Erzurum'un Değirmenler Mahallesi'nde yer alan höyükte başlatılan kurtarma kazıları, bölgenin tarihine ışık tutacak buluntular ortaya çıkardı. Erzurum Müze Müdürlüğü'nün öncülüğünde ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle 1 Temmuz'da başlatılan kazılarda, yaklaşık 6 bin yıl öncesine tarihlenen yerleşim alanları bulundu.
İki aylık kazı sürecinde elde edilen buluntular arasında insan ve hayvan kemikleri ile seramikler yer alıyor. Bu veriler, dönemin yaşam tarzı hakkında bilgi sağlamak amacıyla inceleniyor. Derinleştirilecek çalışmalarla bölgenin tarihinin daha da gerilere çekilmesi hedefleniyor. Kazılar sonucunda, bölgenin arkeopark alanına dönüştürülmesi planlanıyor.
Projenin bilimsel danışmanı, Atatürk Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Işıklı, Doğu Anadolu Bölgesi'nde Karaz kültüründen sonra başlayan farklı süreçlere dikkat çekti. Urartular döneminden önceki 2 bin yıllık süreç hakkında bilgi edinme çabasının sürdüğünü belirten Işıklı, Değirmenler Höyük'ün bu döneme dair önemli veriler sunduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Işıklı, bölgede yaklaşık 4 bin yıl önce güçlü bir hayvancılık ve tarımla geçinen toplulukların yaşadığını vurguladı. O dönemde güçlü bir Erzurum merkezli krallığın varlığına işaret eden Işıklı, kazılarla bu krallığın köylerine dair daha fazla bilgi edinmeyi hedeflediklerini belirtti.
Kazı yürütücüsü Erzurum Müzesinden Arkeolog Doç. Dr. Gülşah Altunkaynak, kazıların daha çok kurtarma çalışmalarına dayandığını, en erken yerleşime ulaşma amacının ön planda olduğunu açıkladı. Şu ana kadar Orta Çağ mezarlığı ve Demir Çağı tabakaları ile karşılaştıklarını belirten Altunkaynak, mimari buluntuların oldukça zengin olduğunu söyledi. Ayrıca, Karaz kültürüne dair verilerin elde edildiğini, ancak bu bulguların daha da derinleştirilmesi gerektiğini ekledi.
Altunkaynak, bölgedeki en erken yerleşim yerlerini tespit etme hedefinin bulunduğunu belirterek, bu çalışmanın bölgenin tarihini yeniden değerlendirmemize olanak sağlayacağını ifade etti. Şu anda elde edilen veriler, 5 bin 500 - 6 bin yıl öncesine kadar olan dönemi kapsıyor, ancak daha derin çalışmalarla bu tarihin öncesine de ulaşılabileceği düşünülüyor.