Şehir, 'Kubbet-ül İslam' adıyla çok meşhurdur"
Özbekistan'da tur rehberi olarak görev yapan Afzal Barnayev, AA muhabirine, Buhara'nın kadim bir kent olduğunu söyledi.
Buhara ve Semerkant'ın, İpek Yolu'nda yerleşmiş meşhur şehirler olduğunun altını çizen Barnayev, şöyle konuştu:
"Buhara'nın esas önemi, İslam aleminde eğitim merkezlerinden birisidir. Bu yüzden şehir, 'Kubbet-ül İslam' adıyla çok meşhurdur. Buhara'da 20. yüzyılın başlarına kadar 400'e yakın medrese vardı. İnsanlar o dönemlerde 'medreseler şehri' veya 'talebeler şehri' diye anardı." diye konuştu.
Kente gelen ziyaretçilerle ilgili bilgi veren Barnayev, "Ziyaretçilerimizin çoğu İslam aleminden ve Türk vatandaşlardan. Özbekistan'a geçen sene 2 milyona yakın ziyaretçi geldi. Bunların birçoğu Buhara'ya da geliyor. Son dönemde özellikle İslam aleminden, Türkiye'den ve Almanya'dan Türkler buraya geliyorlar." ifadesini kullandı.
Barnayev, Buhara-İstanbul arasında direkt uçak seferi olması halinde ziyaretçi sayısının artacağını sözlerine ekledi.
- "Mekke ve Medine'den sonra görülmesi gereken şehir"
Taşkent Büyükelçiliğinin eski din hizmetleri müşaviri İbrahim Gemici de Buhara'nın büyük İslam alimlerinin doğup büyüdüğü ve eserlerini bıraktığı, tarihi dokusunu muhafaza etmiş önemli bir yer olduğunu anlattı.
Kentin medrese ve mescitleriyle her karışında ayrı bir güzellik barındırdığını aktaran Gemici, şunları kaydetti:
"Gerçekten mükemmel bir şehir. Mekke ve Medine'den sonra görülmesi gereken muazzam bir şehir. Buhara'ya girdiğinizde kendinizi müthiş bir manevi iklimin içinde görüyorsunuz. Burası atalarımızın geldiği yer, o yüzden mutlaka gelip görülmesi gereken etkileyici bir yer."
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *