"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Hafif yağmur
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,4150 %0.22
36,3273 %0.21
3.038.896 %-1.466
2.842,41 0,28
Ara
İşçi Haber Kültür Sanat Doğanın Ebedi Döngüsü: Nietzsche ve Ouroboros Yılanı

Doğanın Ebedi Döngüsü: Nietzsche ve Ouroboros Yılanı

Ouroboros, sembolizmiyle yok oluşu, varoluşu, sonsuzluğu ve yeniden doğuşu temsil eder. Efsanevi yılan kendi kuyruğunu yiyerek tükenir gibi görünse de, bu tükeniş aslında yeni bir başlangıcın habercisidir. İnsan hayatı da bu evrensel döngü içinde var olur. İşte, Doğanın Ebedi Döngüsü: Nietzsche ve Ouroboros Yılanı...

Alman filozof Friedrich Nietzsche, düşünceleriyle sıradışı ve provokatif bir iz bırakmıştır. Meşhur eseri 'Böyle Buyurdu Zerdüşt' kitabında yer alan Ouroboros yılanı, mitolojide kendi kuyruğunu yiyerek doğanın sonsuz döngüsünü simgeleyen bir semboldür.

Kitapta, Ouroboros Yılanını Nietzsche şu şekilde ifade eder:

'Zaman, yaşlı Ouroboros gibidir. Geçen an, kum saatinden akan bir kum tanesidir zaman. Ouroboros yılanı ise her an, her saniye geçmişin, bugünün ve geleceğin bir hatırlatıcısıdır. Sonsuzluk her an mevcuttur. Her başlangıç aynı zamanda bir son, her ayrılık da bir buluşmadır. Geçmiş ve gelecek her an iç içedir.'

Nietzsche e l'Eterno Ritorno dell'Uguale – Intellettuale Moderno

Bu ifade, Ouroboros'un kendi kuyruğunu ısıran ejderhasının süreklilik ve sonsuz bir yaşam döngüsüne atıfta bulunduğunu gösterir. Nietzsche'nin düşünceleri, insanın yaşamı ve zamanı nasıl anladığına dair derinlemesine bir düşünce sunar. Ouroboros, sonsuzluğun ve döngüsel doğanın sembolü olarak, Nietzsche'nin felsefesindeki temel kavramları pekiştirir.

Ouroboros Nedir?

Ouruborus argümanını tasvir etmem gerekirse; tıpkı zamanın içinde dönen bir dansın figürleri gibi, Ouroboros yılanı sürekli kendi kuyruğunu ısırarak varoluşun sonsuz döngüsünü anlatır. Ouroboros'un sembolizmi, insan hayatıyla da derin bir şekilde örtüşür. Eski bir yaşamı geride bırakarak yeni bir başlangıç yapma ihtiyacı, bu döngünün tam olarak merkezinde yer alır.

ouroboros

İnsanlar da Ouroboros'un yılanı gibi, geçmişiyle beslenerek ve öğrenerek sürekli bir döngü içinde evrilen varlıklardır. Yeni başlangıçlar, eskiyi tüketmeye ve ardında bırakmaya dayanır. Ancak bu tükeniş aslında yeni bir doğuşun habercisidir. İçimizdeki ateşi yakmak için önce eski yapının kül olması gerekebilir.

ouroboros mısır

Peki, bu değişim ve yeniden doğuş sürecinde insanlar nasıl bir yol izlemelidir?

Ouroboros'un öğretisi, içsel dönüşümün gücüne işaret eder. Her acı ve kayıp, bir sonun değil, yeni bir başlangıcın habercisidir. Yeni bir varoluş biçimine adım atarken, eski alışkanlıkların zincirlerini kırmak ve kendi içimizdeki potansiyeli keşfetmek gerekir.

Ancak, bu yolculuk kolay olmayabilir. Ouroboros yılanı gibi, kendi zehrimizle de yüzleşmek zorunda kalabiliriz. Ancak bu risk, sahte hayatların zehri altında ezilmekten daha değerlidir. Gerçek bir başlangıç için önce kendimizi tanımak ve içimizdeki karanlıkla yüzleşmek gerekebilir.

ouroboros simya

Fakat unutulmamalıdır ki, her adımın bir anlamı ve sonucu vardır. Geçmişi sadece yakıp yıkarak değil, içselleştirerek ve öğrenerek geride bırakmak, daha anlamlı bir geleceğe adım atmamıza yardımcı olur. Ouroboros'un döngüsü gibi, her yıkımın ardından yeni bir inşa süreci gelir. İçimizdeki değişimler, evrenin döngüsel dansına uyum sağlar ve bizi daha derin bir anlayışa götürür.

kaduse ouroboros

Bir gün geriye dönüp baktığımızda, bu değişimlerin ve dönüşümlerin bizi nasıl zenginleştirdiğini görebiliriz. Her adım, her kayıp ve her kazanç, içsel Ouroborosumuzun sürekli döngüsünde birer halkadır. Unutmayalım ki, değişimin içinde kendimizi buluruz ve gerçek anlamıyla var oluruz.

ouroboros evren

Yorumlar
T
Takipçi 1 yıl önce
Hayatimda okudugum en guzel felsefi yazilardan biriydi
BEĞENME
0
CEVAPLA
B
Boğa Kadını 1 yıl önce
"Her başlangıç aynı zamanda bir son, her ayrılık da bir buluşmadır." Teşekkürler, aydınlandım :)
BEĞENME
0
CEVAPLA
F
Felsefeci 1 yıl önce
Hocam yazınızı okudum, emeğinize sağlık. İzninizle tek bir şey söyleyeceğim : Bahsettiğiniz mitolojik varlığın bir sembol olduğunu belirtmişsiniz. Ama mitoloji, mitolojiyi oluşturanlar için asla bir alegori - sembol, mecaz değildir ; gerçektir. İmgelem temelinde alegori, mecaz olmaz. Zeus'tan, Kronos'tan ya da başkaca mitolojik varlıklardan söz ederken bir sembol oluşturma amacı taşımıyorlardı : Apollon'un okları derken kastettikleri sadece buydu. Oysa ancak onlara ussal bir temelde imgelemin ürünleriydi (semboldü) diyebiliriz. 21. yüzyılda yaşayanlar olarak onlara mitoloji (masal, efsane, öykü) diyoruz, ama onlar için bir masal değildi bunlar, gerçekti. Doğa ve hayat bunlarla anlamlanıp, açıklanıyordu.
BEĞENME
0
CEVAPLA